26 Eylül 2024 Perşembe

Aldar Xelîl: PYNK, ENKS ile sandalye paylaşımı yapacak

PYNK'nin Özerk Yönetim'deki sandalyelerini ENKS ile paylaşmaya hazır olduğunu belirten Aldar Xelîl, Rojava sınırına peşmerge güçlerinin sevk edilmesini eleştirdi, Jeffrey'in ziyaretini ise "sembolik" olarak nitelendirdi.

PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) ve ENKS arasındaki birlik görüşmeleri, James Jeffrey'nin bölge ziyareti ve KDP'nin Rojava-Güney Kürdistan sınırına güç sevkiyatına ilişkin ANHA'ya konuştu.

Kamuoyunun merak ettiği Kürt Yüksek Merciine ilişkin detayları ve ENKS'nin Özerk Yönetim içinde yer alabileceğine ilişkin açıklamalarda bulunan Xelîl, "PYNK Özerk Yönetim'deki sandalyelerini ENKS ile paylaşmaya hazır olduğunu belirtti" dedi. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin bölgeye yaptığı ziyarete de değinen Xelîl, ziyaretin sembolik olduğunu, Jeffrey'in açıklamalarına bel bağlanmaması gerektiğini söyledi.

Xelîl, KDP'nin Rojava sınırındaki askeri hareketliliğini ilişkin ise "Bizim için çelişki yaratıyor" ifadelerini kullandı.

PYNK ve ENKS arasında yapılan görüşmelerin siyasi çözüm çerçevesinde gerçekleştiğini söyleyen Xelil, "Daha önceki görüşmeler PYD ile ENKS arasında yapılıyordu. Ardından toplantılar, ortak siyasi görüş temelinde, aralarında PYD'nin de bulunduğu 24 partinin temsilini yapan PYNK ile yapılmaya başlandı. Görüşmelerin ikinci aşaması bu şekilde yapılıyor" diye kaydetti.

İkinci aşamada ele alınan başlıca konuların Kürt Yüksek Mercii, yönetim ve savunma olduğunu ifade eden Xelil, "Mercii konusunun tamamlandığını ve önünde ciddi bir engel kalmadığını belirtebiliriz. Kürt Yüksek Mercii'nin misyonu, Kürtlerin temsili olacak. Özellikle Rojava'daki Kürt kamuoyunun temsilciliğini rolünü üstlenecek" dedi.

'MERCİ İÇİNDE HERKESİN YER ALMASINI İSTEDİK'
PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Xelîl, "Merci içinde herkesin yer almasını istedik. Bu temelde PYNK'nin ve ENKS'nin yüzde 40'ar temsiliyetle, geri kalan yüzde 20'lik kotanın ise PYNK ve ENKS dışındaki partilerden oluşması konusunda mutabık kaldık. Bu yüzde 20'lik kısmın belirlenmesine ilişkin birçok tartışma yürüttük. Son olarak kalan kotanın yarı yarıya PYNK ve ENKS tarafından önerilen isimlerle belirlenmesi konusunda anlaştık" diye konuştu.

MERCİ'DE TOPLAM 40 ÜYE OLACAK
Merci'deki toplam üye sayısının 40 olduğunu, bunun 16'sını PYNK ve ENKS'den, kalan 8 kişinin de 4'ü PYNK, 4'ü de ENKS tarafından belirleneceğini vurgulayan Xelil, "Bu konunun tamamlanmasının ardından yönetim konusunu ele aldık. Bu konuyu açmadan önce ENKS'nin geçen yıllar içinde bölge dışında olduğuna hatırlatmak istiyorum. Şimdi de yıllardır var olan bir yönetime dahil olacaklar. Dolayısıyla bu konu uzunca tartışıldı. Biz, seçim yapılması ve sonuçlarına göre ENKS'nin Özerk Yönetim'e katılımının belirlenmesini uygun gördük. Fakat ENKS yöneticileri seçimlerin kendileri için zorlu olacağını, çünkü şimdiye kadar hazır olmadıklarını belirttiler. Bu nedenle seçim öncesi Yönetim'de yer almak istiyorlar" diye belirtti.

