Antakya'da depremzedeler: "Topraklarımızı terk etmeyeceğiz"

Antakya'nın Samandağ ilçesine bağlı Kurtderesi Mahallesi'nde toplu konut projesi için "acele kamulaştırma" kararı kapsamında bölgeye iş makinelerinin girmesine köylüler tepkisi gösterdi. "Topraklarımızı terk etmeyeceğiz" diyen köylüler, 10 bin narenciye ağacının kesileceğini kaydetti.
Samandağ ilçesinin Kurtderesi Mahallesi'nde bölge halkının kamulaştırma kararı sonrası iş makinelerinin girmesine tepkileri sürüyor. Vatandaşlar, iş makinelerini ve kepçelerin olduğu yerde açıklama yaptı.
Açıklamada konuşan mahalleli Sibel Bahap, "Biz burada sonuna kadar tarım ve topraklarımızı vermemeye direneceğiz. Biz hazine malının topraklarını verdik ve ama malımızı vermeye karşıyız, vermeyeceğiz, direneceğiz. Narenciye çıkmak üzere. Hangi akıl ki bu narenciyenin toplanmasına bir ay kalmışken sökülüyor? Biz bunu kabul etmiyoruz" dedi.
'BURALARDA ANILARIMIZ VAR'
"Biz depremzedeyiz, peki bu TOKİ evleri kime yapılıyor? 'Depremzedeye' diyorlar, biz depremzede değil miyiz? Bizim canlarımız, hatıralar, geçmişimiz, geleceğimiz, her şeyimiz burada. Biz çiftçiyiz" diyen Bahap, bu projeden vazgeçilmesini istedi. Bahap, "Biz geri adım atmayacağız. Bir depremzedeyi bir depremzedeyle sınamak ne kadar doğru? Bizi birbirimize düşürmesinler. Onlar da mazlum biz de. Bu toprakları alanlar mutu olamaz bizim ahımız çoktur. Bu toprakları almak için çok bedeller ödenmiştir" dedi.
10 BİN NARENCİYE AĞACI KESİLECEK
Köylülerin avukatı Ecevit Alkan ise Samandağ TOKİ 5. bölge olarak geçen bölgede hak ve tapu sahipleri olduğunu kaydetti. TOKİ yapılmak istenen alanda 10 binden fazla narenciye ağacı olduğunu belirten Alkan, "Bu narenciye ağaçlarının hepsinin kesilmesi söz konusu. Buna karşı ortak bir dava açılmış durumda, dava süreci devam ediyor. Burada insanlar haklarını, mülkiyet haklarını savunmak için buradalar. Dava süreci tamamlanmadan buraya müdahale etmeleri insan haklarına aykırı" dedi.
'ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ'
Alkan, "Çevre hukuku, mülkiyet hukuku ve Anayasa'ya, Türkiye'nin bağlı olduğu uluslararası sözleşmelere de aykırıdır. Bu nedenle fiili olarak kepçelerin önünde ölümüne yatmaya hazır insanlar var burada. Biz de onların haklarını ve hukukunu korumak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.