Kuyu tiplerine karşı ortak açıklama

İnsan hakları savunucuları, sağlık ve hukuk örgütleri kuyu tipi hapishanelere karşı ortak bir basın açıklaması yaptı. Kuyu tiplerinin kapatılması gerektiği vurgulanan açıklamada ölüm orucunda olan siyasi tutsaklarının taleplerine de dikkat çekildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB İnsan Hakları Kolu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), kamuoyunda kuyu tipi hapishaneler olarak da bilinen S, Y ve yüksek güvenlikli hapishane tiplerine karşı basın açıklaması yaptı.
'30 BİN TUTSAK KUYU TİPLERİNDE'
Kurumlar adına yapılan ortak açıklamayı TTB adına Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap okudu. Basın toplantısında ilk sözü alan, TİHV Başkanı Metin Bakkalcı, 2005 yılında 55 bin olan tutsak sayısının 2025 itibariyle 420 bine dayandığını ifade etti. Bakkalcı, bu sayının yaklaşık 30 bininin yüksek güvenlikli denilen hapishanelerde olduğunu söyledi. İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban ise, hapishanelerde yıllardır devam eden hak ihlallerinin kuyu tipi hapishanelerle daha da artırdığını belirtti. TTB, TİHV ve İHD'nin 31 Mayıs 2024 günü kamuoyuyla paylaştığı raporu hatırlatan Küçükbalaban, kuyu tiplerine karşı açlık grevinde olan tutsakların taleplerinin karşılanması ve bu hapishanelerin kapatılması çağrısı yaptı.
'KUYU TİPİ HAPİSHANELER KAPATILMALI'
ÖHD Yönetim Kurulu üyesi Şevin Kaya, yüksek güvenlikli hapishanelerdeki tecrit politikasına dikkat çekti. Kaya, tutsakların günde sadece bir saat açık havaya erişebilmesi gibi uygulamaların tecrit sistemini derinleştirdiğine dikkat çekerek bu yeni tip tecrit hapishanelerin kapatılması çağrısı yaptı. Kuyu tipi hapishaneleri ağırlaştırılmış tecrit sistemi olarak niteleyen ÇHD Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz, bu hapishanelere her geçen gün yenilerinin eklendiğine dikkat çekti. Yılmaz, "Kuyu tipi hapishaneler kapatılmalı, yenilerinin yapılması durdurulmalı, tecrit içindeki mahpuslar diğer hapishanelere sevk edilmeli, açlık grevindeki ve ölüm orucundaki mahpusların talepleri karşılanmalıdır" diye konuştu.
'TECRİT POLİTİKALARI TÜM TOPLUMU İLGİLENDİRMELİ'
TAYAD aileleri adına konuşan Ferdi Sarıkaya, kuyu tipi hapishanelerde açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutsaklara dikkat çekti. Sarıkaya, tecrit sorununun sadece tutsakları ve ailelerini değil, tüm toplumu ilgilendirdiğini belirterek siyasal iktidarın kendisi gibi düşünmeyen herkesi gönderebilecek bu yapıların kapatılması gerektiğini belirtti. Kuyu tipi hapishanelerin bir an önce kamuoyunun gündem başlıklarından biri haline gelmesi gerektiğine vurgu yapan MED TUHAD-FED üyesi Şirin Altay, gerekli adımlar atılmadığı takdirde insanların hayatını kaybettiği günlerin yaklaştığını ifade etti.
SES Eş Genel Başkanı Sıddık Akın, hasta tutsakların ve hapishanelerdeki sağlık emekçilerinin yaşadığı hak ihlallerine değindi. Akın, "Bu hapishaneler düşünceye tecrit uygulama merkezleridir. Yapılan, mahpuslarla birlikte toplumun düşüncelerinin tecrit edilmesidir. Yapılması gereken ise toplumsal sağlık ve iyilik halini geliştirecek adımlar atılmasıdır" dedi.