Polen ve Ezgi Ihlamurkuyu Mezarlığı'nda anıldı

Suruç katliamında ölümsüzleşen Polen Ünlü ve Ezgi Sadet, mezarları başında anıldı. Anmada, onların düşlerini yaşatma, koruma ve tamamlama sözü verildi.
Suruç'ta katledilen 33 düş yolcularından Polen Ünlü ve Hatice Ezgi Sadet, İstanbul Ihlamurkuyu Mezarlığındaki mezarları başında anıldı. Anmada, "Hiçbir düş yarım kalmayacak" pankartı açıldı.
Halkların Eşitlik ve Demokratisi Partisi (DEM Parti), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Polen Ekoloji Enstitüsü, Halkevleri, Öğrenci Kolektifi, DEM Parti Gençlik Meclisi'nin katıldığı anma saygı duruşuyla başladı.
SADET: 68'DEN 33'LERE VERİLEN MÜCADELE IŞIK TUTMAYA DEVAM EDİYOR
Ezgi Sadet'in babası Ali Sadet, 10 yıl içinde çeşitli baskı, acı, zorluklarla karşıya karşıya kaldıklarını anlattı, ancak her koşulda mücadeleyi devam ettirmeye çalıştıklarını söyledi. Katliam davalarının tamamında benzer sonuçların ortaya çıktığının altını çizen Sadet, Suruç katliamı davasında da tüm taleplerinin mahkemelerce reddedildiğini hatırlattı. Bir kişiye ceza vererek katliam davasının üstünün kapatılmaya çalışıldığını ifade eden Sadet, "Biz yine de bu uğurda mücadelemizi devam ettireceğiz. Bu süreçte acılarımıza tuz basanlarda oldu. Bununda bilincindeyiz" diye ekledi.
68 kuşağına atıfta bulunan Sadet, "ABD emperyalistleri İstanbul'a 6. Filo ile geldiklerinde bunları kovmaya çalışırken birde bunların karşısında 6. Filo'ya karşı şükür namazı kılanlar oldu. Biz biliyoruz ki o gün şükür namazı kılanlar, bugün ‘dostum Trump' diyenler, bizlere bunu reva görenlerdir. Tarih hiçbir zaman haklıyı haksız olarak göstermemiştir. Tarih nasıl ki bugün 68'leri haklı gösterdiyse yine umuyoruz ki bu gençlerin göstermiş olduğu yol, verdikleri mücadelenin bize ışık tutacağını biliyoruz" dedi.
POLAT: DEVRİME CAN SUYU OLMAK İSTEDİLER
SGDF Eşbaşkanı Berfin Polat, 33'lerin on yıl önce barbar DAİŞ çetesi tarafından yerle bir edilmiş Kobanê kentini inşa etmek, Rojava kadın devriminde kendi özgürlüğünü gördükleri için yola çıktıklarını hatırlattı. Hatice Ezgi Sadet'in bir röportajındaki sözlerinde Rojava kadın devriminin yarattığı heyecan, umut ve güveni görebildiklerini belirten Polat, "Yalnızca bir inşa değildi amaçları. Düşlerindeki Türkiye, Kürdistan'ı yaratmak, birleşik devrimi yaratmaktı. Yanı başındaki devrime sessiz kalabilirlerdi, ama onlar devrime can suyu olmak istediler" diye konuştu.
'ROJAVA KADIN DEVRİMİNİ KUTLUYOR ZAFER SÖZÜ VERİYORUZ'
10 yıl önce bu düşü katliamla bitirmek isteyenlere bugün katliamın yaşandığı Amara Kültür Merkezi'nde ve Türkiye'de, Kürdistan'da yapılan anma ve eylemlerle yanıt verildiğini vurgulayan Polat, "Bugün görüyoruz ki o yol, o düş bitmiş değil. Şuan Türkiye ve Kürdistan'da yoldaşlarımız mezarları başında anılıyor. Bu bizleri katliamlarla bitirmek isteyenlere en büyük cevaptır. Nasıl savunduysak bugünde onu korumaya, yaşatmaya, Rojava devrimini anlatmaya devam ediyoruz. Hatice Ezgi ve Polen şahsında Rojava kadın devriminin yıldönümünü kutluyor, onlara devrim düşlerini kaç yıl geçerse geçsin zafere kadar taşıyacağımızın sözünü veriyoruz" dedi.
