29 Eylül 2024 Pazar

Devlet yükümlülüğünü yerine getirmiyor, çocuklar okullarda aç bırakılıyor

AKP-MHP iktidarının uyguladığı ekonomi politikaları halkı hen geçen gün daha fazla yoksulluğa sürüklüyor. Çocuklar okula aç gidiyor, okulda bulundukları saatlerde aç kalıyor. Öğrencilerin açlıktan bayıldığı görüntüler sosyal medyaya düşünce gelişen tepkilerin ardından, okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmesi teklifi meclise sunuldu. Ancak AKP-MHP oylarıyla reddedildi. TTB Okul Sağlığı Çalışma Grubu üyesi Kıran, bütçenin bir öğün yemeği karşılayabileceğine dikkat çekti ve gelişim çağındaki çocukların aç bırakılmasının yaratacağı sağlık sorunları ve sosyolojik riskleri ETHA'ya değerlendirdi. Veli-Der Genel Başkanı Yıldız da devletin eğitim gören çocukların tüm ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olduğunun altını çizdi.

İktidarın sermaye odaklı politikaları halkı yoksulluğa itiyor. Asgari ücret ve asgari ücret altında sefalet ücretiyle yaşamaya mahkum edilen milyonlar kişi bulunuyor. Temel tüketim maddelerine her gün zam geliyor. Halk bu koşullar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışırken bu durumdan en çok çocuklar etkileniyor. 8-10 saati okulda geçirmek zorunda kalan çocuklar fahiş fiyatlarla kantinden beslenmeye zorlanıyor. Fakat bunu karşılayamadıkları için okul süresince aç kalıyor.

Okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve su dağıtılmasına ilişkin Meclis'e sunulan kanun teklifi ise AKP-MHP iktidarının oylarıyla ikinci kez reddedildi. Hükümet sözcüleri ülkedeki artan yoksulluğu yok sayarak öğrencilerin aç kalmadığını bunun hükümete zarar vermek için söylenen bir yalan olduğunu öne sürdü.

ÖĞRENCİLER OKULA TOK GELEMİYOR
ETHA'ya konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Okul Sağlığı Çalışma Grubu üyesi Gülgün Kıran ve Veli-Der Genel Başkanı Ömer Yıldız'ın aktarımları gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Kıran ve Yıldız öğrencilerin değil sağlıklı beslenmek okula tok gelemediğini vurguladı.

'OKUL SAĞLIĞI HİZMETİ DEVLETİN BAŞLICA YÜKÜMLÜLÜĞÜ'
Öğrencilerin günü aç geçirmesinin yaratacağı sağlık sorunlarına değinen Kıran, okul çağının çocuklar için büyüme ve gelişme dönemini de içeren bir dönem olduğunu söyledi. Öğrencilere sağlıklı ve güvenli okul ortamının sağlanması, sağlığı koruyucu-geliştirici okul sağlığı hizmetleri verilmesinin devletin başlıca yükümlülüğü olduğunu anımsatan Kıran, Anayasa'da halkın sağlık ve eğitim hakkının da en temel haklar olarak tanımlandığını dile getirdi.

'ÇOCUKLAR OKULDAN AYRILMAK ZORUNDA KALIYOR'
Yoksulluğun hat safhaya geldiği ülkede her dört çocuktan birinin okula aç gittiğine dikkat çeken Kıran, "Çünkü çocuklar yoksulluk ve açlık durumlarından hem fiziksel hem de psikolojik sosyal olarak etkileniyor" dedi. Sosyal olarak çocukların fakirlik, açlık ve ekonomik nedenlerden dolayı okuldan ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen Kıran, erkek çocukların daha çok çıraklığa kız çocuklarının ise evlenerek istismara maruz bırakıldığına dikkat çekti.

