27 Eylül 2024 Cuma

DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır tahliye edildi

Aralık ayında tutuklanan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, ilk duruşmada tahliye edildi. Bayındır ve avukatları bu davada DBP'nin ve Kürt siyasetinin yargılandığını belirterek, imha ve inkar zihniyetine karşı mücadelenin süreceğini vurguladı.

Demokratik Bölgeler Partisi'ne (DBP) dönük gözaltı operasyonu sonrası 26 Aralık 2022'de "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır tahliye edildi. Katıldığı 14 eylem ve etkinliğin yanı sıra gizli tanık beyanları gerekçe gösterilerek 15 yıla kadar hapsi istenen Bayındır'ın yargılandığı ilk duruşma Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmada Bayındır ve avukatları Muharrem Şahin, Yunus Muratakan ve Burhan Arta hazır bulunurken, duruşmayı DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Remziye Tosun, Dersim Dağ, Nusrettin Maçin, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi izledi.

BAYINDIR: KÜRT SORUNU 100 YILDIR DEVAM EDİYOR
Kürtçe savunma yapan Keskin Bayındır, açılan davanın hukuksuz olduğunu ve Kürt sorununa bakış açısını yansıttığını söyledi. Cumhuriyetin tek dil, tek ırk, inkar ve imha üzerine inşa edildiğini vurgulayan Bayındır, "Bu inkar ve imha süreci İstiklal Mahkemeleri'yle, Takrir-i Sükûn Kanunları ve özel yetkili mahkemelerle sürdürülüyor. Bu inkar ve imha sürecine karşı Kürtler 100 yıldır mücadelelerini sürdürüyor" dedi.

İnkar ve imha süreçlerinin farklı yol ve yöntemlerle dayatılmaya devam edildiğini söyleyen Bayındır, Kürt siyasetinin ise bu dayatmaya karşı mücadele ettiğini kaydetti. "Türkiye Cumhuriyeti Kürt sorununu çözme cesareti göstermemiştir. Bu mesele 100 yıldır devam ediyor" diyen Bayındır, Kürt sorununun Cumhuriyetin kuruluş sorunu olduğunu söyledi.

'YÖNELTİLEN İDDİALAR CİDDİYETTEN UZAK'
Kürt siyasi mücadelesinin şeffaf, demokratik ve hukuki olduğunun altını çizen Bayındır, kendisine yöneltilen iddiaların ciddiyetten uzak olduğunu belirtti. Suçlama konusu yapılan tüm basın açıklamalarının demokratik ve hukuki nitelikte olduğuna işaret eden Bayındır, dosyadaki gizli tanık beyanının ise mükerrer olduğunu ve daha önce bu konuda takipsizlik verildiğini hatırlattı. Gizli tanığın ifadelerini "Sarı çizmeli Mehmet ağa hikayelerine" benzeten Bayındır, "Benim hakkımda bir arşiv oluşturuldu, gizli tanık da o oluşturulan arşiv doğrultusunda ifade vermiştir, iddiaları soyuttur. Bana göre emniyetin fezlekesinden ibarettir" ifadelerini kullandı. 

Savcılık mütalaasında Bayındır'ın tutukluluk halinin devamını istedi.

'KÜRDİSTAN' İFADESİ SUÇ SAYILDI
Mütalaaya karşı beyanda bulunan Bayındır'ın avukatı Muharrem Şahin, Bayındır'a dönük soruşturmanın 2019'da başladığını hatırlatarak, bu kadar süre beklenilmesindeki çelişkiye işaret etti. Bayındır'ın PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüşmesi istemiyle yapılan açıklamaya katılmasının da suç kabul edilmesine işaret eden Şahin, "Müvekkilim, tutuklu ve hükümlülerin yasal haklarının kullanılmasına karşı 'Kanunları uygulayın, haklarını sağlayın' diyor. Bunun neresi suç? Tam tersi hukukun uygulanmasını istiyor" dedi.

"Kürdistan" ifadesinin kullanılmasının da suçlama konusu yapılmasına tepki gösteren Şahin, Bayındır'ın derhal serbest bırakılmasını istedi.

Avukat Burhan Arta, daha önce benzer iddialarla Bayındır'la pek çok kez ifade için geldiklerini ve Bayındır'ın kaçma şüphesinin olmadığını vurguladı. Bayındır'ın Musa Farisoğulları ve Leyla Güven'in vekilliklerinin düşürülmesine ilişkin eylemlere katılmasının da suç sayıldığına işaret eden Arta, "Soruyorum: Siyasetçi bunu yapamayacaksa siyasetçi ne yapar? Gider kahvede okey mi oynar?" dedi.

'BURADA DBP YARGILANIYOR'
Bayındır'ın seçim sonrası düzenlenen kutlama etkinliklerine katılmasının suç kabul edilmesine tepki gösteren Arta, şöyle devam etti: "AKP, MHP, CHP'liler de bunu yapar, onlara bundan dolayı soruşturma açılıyor mu? Burada DBP yargılanıyor. DBP eğitim vermekle suçlanıyor. AKP, MHP bunu yapmıyor mu? Kadrolarını yetiştirmiyor mu? DBP'nin kozmik odasının var olduğu iddia ediliyor. Polis 3 ayda bir baskın yapıyor, öyle bir oda çıktı mı ortaya? Bodrum katında örgütsel eğitim ve toplantılar yapıldığı söyleniyor. DBP'nin bodrum katı yok. Mahkeme bunu hiç araştırdı mı?"

Avukat Yunus Muratakan ise Bayındır'ın ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü ile seçme seçilme haklarının bu dosyayla gasp edildiğine işaret ederek, "Burada yargılanan sadece Keskin Bayındır değildir, büyük bir kesimin oy verdiği bir siyasi partidir" dedi. 

Mahkeme, Keskin Bayındır'ın tahliyesine karar verdi.