4 Eylül 2025 Perşembe

Tutsakların koşullarının iyileştirilmesi istendi 

Aksaray T tipi Hapishanesinde yaşanan hak ihlallerine karşı hapishane önünde yapılan eylemde, tutsakların koşullarının iyileştirilmesi istendi.

Aksaray T Tipi hapishanesinde yaşanan hak ihlallerine karşı TUAY-DER ve tutsak yakınları Aksaray Hapishanesi önünde eylem yaptı. Eyleme, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (AATUHAY-DER), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Adana ve Mersin şubeleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana ve Mersin il örgütü yöneticileri, Mersin ve Adana Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile çok sayıda tutsak yakını katıldı.

"Keyfi uygulamalara son, hasta tutsaklara özgürlük" pankartının açıldığı eylemlerde sık sık, "Bijî berxwedana zindana", "Direne direne kazanacağız" ve "Berxwedan jiyan e" sloganları atıldı.

'MAHPUSLAR SAĞLIĞA ERİŞİM HAKKINDAN FAYDALANAMAMAKTADIR'
Söz alan Çukurova TUAY-DER Eşbaşkanı Mahsum Geçer, hapishanelerdeki ihlallerin istisna değil, bir politika haline getirildiğini söyledi. Geçer, "Türkiye'deki hapishanelerde bulunan siyasi mahpuslar, her gün sayısız hak ihlaline maruz kalmaktadır. Bu ihlaller, işkence ve kötü muamele, keyfi disiplin cezaları, mahpusların ailelerinden uzak cezaevlerine sürgün edilmesi, tahliye edilmesi gereken mahpusların soyut gerekçelerle tahliyelerinin ertelenmesi, ağır tecrit koşullarında tutulma, iletişim ve sosyal hakların engellenmesi ile sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlanması şeklinde sürmektedir. Ağır hasta mahpuslar tedavisiz bırakılarak ölüme terk edilmektedir. Özellikle çıplak arama, kelepçeli muayene ve ağız içi arama gibi onur kırıcı uygulamalar sistematik hale gelmiştir. Çukurova bölgesindeki cezaevlerinde de Kürkçüler F Tipi'nde ağız içi arama, diğer hapishanelerde kelepçeli muayene dayatmaları nedeniyle mahpuslar sağlığa erişim hakkından faydalanamamaktadır" dedi.

'İDARE VE GÖZLEM KURULLARI KAPATILSIN'
İdare ve Gözlem Kurulları'nın tahliye erteleme ve disiplin cezası kararının keyfiyete dayandığını dile getiren Geçer, "İdare ve Gözlem Kurulları kararları, mahpusların özgürlük ve güvenlik hakkı başta olmak üzere birçok temel hakkını ihlal etmektedir. İnfaz sürelerinin belirsizleşmesi, adil yargılanma hakkının da gasbı anlamına gelmektedir. Örneğin Aksaray T Tipi Cezaevinde 30 yıldır tutulan Tamer Tanrıkulu'nun tahliyesi 2 yıl, Hasip Avşar'ın tahliyesi 6 ay, Abdullah Çelik'in tahliyesi 3 ay ertelenmiştir. Aynı cezaevinde Sinan Yaşar'ın tahliyesi 2 yıl, Ahmet Göksu'nun 3 ay, Mervan Sungur'un ise 3 ay ertelenmiştir. Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevinde ise Hacı Sincer'in tahliyesi 1 yıl 3 ay, Mehmet Ali Taşlı'nın 1 yıl, Mehmet Zahit Bayar'ın 2 yıl, Mehmet Mencik'in 1 yıl 6 ay, Sinan Çelik'in 6 ay ertelenmiştir. Osmaniye ve Tarsus hapishanelerinde de benzer gerekçelerle birçok mahpusun tahliyesi engellenmektedir. Bu uygulamalar, koşullu salıverilme hakkının keyfi olarak gasp edilmesidir ve devletin cezalandırma gücünü sınırsız şekilde kullanmasının önünü açmaktadır. İdare ve Gözlem Kurulları derhal kapatılmalı, yargı yetkisini gasp eden bu mekanizmalara son verilmelidir" ifadelerini kullandı.

'ATK'NİN TEK OTORİTE OLMASI UYGULAMASINA SON VERİLMELİ'
Tutsaklara uygulanan tecride dikkat çeken Geçer, "2021'den itibaren açılan S Tipi, Y Tipi ve yüksek güvenlikli cezaevleri, mahpusları tek kişilik hücrelerde tutarak sosyal izolasyonu derinleştirmiştir. Bu hapishaneler ağırlaştırılmış müebbet koşullarına dönüştürülmüş, işkence ve kötü muamele rutine haline gelmiştir. Mahpuslar ağır hak ihlallerine maruz bırakılmakta, hücre tipi hapishaneler adeta kuyuya dönüştürülmektedir. Bu kurumlar derhal kapatılmalı, hasta mahpusların tedaviye erişimlerinin önündeki engeller kaldırılmalı, infaz erteleme ve konutta infaz talepleri kabul edilerek ağır hasta mahpuslar tahliye edilmelidir. Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) tek otorite olması uygulamasına son verilmeli, bağımsız ve bilimsel kurulların görüşleri esas alınmalıdır" dedi. 

BOZAN: HUKUKSUZLUKLARI ADETA CEZAEVLERİ ARASINDA PAYLAŞTIRMIŞLAR
Açıklamada konuşan DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan da tüm hapishanelerde tutsakların suya erişim, hijyen, sağlık hakkı, kitap okuma özgürlüğü ve tahliye haklarının gasp edildiğini söyledi. Farklı cezaevlerindeki hak ihlallerinin farklı şekilde gerçekleştiğini ifade eden Bozan, "Adalet Bakanlığı haksızlıkları ve hukuksuzlukları adeta cezaevleri arasında paylaştırmış. Kimi cezaevlerinde ağız içi arama, kimilerinde çıplak arama, kimilerinde sık sık oda baskınları dayatılıyor" dedi. Bozan, İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyeleri ertelenen tutsakların derhal serbest bırakılmasını isteyerek, "1 Ekim'de Meclis açıldığında yapılacak ilk iş bu kurulların kapatılması ve demokratik toplum ile barışın inşasına uygun adımların atılmasıdır" diye ekledi.