'ÇOCUKLARIN YÜZDE 6'SI BODUR'
Okul çağındaki birçok çocukta büyüme ve gelişme geriliği yaşandığını ifade eden Kıran sözlerini şöyle sürdürdü: "Zihinsel performansında düşüş, başarısızlığın ortaya çıkması. Bodurluk dediğimiz kronik beslenme, uzun süreli beslenme bozukluğuna bağlı sorun ortaya çıkıyor. Bodurluk hem kiloca hem boyca yaşıtlarına göre gelişim periyotlarından geri kalması. Türkiye'de Nüfus ve Sağlık Araştırması'nın yaptığı bir araştırmaya göre beş yaş altındaki çocukların yüzde 6'sı bodur, yüzde 1 buçuğu da ciddi şekilde bodur.

'PSİKOLOJİK VE SOSYAL DURUMLARINI ETKİLİYOR'
0-4 yaş aralığında 350 bin çocuğun bodur, 90 bin civarında ise ciddi bodurluk olduğunu gösteriyor bu araştırma. Aynı şekilde okul çağında da bu komplikasyon, gelişme geriliği bodurluk aynı şekilde devam ediyor. Tabi zihinsel gelişim ilk iki yaşta tamamlanıyor denilse de okul çağı süresince de zihinsel gelişim dış uyaranlar, beslenme gibi dış faktörlerle devam ediyor. Açlık gelişme geriliğe, zihinsel performansın, okul performansının düşmesine neden oluyor. Karın ağrısı, baş ağrısı, bir takım vitamin, mineral eksikliğine bağlı cilt sorunları ortaya çıkıyor. Hem psikolojik hem de sosyal durumlarını da olumsuz etkileyen faktörler."

'BİR ÖĞÜNLE DE DURUM KURTARILAMAYACAK'
Okullarda bir öğün ücretsiz yemek için mücadele ettiklerini ancak bir öğünle de durumun kurtarılamayacağına dikkat çeken Kıran, "Çocukların en azından okullarda tok olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bakın sağlıklı beslenme demiyorum, tok olamıyor çocuklar. Tok olarak eğitime devam etmeleri için bu bir öğün çok önemli" ifadelerini kullandı.

'HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ'
Yoksulluktan en çok etkilenenin aile içinde çocuk bireyler ve kadınlar olduğuna dikkat çeken Kıran, annelerin kendi ihtiyacından kısarak çocukların beslenme çantasını doldurmaya çalıştığını söyledi. Beslenme çantasına mümkün olduğunca çocuğun günü geçirebileceği protein, karbonhidrat, mümkünse bir meyve, peynir koyulmasını hiç olmazsa evden çıkmadan çorba içirilmesi gerektiğini belirten Kıran, şöyle devam etti: "Bu ülkenin ücretsiz öğünü karşılayacak kaynakları var. Önemli olan çocuklara gereken önemin verilmesi ve bir an önce ücretsiz öğünlerin pratiğe geçirilmesi. Beslenme programlarının başlatılması ve eksiksiz olarak tüm okullarda bu programın uygulanması. Bunun için artık Milli Eğitim Bakanlığı'nın Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı'yla belki yerel yönetimlerle işbirliği yapacak şekilde ücretsiz öğün sağlanması ve eşit dağıtılması için hiç vakit kaybetmeden girişimlere başlamalı. Diyoruz ki, sağlıklı beslenmek, okula tok gitmek her çocuğun hakkı. Çocukların geleceği açısından da okullarda yemek programı oluşturulması şart. Bir öğün ücretsiz sağlıklı bir yemek için hep birlikte mücadele etmeliyiz."

YILDIZ: AÇLIK SINIRININ ALTINDA GEÇİNMEYE ZORLANIYORLAR
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) yaklaşık bir yıldır öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek ve su için mücadele ediyor. Ancak bu sorunun uzun yıllardır yaşandığına dikkat çeken Veli-Der Genel Başkanı Ömer Yıldız, "Çocuklar uzun yıllardır okula aç gitmekte. Ama son bir yıl derinleşen yoksulluğu konuşuyoruz. Asgari ücret açlık sınırının altında. Velilerin yüzde 50'si açlık sınırının altında 5 bin 500 lira ile geçinmeye çalışıyor" dedi.

