Akbelen katledilecek: Akbelen ve yaşayan 38 bin zeytinimizi savunacağız
Akbelen Ormanı'nın kömür ocağına feda edilmesine karşı mücadeleyi sürdüren İkizköylüler, direnişin meşruluğunu savunarak dayanışmaya çağırdı.
İkizköylülerin Akbelen Ormanı'nın kömür madeni için katledilmesin diye direnişi sürüyor. Muğla'nın Milas ilçesinde bulunan ormanda Yeniköy-Kemerköy (YK) Enerji şirketinin kesim için ormana geleceğini öğrenen köylü kadınlar Akbelen Ormanında kesilen ağaçların yanında açıklama yaptı.
'KESİLEN AĞAÇLARLA ÖLDÜK'
Öfkeli ve gözyaşları içinde konuşan kadınlar geçen yıl 30 ağacın katledildiğini hatırlattı ve şöyle devam etti: "Onlarla birlikte öldük. Türkiye'nin her yerinden sesimizi duyup yardıma geldiler. Bir buçuk yıldır Akbelen yaşasın diyor herkes. Kömür uğruna ormanımızı feda etmeyin. Kömür kokusundan durulmuyor." 3 kez bilirkişi keşfi yapıldığının altını çizen köylüler, "Bilirkişiler nasıl uyuyor vicdanları nasıl rahat ediyor üç kez keşif yaptılar. Zeytin için adalet diye bağırdık. Zeytinleri nasıl kurtardıysak, Akbelen'i de kurtaracağız. İkizköylülerin sesini duyun" çağrısı yaptı.
'AÇ, SUSUZ KALDIK, ÇAMLARIMIZI KESTİRMEYECEĞİZ'
527 gündür nöbette olduklarını anımsatan bir kadın, "Çamlarımızı kestirmeyeceğiz, 527 günden beridir nöbetteyiz. Bu çamlar çocuğumuz bizim, çamlarımız için direniyoruz. Ben burada aç kaldım, susuz kaldım. Annem evde hasta, ağaçlar kesiliyor dendi koşup geldim. Bir kaşık yağ yüz lira olmuş yazıklar olsun. Boşuna değil manda yoğurdu yemek, köşklerde oturmak. Gelsin bir kere bizim halimizi görsün" sözleriyle iktidarın doğa düşmanı politikalarını teşhir etti.
'ADALET YOKSA MEŞRU DİRENİŞ VAR DİYEREK AĞAÇLARIMIZA SARILIYORUZ'
Öte yandan yazılı açıklama da yayımlayan köylüler, "Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında verilen yürütmenin durdurulması kararı, akla, vicdana, bilime karşı yazılan bilirkişi raporu sonrası kaldırıldı. Yaptığımız itiraz ise oluşturulan özel heyet tarafından reddedildi. Şirket planlı olarak yanlış bilgiler ve belgelerle yargıyı etkilemek, kamuoyunu yanıltmak için her yolu deniyor. Sistematik şekilde hukuk üzerinden tahakküm kurmaya çalışan şirket, sırada Akbelen'e kesime girmeyi planlıyor. Şirket çalışanları tarafından yılbaşından önce en kısa sürede kesime girecekleri söylenen biz köylüler, varımızı yoğumuzu ortaya koyup adalet yoksa meşru direniş var diyerek ağaçlarımıza sarılıyoruz" dedi.
'AKBELEN'İ VE AKBELEN'LE YAŞAYAN 38 BİN ZEYTİNİ SAVUNACAĞIZ'
Saldırılar karşısında yılmadan mücadeleye devam ettiği hatırlatılan köylülerin açıklaması şöyle devam etti: "Zeytin talanı yasasını meclise giderek nasıl geri çektirdiysek, zeytinlerimizi talancı şirketlerden nasıl kurtardıysak, Akbelen Ormanı'nı da aynı azimle, dirençle, inatla savunacak ve kurtaracağız! Ne olursa olsun Akbelen Ormanı'nı vermeyeceğiz. Kazdağları, Validebağ, İkizdere, Kızılcaköy, Çambükü ve daha yurdumuzun birçok yerinde talan ve yıkıma karşı direniş bölgelerinden mücadele veren dostlarımızın gözleri kulakları Akbelen'de. Yardım çığlığımıza karşı Akbelen'in sesi olmak için bekliyorlar. Tek yürek tek ses: Akbelen'i ve Akbelen'le yaşayan 38 bin zeytinimizi savunacağız diyor."