29 Eylül 2024 Pazar

Avukatlar hedef gösterilen meslektaşları Uçar ve Turan'a sahip çıktı

İstanbul ve İzmir'de yapılan baro seçimleri sonrası Avukat Sezin Uçar ve Aryen Turen'in hedefleştirilmesine tepki gösteren çok sayıda avukat, iki olayın da münferit değil, faşist iktidarın baskılarını arttırmasının bir sonucu olduğunu söyledi.

Adalet için Hukukçular, Avukat Dayanışması, Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAG), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, Demokrasi için Hukukçular, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar (ÖDAV) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, İstanbul ve İzmir'de geçen haftasonu yapılan baro genel kurulları sonrası hedef gösterilen avukatlar Sezin Uçar ve Aryen Turan'a sahip çıkmak için Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önündeydi.

Eyleme, çok sayıda avukatın yanı sıra ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Gürkan İstekli, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Veli Küçük, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Çiçek Otlu da destek verdi.

Ortak basın açıklamasını Avukat Meral Hanbayat Yeşil okudu. 22-23 Ekim tarihlerinde gerçekleşen İstanbul Barosu genel kurulunda Avukat Filiz Saraç'ın kazanması sonrası Oda TV'nin "'Kimyasalcılar' kaybetti, Atatürkçüler kazandı" başlığıyla yaptığı haberde Sezin Uçar'ın hedef gösterildiğini belirten Yeşil, Oda TV'nin haberinde Uçar'ın da Hasan Kılıç'ın listesinden aday olduğu yazdığı ancak bunun doğru olmadığına dikkat çekti.

'MESLEKTAŞLARIMIZ YALAN HABERLERLE HEDEFLEŞTİRİLDİ'
Av. Uçar'ın sosyal medyada kimyasal silahların suç olduğunu söylediği ve Türk devletinin kimyasal silah kullanımı iddialarının araştırılması çağrısı yaptığı için hedef gösterildiğini kaydeden Yeşil, şöyle devam etti: "Oda Tv sırf meslektaşımızı hedef göstermek için gazeteciliğin en temel etik ilkelerinden biri olan hakikatin ve doğru bilginin topluma aktarılmasına aykırı davranarak yalan haber yapmış; yaptığı yalan haberde de meslektaşımızı hedef haline getirerek ayrıca halkı kin ve düşmanlığına tahrik suçunu işlemiştir."

Aynı tarihlerde yapılan İzmir Barosu Genel Kurulunda ise ÖHD İzmir Şubesi üyesi Av. Aryen Turan'ın konuşmasının bir grup tarafından sürekli provoke edildiğini, Turan'ın tehdit ve hakaretlere uğradığını, Turan'ın konuşmasının sonundaki "Jin, jiyan, azadi" sloganı nedeniyle fiziki saldırıya uğrama riskiyle karşı karşıya kaldığını dile getiren Yeşil, bu olay sonrasında Turan'ın hem ulusal kanallarca, hem de Ümit Özdağ başta olmak üzere çok sayıda kişi tarafından hedefleştirildiğini söyledi.

'MÜNFERİT DEĞİL, FAŞİZMİN SONUCU'
İstanbul ve İzmir'de yaşanan bu iki benzer olayın münferit olmadığını vurgulayan Yeşil, bu olayların iktidar eliyle ülkede derinleşen faşizm ve tekçi rejimin sonuçlarından olduğunu dile getirdi. Aynı şekilde saldırıya uğrayan her iki avukatın da kadın olmasının tesadüfi olmadığını belirten Yeşil, şöyle devam etti: "Bu olaylar hem iktidarın hem erkek yargının pratikleriyle yaygınlaşan kadın düşmanlığının baro genel kurullarında vücut bulmuş halidir. Bu mesele hem kadına hem de farklı etnik varoluşlara tahammül edememenin bir sonucudur. Bu da totaliter düşüncenin dışa vurumudur. Çünkü totalitarizm sadece teklik ister; başka düşünce ve yaşama tahammülü yoktur."

Tüm bu saldırılar karşısında Uçar ve Turan'ın yanında olduklarını belirten Yeşil, bu iki olayla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını, faşizmle ve kadın düşmanlığıyla mücadeleyi hukuk alanı başta olmak üzere her alanda sürdüreceklerini dile getirdi.

'MUHALİF OLAN HERKES VATAN HAİNİ İLAN EDİLİYOR'
Avukat Kemal Aytaç ise, iktidarın muhalif olan herkese dönük baskı ve saldırılarını giderek arttırdığına dikkat çekti ve dün sabah 12 gazetecinin, bu sabah ise Türk Tabipler Birliği (TBB) Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. "Muhalif olan, aykırı olan herkes vatan haini, halk düşmanı, terörist ilan edilmekte" diyen Aytaç, iktidarın sırf kendi bekasını sürdürmek için operasyonları ve saldırıları gerçekleştirdiğini dile getirdi ve bu baskı ve saldırıları asla kabul etmeyeceklerini söyledi.