Kampanyanın gündemleşmesinden gurur duyduklarını ancak önemli kazanımın Meclis'te verilen tekliflerin karşılık bulması olacağını söyleyen Yıldız, AKP-MHP tarafından kanun tekliflerinin reddedilmesinin çocukların aç kalması olduğunun altını çizdi. Velilerin 8-10 saat çocuklarının açlığa mahkum edilmesini sandığa giderken unutmayacaklarını belirten Yıldız, karar alıcıların bu sorunların giderilmesi için mücadele etmesi gerektiğini de ekledi.

'ÇOCUKLARIN AÇ KALDIĞINI GÖRMEZDEN GELİYORLAR'
Öğrencilerin açlıktan bayıldığını, yol parası ve yemek parası tercihi yapmak zorunda kaldığını belirten Yıldız, "Diyor ki çocuk bugün okula yürüyerek gideyim kantinden yemek alırım, ya da bugün yemeyeyim eve araçla gideyim. Kamuoyuna da yansıdı arkadaşıyla eşyasını paylaşarak yemeği paylaşmaya çalışan öğrencileri. Bunlar kamuoyuna yansıyan bilinmeyenler de var. Çocukların okullarda aç kaldığı çok açık. MEB istese bir anketle bunu ortaya çıkarır. Bildiklerini görmezden geliyorlar" ifadelerini kullandı.

'EN AZINDAN BİR ÖĞÜN SICAK YEMEK VE SU TALEP EDİYORUZ'
"Açlığın bedeli en fazla çocuklarda tezahür ediyor" diyen Yıldız, açıklıkla sınanan çocuğun eğitimden, fiziksel gelişime, akademik ilerlemeye kadar ciddi sıkıntı yaşadığını da ekledi. Yıldız, "Bodurluktan, demir eksikliği nedeniyle kansızlığa kadar birçok komplikasyon yansıyor. Bunların giderilebilmesi için en azından bir öğün çocuklara sıcak yemek ve su talebimiz var" dedi.

'ÖNEMLİ AMA YETERSİZ'
Meclis'ten karşılık alamasalar da kampanyalarının İstanbul ve Ankara'da bazı yerel belediyeler tarafından desteklendiğini söyleyen Yıldız, yoksul çocuklara beslenme çantalarıyla kumanya dağıtılacağını duyurdu. Ancak Yıldız şunu da ekledi: "Çok önemli ama yetersiz."

'OKULLARA YEMEK PROJESİ EKLENMELİ'
Okullarda kantinlerin hınca hınç dolu olduğunu, eğitim emekçileri ve öğrencilerin beslenebilecekleri hijyenik ortamlar olmadığını söyleyen Yıldız, eğitim alanında 1 milyon 300 bini öğretmenin olmak üzere bir buçuk milyon emekçinin okullarda çalıştığını, 19 milyon öğrenci bulunduğunu belirterek, "Okullara yemek projesi eklenmeli" dedi.

'DEVLET ÖĞRENCİLERİN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAKLA GÖREVLİ'
"Çocuklarımız geleceğimiz, karar alıcıların onları gözden çıkarmamaları gerekiyor" diyen Yıldız, öğrenci velilerine şöyle seslendi: "Çocuklarımız 4+4+4 sistemiyle 12 yıl okula gitmek zorunda. 12 yıl boyunca çocukların okuldaki ihtiyacını karşılamak devletin görevi. O yüzden hiç çekinmeden bu talebinizi dillendirin, bize destek verin. Ki çocuklarımız okullarda daha iyi koşullarda, sağlıklı eğitim alsın, beslensin. Laik, kamusal, demokratik bir eğitimin bütün MEB'e tesisi için bu mücadelenin yanında olun."