1 Temmuz 2025 Salı

Çantasında bir fidan bir de kitabıyla, düştü Kobanê yoluna

Bildiği topraklara gidiyordu Medali, belki de bu yüzden yol boyu daha sessizdi. Küçük ömrüne büyük hayaller sığdıranlardandı. Medali'nin çantasında nereye dikeceğini kimseye söylemediği bir fidan vardı, bir de kitapları.

Kobanê'nin yeniden inşası için dört bir yandan gelenlerle İstanbul'dan çıkılan yolun her molasında, kurulan halayların vazgeçilmeziydi Medali. O molaların bol kahkaha ile içine düşülen muhabbetlerinde neşe saçandı; ciddi dursa da Medali, espri yapmayı çok severdi çünkü.

HALKININ ACILARINI ANLATMAKTAN HİÇ GERİ DURMADI
Medali Barutçu, Muş'un Bulanık ilçesinde doğdu, ikinci sınıfa kadar köyde okudu. Ailesinin merkeze taşınması üzerine ilkokulu orada bitirdi. İstanbul'da Şile Anadolu Öğretmen Lisesini kazandı. Lisede arkadaşlarıyla Kürt dili üzerine okumalar yaptıkları için "terörist" diye lanse edildi ve okulu bırakmak zorunda kaldı. Eğitimine Muş Anadolu Öğretmen Lisesinde devam etti. Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünü kazandı. Burada da sürekli faşistlerin saldırılarına maruz kaldı. Sosyal medya üzerinden fotoğrafları paylaşılıp çoğu kez ölümle tehdit edildi. Saldırıya uğradıkları bir olaydan dolayı okul kendisine bir yıl uzaklaştırma verdi. Ama ne okulundan vazgeçti ne okumaktan ne de yaşadıklarını anlatmaktan…

Yurtsever bir ailede doğmuştu Medali, çok bedel ödemiş bir ailesi vardı kendi de bedel ödeyerek büyümüştü. Yaşadıklarını anlatmaktan hiç geri durmadı, halkının acılarını her defasında her dokunduğu kişiye anlattı. Kitap okumayı ve okuduklarını paylaşmayı çok seviyordu, anlatımını da çok kuvvetli buluyorlardı onu tanıyanlar.

SOMA'YA GİTTİKLERİ GİBİ KOBANÊ'YE DE GİTMELİYDİLER
Yurtsever hareketin içerisinde yer almıştı Medali. Son dönemde ise çok eleştirileri olmuş, anarşizm üzerine de okumalar yapmış, hatta anarşistlerin düzenlediği eylemlere de katılır olmuştu. Anarşist arkadaşları vardı, birlikte komün bir ev kurmuşlardı kendilerine. Televizyonu çıkarıp attıkları, birlikte kitap okuyup tartıştıkları bir ortam yaratmışlardı. Anarşizmi de eleştiriyordu Medali ama devletsiz bir dünyanın olabilirliğini benimsemişti. Gitmeden evvel demokrasi üzerine okumak istediğinden bahsetmişti arkadaşına, Marks ve Lenin'in düşüncelerini merak ettiğini söylemişti.

Anarşist arkadaşlarına SGDF'nin Kobanê'nin inşasına yönelik bir kampanya düzenlediğini Medali söylemişti. Daha önce Soma'ya gittikleri gibi şimdi de Kobanê'ye, savaşın içinde hayatlarını yeniden inşa etmek isteyen bir halkın yanına gitmeliydiler. Öyle çıktılar yola… İlk kez kesişmiyordu yolu sosyalist gençlerle. Lise öğrencisiyken 2011 yılında SGDF'nin İzmir Dikili'de düzenlediği yaz kampına Kürdistan'dan katıldı sosyalist yurtseverlerle birlikte. Yol boyu yine sorular soruyor, herkesi tanımaya çalışıyordu. Genç yaşına rağmen çok okuduğu, araştırdığı anlaşılıyordu. Sessiz ama cana yakın, bilen, düşünen, sorgulayan ama bir o kadar da öğrenmeye hevesliydi.

'MEDALİ GİBİLERİ ÇABUK BÜYÜR'
Kitap okumayı çok sevdiği için Kobanê'de bir kütüphane yaratma hayali çok heyecanlandırmıştı Medali'yi. Kobanê'ye yola çıkarken, aklının ve yüreğinin bir köşesinde DAİŞ çetelerine karşı direniş içerisinde olan ve yaralanan kardeşini görebilme umudu da vardı. Kardeşinden ailesine iyi bir haber götürmek isterken, kendisinden kötü haber götüreceğini nereden bilecekti.

Babası, onun ardından "İçinde hakikati barındıran bir mücadele yolunda şehit olduğu için oğlumuzla gurur duyuyoruz" demişti. Annesi ise onun cesaretinden bahsetmişti, yaptığı her şeyi sahiplenip, lafını esirgemediğinden. Cesaretiyle çıktı yola Medali; daha küçücükken kardeşlerini görmek için hapishane yollarında olduğu için cesaretliydi belki, daha küçücükken gerilla cenazelerine katıldığı için belki ya da sadece Kürt olduğu için saldırılara maruz kaldığı, ölümle tehdit edildiği için… Tıpkı ablasının dediği gibi; "Medali gibileri çabuk büyürler, bu bir gerçek." 

Bildiği topraklara gidiyordu Medali, belki de bu yüzden yol boyu daha sessizdi. Küçük ömrüne büyük hayaller sığdıranlardandı. Medali'nin çantasında nereye dikeceğini kimseye söylemediği bir fidan vardı, bir de kitapları.

*Portre dizimiz yarın Mert Cömert ile devam edecek...

Kaynakça:
*Kobanê'ye Gitmek 
*Hiçbir Düş Yarım Kalmayacak