ESP, direnişteki Temel Conta işçilerini ziyaret etti

Ezilenlerin Sosyalist Partisi, sendikal hakları için 176 gündür direnen Temel Conta işçilerini ziyaret etti. ESP MYK üyesi Polat, direnişlerin birbirini büyütüp, beslediğini, yeni mücadeleler doğurduğunu söyledi. Grevdeki bir kadın işçi de, dayanışmanın önemine vurgu yaptı, haklarını, mücadeleyi, sınıf dayanışmasını grev alanında öğrendiklerini söyledi, "Pes etmeyeceğiz. Ve buradan sendikalı olarak o kapıdan içeri gireceğiz" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İzmir İl Örgütü, 176 gündür grev yapan Petrol-İş Sendikasına üye Temel Conta işçilerini ziyaret etti.
Sendikal hakları için direnen işçileri ziyaret eden ESP'liler, "Temel Conta işçileri yalnız değildir" pankartı açarak, "Zafer direnen emekçinin olacak", "Temel Conta işçisi yalnız değildir" sloganlarıyla direniş alanına yürüdü.
'DİRENİŞİNİZ BU TOPRAKLARDA HERKES İÇİN DİRENİŞ ODAĞI OLDU'
Direniş çadırında işçilerle yapılan sohbette ilk olarak ESP MYK üyesi Birkan Polat söz aldı. Sendikal hakkın kullanan işçilerin işten atılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Polat, "176 gündür süren direnişiniz, direnişte ve grevde olan diğer işçilere umut taşıyor. Sizin direnişiniz, bu topraklarda herkes için bir direniş odağı" dedi.
'ESP OLARAK YANINIZDAYIZ'
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan 23 bin işçinin hakları, eşit işe eşit ücret talebiyle greve çıktığını hatırlatan Polat, "Direnişler birbirini büyütür, birbirini besler, oradan yeni mücadeleler doğar. Biz de bugün bu direnişe destek olmak için, dayanışmayı göstermek için yanınızdayız" diye konuştu.
'BU GASBA NİYE KİMSE DUR DEMİYOR'
Grevdeki işçiler adına söz alan kadın işçi, çok sayıda fabrikada işçilerin grevde, direnişte olduğunu hatırlatarak, "Destek olunmalı, sesimiz duyurulmalı" çağrısında bulundu. Temel Conta patronunun kölelik sisteminin devamı için fabrikada örgütlülüğü istemediğine vurgu yapan kadın işçi, "En temel hakkımız için mücadele ediyoruz. Sendika hakkımız patron tarafından gasp ediliyor. En büyük öfkemiz bu gasba niye kimse dur demiyor. Herkes neden gözünü, kulağını kapattı" sözleriyle, iktidarın patronların yanında yer aldığına işaret etti.
'SOĞUĞA, YAĞMURA RAĞMEN 176 GÜNDÜR DİRENİYORUZ'
Yağmura, soğuğa rağmen 176 gündür sendikal hakları için direndiklerini vurgulayan kadın işçi, "Patronumuz her yağmurlu ve soğuk günde bizi izlemeye geldi. İçimiz üşüse bile ona asla üşüdüğümüzü belli etmedik. Şemsiyelerimizle burada halay çektik" diyerek, patrona karşı direnişlerini tüm zorlu koşullara rağmen sürdürdüklerini ve sürdürmeye devam edeceklerine dikkat çekti.
'TEK BİR HEDEFİMİZ VAR ZAFER'
"Tek bir hedefimiz var; zafer. Biz sendika hakkımız kabul edilene kadar bu bahçeden içeriye girmeyeceğiz" diye ekleyen kadın işçi, birkaç gün önce patronun yolunu kestiklerini anlatarak şunları söyledi: "Bizden ne istiyorsunuz diye sorduk. Bize tek bir cevabı var. Benim çalışanımsanız girin içeriye çalışın, ama sendikayı bana dayatmayın. 2025 yılında sendikaya nasıl dayatma diyebiliyor. Biz de dedik ki, sendikal anayasal hak, biz size bunu öğretene kadar bu kapının önünde mücadeleye devam edeceğiz."
'HAKLARIMIZI, MÜCADELEYİ, SINIF DAYANIŞMASINI ÖĞRENDİK'
Grevdeki kadın işçi, direniş alanının nasıl bir öğreticiliğe sahip olduğunu da şu cümlelerle anlattı: "Şu an burada haklarımızı, mücadelenin ne demek olduğunu, sınıf dayanışmasını öğreniyoruz. Ve diyoruz ki, bizi bu şekilde kabul edecek. Başka yolu yok. Pes etmeyeceğiz. Ve buradan sendikalı olarak o kapıdan içeri gireceğiz."