27 Eylül 2024 Cuma

Ankara ve İstanbul'da hasta tutsakların durumuna dikkat çekildi

Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta olduğu gibi Ankara ve İstanbul'da eylemler düzenlendi. Ankara'da Fırat Nebioğlu, İstanbul'da ise Mahmut Tat'ın sağlık sorunlarının aktarıldığı eylemlerde, tutsakların derhal tedavi edilmesi için tahliyesi istendi.

Ankara ve İstanbul'da düzenlenen eylemlerde hasta tutsakların durumuna dikkat çekildi, tedavilerinin önündeki engellerin derhal kaldırılarak tahliyesi istendi.

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 445'inci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. "Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın" pankartının açıldığı eylemde, açıklamayı okuyan İHD Ankara Şube yöneticilerinden İhsan Seylan, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutsak Fırat Nebioğlu'nun durumuna dikkat çekti.

Nebioğlu'nun Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde tutsak bulunduğu bilgisini veren Seylan, "2017 yılında tutuklanan Fırat Nebioğlu 2 dosyadan 18 yıl hapis cezası aldı ve bir dosyada 3,5 yıl yattıktan sonra tahliye edildi. Diğer dosyadan aldığı 12 yıl ceza 5 yıla indirildi ve başka bir dosyadan da 2 yıl 6 ay ceza verildi ve yaklaşık 1,5 yıldır hapishanede tutuluyor. Ailesinde genetik olarak böbrek yetmezliği bulunmakta ve annesi ile diğer 3 kardeşi de böbrek hastasıdır. Böbrek yetmezliğinden kaynaklı olarak kulakları duymuyor" dedi.

En son Nebioğlu'nun Batman Beşiri Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanedeyken 7 Mart 2022'te Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuru yaptığını aktaran Seylan şunları söyledi: "Nefroroji uzmanı tarafından 'Hapishanede kalması hayatı açısından ciddi risk barındırır'şeklinde rapor verilmiştir. Şu an diyaliz tedavisi gören hastanın böbrek nakli olması gerektiği söylenmiş ancak doktorlar tarafından da böbrek nakli ameliyatının hapishanede olduğu süreçte yapılmasının riskli olacağı belirtilmiştir. Rapor ayrıca tutulduğu hapishane idaresine de gönderildi. Rapor üzerine de hapishane idaresi 15 Mart 2022 tarihinde Fırat Nebioğlu'nu İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk etmiştir. Ancak Adli Tıp Kurumu muayene, kan tahlili ya da herhangi bir tetkik yapılmadan, ayak üstü inceleme yapmış ve 'Cezaevinde kalabilir' şeklinde rapor vermiştir."

Geçtiğimiz yıl Nebioğlu'nun hapishanede fenalaştığını ve hastaneye kaldırıldığını söyleyen Seylan, "Batman Eğitim Araştırma Hastanesine doktor ile ailesi tarafından yapılan görüşmede doktor tarafından 'her iki böbreğinin iflas ettiği, bu saatten sonra tek çarenin nakil veya diyaliz olduğu' söylenmiş ve 'tahlilleri biraz düzelince onu tekrar cezaevine göndermek zorunda olduklarını da' ifade etmişlerdir. Haftanın 3 günü diyalize bağlı olarak yaşamını idame ettirmektedir. Tedavisi için ve böbrek nakli için bütün ailemiz seferber olmuş ancak bu sefer de Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesine sevk edilmiştir" diye belirtti. Nebioğlu'nun böbreklerinin iflas ettiğini ve işlevini yerine getirmediğinin altını çizen Seylan, cezaevinde tutulmasının risk olduğunu belirterek infazının ertelenerek tedavisi için tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.

İSTANBUL
İstanbul'da düzenlenen F Oturması'nın 573.'sünde Marmara Kampüs Ceza İnfaz Kurumunda tek kişilik hücrede tutulan hasta tutsak Mahmut Tat'ın durumu hakkında bilgi verildi. Söz alan Mehmet Acettin, "Mahmut Tat, Gırtlak Kanseri olup tedavisi için gereken ilaçları temin edilmediğinden, hastalığın devam eden olumsuz etkileri yanında, nüks etmesi ve diğer organlara yayılması tehlikesi ile yaşamını devam ettirmektedir" dedi.

Sığınma talebi ile gittiği İsveç'te 22 Kasım 2022 tarihinde İsveç polisi tarafından gözaltına alınıp Türkiye'ye gönderilen ve getirildiği İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınıp mahkemeye çıkarılarak 6 yıl 3 aylık kesinleşmiş cezası nedeniyle tutuklanarak Metris hapishanesine götürülen ve ardından Marmara(Silivri) Kampüs Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edilen Mahmut Tat'ın İsveç'te Gırtlak Kanseri tanısı ile 2 defa ameliyat edilmiş ve tedavisi devam etmekte iken Türkiye'ye iade edildiğini söyleyen Acettin, "Tat, Türkiye'ye giriş yapar yapmaz tutuklanarak hapishaneye konulmuş, tedavi maksadı ile düzenli olarak kullanmakta olduğu ilaçlar ailesi tarafından temin edildiği halde verilmemiş, 'muadili' denilen ilaçlar verilmiştir. Muadil denilerek verilen ilaçlar tedavi ve sağlığına olumsuz etkiler yaratmasına rağmen sorun çözülmediğinden, tedavisi aksayan Tat'ın sağlık sorunları hızla artmakta, bu durum sağlık ve yaşam hakkına ağır tehdit oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.

Acettin, şöyle devam etti: "Derneğimize bilgi veren kardeşi beyanında; 'Abim kanser hastası, iki gün önce görüşe gittik ve ilaçlarını götürdük ama abimin ilaçlarını vermediler. Bize rapor olması gerektiğini söylediler, biz raporu İsveç'ten nasıl çıkaralım, bu raporları nasıl verelim? Abimin revire çıkıp ilaçlarını alması lazım ve abim şu anda orada 15 gündür aç susuz' demiştir. 6 Mart günü Derneğimize başvuruda bulunan yeğeni ise; 'amcam, Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu cezaevinde tek kişilik hücrede kalıyor. Gırtlak Kanseri olmasına rağmen apar topar İsveç devleti tarafından Türkiye'ye iade edildi. Amcam hiçbir örgüte üye olmamasına rağmen itirafçı ifadesine dayanılarak 'terörist' olduğu gerekçesiyle iade edildi ama Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yurt dışında  'Kırmızı Bülten' listesinde olmadığına dair basında açıklaması var. Amcamlar senelerce İstanbul da servis şoförlüğü yaptı … daha çok özel okullarda çalıştı . Amcam suçsuzdur. Amcama  İsveç'te kullandığı ilaçları verilmiyor. Hapishane revir doktoru tarafından kendisine muadili olan ilaç verildiğinden dolayı ilaç yan etki göstermiş ve kafasında ve vücudunda yaralar çıkmıştır. Hastalığı ilerlemiş durumda. İsveç de kendisine rapor verilmiştir. İsveç'ten bizlerin kargo ile getirttiği ilaç hapishane tarafından kabul edilmemiştir. Türkiye' de bu ilacı kullanabilmesi için rapor alınması gerekir diyorlar ama halen rapor aldırılmadı. Amcamın göz göre göre ölümüne neden olacaklar. Sağ bacağı uyuşuyor, kolları uyuşuyor. Çok zayıflamış, yemekler çok kötü ortam sağlıklı bir ortam değil' demiş ve amcası Mahmut Tat'ın tedavi olabilmesi için yardım talebinde bulunmuştur."