'SEÇİMLERİN NE ZAMAN OLACAĞI BELİRLENMELİ'
Seçimlerin ne zaman olacağının belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi, "Örneğin seçimler 9 ay ya da bir yıl sonra olacak ise, bu süre içinde ENKS temsilcilerinin Özerk Yönetim'de nasıl yer alacağı, seçimlerin ardından hangi kurumlarda bulunacakları tartışmaları yapılabilsin. Tabi ki bu belirlemeler Kürtlerin sandalyeleri üzerinde olacak. Bu belirlemelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması için Özerk Yönetim'in yardımı gerekli. Öte yandan PYNK de kendi sandalyelerini ENKS ile paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Ancak yine belirtiyorum; bu konuda tartışmalar devam etmektedir ve herhangi bir anlaşmaya varılmamıştır. Bu tartışmalar başarılı bir şekilde tamamlanırsa ENKS temsilcilerinin yasama ve yürütme meclislerinde nasıl ve hangi yöntemlerle yer alacağı tartışılacaktır" diye kaydetti.

'KUZEY VE DOĞU SURİYE SADECE KÜRTLERE AİT DEĞİL'
Kuzey ve Doğu Suriye'nin sadece Kürtlere ait olmadığının altını çizen Xelil, şöyle konuştu: "İçinde Araplar, Süryaniler ve Türkmenler de var. Bu Yönetim büyük kazanımlar elde ettiği gibi Yönetim'in kendisi de bölge halkları için büyük bir kazanımdır. Eşbaşkanlık, kadın özgürlüğü, halkların kardeşliği ve ortak yaşam hâlâ üzerinde tartışılan konulardır ve hepimiz, Özerk Yönetim'i geliştirmek için ortak çalışıyoruz. Eğer onların Yönetim'e ilişkin önerileri olacaksa tartışabiliriz. Yönetim'e ilişkin tartışma süreci halen bitmiş değil ve tamamıyla üzerinde anlaşmaya varılmadı. Güvenlik ve askeri durum üçüncü aşamadır ve bu konu tartışılmadı. Bu aşamaya ulaşırsak eğer birçok konu tartışılacaktır. Çünkü bölgede iki askeri gücün bulunması durumunda sorun çıkmaması mümkün değil."

ENKS'nin hâlâ itilafın (Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu) bir üyesi olduğunu hatırlatan Aldar Xelil, "Bu yüzden, Kürt tarafları arasında diyalog sürerken Türkiye'ye karşı bir tutum sergileyeceklerine inanmıyorum. ENKS, itilaf ve Türkiye ile ilgili konulardan uzak durmaya çalışıyor. Biz de diyalogun geliştirilmesi ve önümüze çıkan sorunları aşmak için bir mekanizma bulmaya çalışıyoruz. Hassasiyetle üzerinde durduğumuz bazı konular var. İlerleyen dönemde bunları çözüme kavuşturmaları için topu ENKS tarafına attık" dedi.

'OLAN BİTENLER BİZİM İÇİN ÇELİŞKİ YARATIYOR'
Kürt güçlerini ortak bir paydada buluşturmak için çalışma yürüttüklerinde Türkiye, Kuzey ve Güney Kürdistan sınırında, Kürdistan dağlarındaki devrimci güçlere saldırdığını söyleyen PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, "Bununla birlikte işgalcilerin Başur köylerine yönelik saldırıları öyle bir hal aldı ki halk, tarlalarına bile gidemiyor. Başur-Rojava sınırında peşmerge hareketliliği var. Gerçeği söylemek gerekirse bu hareketliliğin nedenini bilmiyoruz. Tüm bunlar, Kürt birliği için çabaların yoğunlaştığı bir dönemde oluyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi, beklentilerimiz farklıydı. Görüşmelerin başlangıcından bu yana Başurê Kürdistan'dan ümit ettiklerimiz, hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Bütün bu olan bitenler bizim için çelişki yaratıyor" diye belirtti.