KUMAŞ: ONLARIN DÜŞLERİNİ SAHİPLENECEĞİZ
Gençlik örgütleri adına söz alan Ceren Kumaş, "Yaşımız gereği onlarla tanışmadık, ama düşleriyle tanışmış olduk. Düşlerini şimdiki gençliğe ve bizden sonrakilere aktarmak için, onları sahiplenmek için elimizden geleni yapmanın sözünü verdik. Bugün hesaplaşma günü. Dün onları nasıl andıysak, düşlerini yarım bırakmayacağımızın sözünü verdiysek bundan sonra da böyle olacak. Değil 10 yıl yüz yıl geçse bile onların düşlerini gerçekleştirmek için mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü onlar eşit, adil ve özgür bir yaşam için bu yola çıkmışlardı. Bizde bu yolun yolcuları olarak düşlerini sahipleneceğiz" dedi.
KARA: YARATILACAK ENERJİ DEVLET TARAFINDAN BÜYÜK BİR RİSK OLARAK GÖRÜLDÜ
SKM Genel Sözcüsü Tanya Kara da 20 Temmuz'un Türkiye ve Kürdistan'da çok önemli bir gün olduğunu söyleyerek sözlerine başladı.
10 yıl önce SGDF'nin çağrısıyla Kobanê'yi yeniden inşa etmek için yola çıkıldığını hatırlatan Kara, bunun devlet tarafından çok büyük risk olarak görüldüğünü kaydetti. Kara, "Gezi'nin çocukları Kobanê'nin çocuklarıyla buluşmamalıydı. Türkiye ve Kürdistan'da gençlik tarihinde hem de emekçi sol içerisinde enerji yaratacaktı bu engellenmek istendi. Çünkü bir devrime dokunmak, bir alt üst oluşun içinden geçmek büyük bir enerji ve yenilik demekti. Bu düşün katledilmesini amaçladılar. On yıllık geride bıraktığımız süreç büyük bir direniş tarihi oldu. Geride kalanlar olarak adalet mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
KANDAL: KATLİAMLA DEVRİMCİLERle KÜRT HALKININ YAN YANA GELMESİ ENGELLENMEK İSTENDİ
DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Kamile Kandal, onların mücadelesini omuzlayarak anılarına sahip çıkacaklarını, düşlerini tamamlayacaklarını söyledi. Kandal, katliamın amacının birleşik devrimi, devrimcilerin Kürt halkıyla yan yana gelmesini engellemek olduğuna vurgu yaptı, “Rojava devrimi bir kadın devrimiydi. Onun en bariz örneğini Polen ve Ezgi hevalde görüyoruz. Kadın mücadelemizde bunu yaşatmak için mücadele ediyoruz" dedi.
ÇOLAK: ONLARIN IŞIĞINDA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
Halkevleri adına söz alan Efe Çolak, onların mücadelesinin, bugün sokaklarda, meydanlarda yaşamaya devam ettiğini söyledi. 20 Temmuz'un, sadece bir anma değil, hesap sorma günü olduğuna dikkat çeken Çolak, "Saldırılar devam ediyor, yoldaşlarımız tutuklanıyor, ama bir adım geri atmadık, mevzi kaybetmedik mücadelemizden. Onlara yaraşır şekilde sokaklarda olmaya, meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Bugün Ortadoğu, yine barbarlığa mahkum edilmeye çalışılıyor. 33'lerin düşünü yarı yolda bırakmayacağız. Devrimciler bu topraklarda var olduğu sürece hesap sorma bilincimiz hiç eksilmeyecek. Onların ışığında mücadelemizi sürdüreceğiz. Düşlerini yarım bırakmayacağız" diye konuştu.
ERDOĞAN: BU ANMA HESAP SORMA HAFIZASIDIR
Polen Ekoloji adına söz alan Burak Erdoğan, "Bu anma hem bir hesap sorma hafızası, hem de onların mücadelesine, devrimci emeğimizle, sesimizle, meydanlarda öfkemizle yaşatacağımızın sözüdür" dedi.