27 Eylül 2024 Cuma

Avrupa Konseyinden Demirtaş için 'tutukluluk dışı formül' önerisi

Avrupa Konseyi, Selahattin Demirtaş hakkındaki AYM süreci sonlanana kadar "tutukluluk dışı formül" önerisinde bulundu.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 2016 Kasım ayından bu yana rehin tutulan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM) önündeki süreç sonuçlanıncaya kadar "tutukluluk dışı her türlü önlemin değerlendirilmesini" isteyen bir ara karar aldı.

Bakanlar Komitesi'nin bu hafta Strasbourg'da düzenlenen AİHM kararları gündemli toplantısında, Demirtaş hakkında AİHM tarafından 22 Aralık 2020 tarihinde açıklanan hak ihlali kararının yerine getirilmediği bir kez daha hatırlatıldı. Demirtaş'ın mevcut tutukluluk hali konusunda 7 Kasım 2019 tarihinde AYM'ye yaptığı bireysel başvurunun, AİHM kararına rağmen hala sonuçlanmamış olması da "esef verici" olarak tanımlandı.

'KARAR EN KISA SÜREDE AÇIKLANMALI'
Kararda, "AYM'nin AİHM kararı temelinde Demirtaş'ın tutukluluk hali konusunda en kısa sürede karar açıklaması için her türlü önlemi alması" istenirken, Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını sağlamak için "AYM önündeki süreç sonlanıncaya kadar tutukluluk dışı diğer önlemlerin değerlendirilmesi" çağrısında bulunuldu. Avrupa Konseyi kulislerinde bu önlemlerin "Demirtaş için ev hapsi, elektronik kelepçe ya da adli kontrol şartıyla serbest bırakılma" gibi formüller olabileceği konuşuluyor.

AİHM, Demirtaş'ın tutuklu olmasının "çoğulculuğu bastırma ve demokratik toplum kavramının özünde yer alan siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlama yönünde ağır basan bir amaç izlediğinin her türlü makul şüphenin ötesinde tespit edildiği" sonucuna varmış ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "haklara getirilen kısıtlamaların sınırlandırılması"yla ilgili 18'inci maddesinin ihlaline hükmetmişti. Mahkeme, Demirtaş'ın tutukluluk halinin devamının, uğradığı hak ihlalini sürdüreceğini, bunun da Türkiye'nin AİHM kararlarına uyma yükümlülüğünü ihlal edeceğini belirtip, "derhal serbest bırakılmasını" kararlaştırmıştı.

Türk devleti, Bakanlar Komitesi'ne ilettiği görüşlerde, Demirtaş hakkındaki 20 Eylül 2019 tarihli tutukluluk kararının AİHM'nin 22 Aralık 2020 kararı kapsamına girmediği ve Demirtaş'ın bu tutuklama kararıyla ilgili olarak AİHM'ye yeni bir başvuruda bulunduğu tezleriyle savunma yaptı. Hükümet, Bakanlar Komitesi'nden "Demirtaş'la ilgili AYM ve AİHM kararlarını beklemesini" de istedi.

DIŞİŞLERİ BAKANINA MEKTUP YAZILMASI TALEBİ
Demirtaş'ın avukatları ise toplantı öncesi Komite'den, Demirtaş ile ilgili AİHM kararının yerine getirilmemiş olması nedeniyle, tutuklu Osman Kavala davasında olduğu gibi Ankara'ya karşı "ihlal prosedürü" başlatılabileceği mesajını vermesi, Demirtaş davasının Bakanlar Komitesi'nin her toplantısında gündeme alınmasını, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri ve üyesi devletlerin konuyu Ankara ile diplomatik görüşmelerde gündeme getirmelerini ve Türkiye Dışişleri Bakanı'na konu hakkında bir mektup yazılmasını talep etti.

Bakanlar Komitesi, Demirtaş kararına ek olarak Osman Kavala dosyasını da görüştü. Toplantı sonunda Kavala'nın AİHM kararına rağmen hala tutuklu olmasını bir kez daha eleştiren Komite, yargı organlarının "Kavala'nın tutukluluk halini sonlandırarak, kendisine yönelik cezai suçlamaların olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırabileceğini" not etti.

Kararda, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türkiye raportörlerinin geçtiğimiz haftalarda Kavala'yı hapishanede ziyaret etmelerinin "ilgiyle not edildiği" belirtildi. Buna karşılık, AİHM kararlarının uygulanışında denetim yetkisine sahip yegane organın Bakanlar Komitesi olduğuna vurguda bulunuldu. Bu kapsamda Ankara'ya, Kavala dosyası için Komite bünyesinde büyükelçiler düzeyinde oluşturulmuş "Temas Grubu" ile gecikmeksizin daha sıkı diyalog yürütmesi çağrısında bulunuldu.

Strasbourg kulislerinde Avrupa devletlerinin bu iki dosyada somut adım atmadan önce Türkiye'deki seçim sonuçlarını bekleme eğiliminde oldukları yorumları da yapılıyor.

Komite, Demirtaş ve Kavala dosyalarını Haziran ayında yeniden görüşecek.