'JEFFREY'İN ZİYARETİ SEMBOLİKTİ'
Jeffrey'in ziyaretine de değinen Xelil, bunun sembolik bir ziyaret olduğunu söyledi. Xelil, "Bildiğimiz gibi Jeffrey net konuşmuyor. Ziyaretinde taraflar arasındaki görüşmelere desteğini yineledi fakat Türkiye'nin tehditlerine ilişkin yanıtları diplomatikti. Yani sembolik bir ziyaretti. Bu ziyareti Ruslara, Türklere, rejime ya da bize bir mesaj olarak anlayabiliriz. Veyahut ABD Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi mesajı olarak görebiliriz. Bunun dışında IŞİD'e Karşı Uluslararası Koalisyon ve bazı diğer konularda koordinasyon sürüyor. Bu ziyareti bir nevi bu koordinasyonun sürmesine destek olarak nitelendirebiliriz. Tekrar belirtmek gerekirse Jeffrey'in ziyareti, Kürt tarafları arasındaki görüşmelere destek içindi. Bu ziyaretten çıkarabileceğimiz başka bir net bulgu yok" diye kaydetti.

Xelil konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Jeffrey, Türkiye'nin bölgeye saldırmasına izin vermeyeceklerini söylemedi fakat Amerika'nın böyle dediğini belirtti. Sizin de bildiğiniz gibi Türkiye Serêkaniyê ve Girê Spî'ye saldırdığında ateşkes üzerinde anlaşma yapıldı. ABD her zaman bu anlaşmayı dile getiriyor ve ihlal edilemeyeceğini belirtiyor. Bu yüzden bu tür açıklamalara umut bağlayamayız. Bu açıklama sürekli dile getirilebilir fakat tamamen umut bağlanamaz.

"Mevcut aşamada önemli olan, bizim olası her duruma karşı hazırlıklı olmamız, Kuzey ve Doğu Suriye'deki insanlarımızı bu temelde yönlendirmemizdir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki Erdoğan bölgeye saldırmak ve işgal etmek için girişimlerde bulunacaktır."

'ENKS'NİN MOSKOVA VE İSTANBUL ZİYARETİNE İLİŞKİN ELİMİZDE BİLGİ YOK'
ENKS heyetinin Moskova ya da İstanbul ziyaretine ilişkin de konuşan Xelil, ziyarete ilişkin ellerinde net bir bilgi olmadığını söyledi.

Xelil, "ENKS'nin yurtdışında toplantı ve görüşmeleri tabi ki olabilir fakat bu görüşmelerin Kürt halkının çıkarları hesap edilerek yapılmasını ümit ediyoruz. Bununla birlikte, Kürt tarafları arasındaki görüşmelerin pazarlık konusu olmayacağı ümidindeyiz. Türkiye'nin Kürt halkına karşı olumlu bir tutum alacağına inanmadığımızı da belirtiyoruz" dedi.

'REJİM İLE HERHANGİ BİR GÖRÜŞMEMİZ OLMADI'
PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Herkesin bildiği gibi biz, üçüncü çizgiyi temsil ediyoruz ve bu çizgideki projelerimiz biliniyor. Yaşananlar, bütün tarafların katıldığı bir Üçüncü Dünya Savaşı'dır ve bu yüzden bütün taraflarla ilişkimiz var. Suriye'ye müdahil tüm çevrelerle, taraflarla ve partilerle ilişkilerimizde Suriye krizinin çözümü için çabalıyoruz. Şam ve ona destek veren Rusya'nın sahada güçleri bulunuyor ve ayrıca küresel alanda da etkiye sahip.

"Rusya'nın yanında 78 ülkenin yer aldığı Uluslararası Koalisyon ile de ilişkilerimiz var. Geçtiğimiz günlerde MSD heyeti Rusya'yı ziyaret etti ve Rus Dışişleri Bakanı ile görüştü. Ziyarette Rusya'ya yakın muhalif bir taraf ile anlaşma imzalandı. Rusya ziyaretindeki mesajlar, demokratik ve barışçıl çözüm için olumlu bir tutumdu. Bizim tüm taraflar arasında böyle bir yaklaşımımız var. Rejim için belirtecek olursak da şimdiye kadar herhangi bir toplantı veya görüşmemiz olmadı."