Genel-İş: İzBB grevi meşrudur, hedef gösterilemez
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 23 bin işçinin katılımıyla 6 gündür süren greve ilişkin açıklama yapan Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, grevin sadece ücret değil, adalet, eşitlik ve onur mücadelesi olduğunu vurguladı.
DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde (İzBB) 6 gündür süren greve ilişkin basın açıklaması yaptı. İzBB Başkanı Cemil Tugay'ın işçilerin mücadelesini çarpıtma girişimlerine yanıt veren Çalışkan, sendikalarına üye işçilerin, "eşit işe eşit ücret" talebiyle 29 Mayıs'ta greve başladığını hatırlattı.
Genel-İş Sendikası'nın tüm toplu iş sözleşmelerinde olduğu gibi İzmir'de de sorumlu ve yapıcı bir tutum sergilediğini söyleyen Çalışkan, "Sendikamız, üyelerimizin yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında insanca yaşayacağı bir ücreti talep ederken, belediyelere uygulanan ekonomik baskıları ve mali darboğazı da görmezden gelmemiştir. Pek çok belediyede çözüm için elimizi taşın altına koyduk" sözleriyle CHP'li belediyelerde çoğu zaman işçilerin haklarını değil belediyelerin durumunu gözettiklerini itiraf etti. Çalışkan, ancak İzmir'de yaşananların iyi niyetin suistimal edilmesi olduğunu vurguladı.
'İŞVEREN UZLAŞMA YERİNE ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ TERCİH EDİYOR'
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde süren grevin, sadece ücret talebinden ibaret olmadığını grevde eşitlik ilkesini ve adaleti savunma kararlılıklarında olduklarını söyleyen Çalışkan, "Sendikamız, son ana kadar İzmir halkını mağdur etmemek için, greve gitmemek için, masada uzlaşma sağlanması için gayret etmiştir. Ancak işveren tarafı, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinde uzlaşma yerine çözümsüzlüğü tercih etmiştir" dedi.
2024'ün Aralık ayında başlayan toplu sözleşme görüşmelerinin 6 ay sürdüğünü, yasal grev süresine bir hafta kala yaklaşık 30 maddenin gündeme dahi gelmediğini anlatan Çalışkan, İzBB yönetiminin ücretlere ilişkin önceki tekliflerini geri çekerek, işçilere sefaleti dayatan yeni ücret teklifi sunduğunu belirtti. Yeni teklifin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Çalışkan, İzBB patronunun bu tutumunun grevi kaçınılmaz kıldığını aktardı.
'GREVİN SORUMLUSU İzBB İŞVERENİ'
Tüm çağrılarına rağmen İzBB patronunun sendikayla görüşmediğini belirten Çalışkan, "Buradan açıkça ifade etmek isterim ki; İzmir'de greve çıkılmasının sorumlusu işçiler ve sendika değildir. Bizzat İzmir Büyükşehir Belediyesi işverenidir" dedi.
CHP'li belediye yönetiminin, grev başladıktan sonra da aynı uzlaşmaz tutumu sürdürmeye devam ettiğini belirten Çalışkan, "İzmir halkını, işçileri ve belediyeyi mağdur eden bu grevin sona ermesi için atılması gereken adımlar ne yazık ki atılmamıştır. Bu aşamada, herkesi sorumluluğa, aklıselime, işçilerin haklı taleplerini dinlemeye, anlamaya ve adım atmaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.
'GREV MEŞRUDUR, HEDEF GÖSTERİLEMEZ'
Grevin etkilerinin doğal olduğunu, bu etkinin hak arama aracı olduğunu belirterek, İzBB Başkanı Cemil Tugay'ın işçileri hedef göstermesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çalışken, grevin siyasi bir amaç taşıdığı açıklamalarına da "İzmir'deki grev siyasi bir amaç taşımamaktadır. Bu mücadele, alın terinin, eşitliğin ve onurlu yaşamın grevidir" sözleriyle tepki gösterdi.
İzmir halkının vicdanına ve adalet duygusuna güvendiklerini vurgulayan Çalışkan, "Gerçeklerin er ya da geç görüleceğini biliyoruz" dedi. İzBB Başkanı Cemil Tugay'a çağrıda bulunan Çalışkan, "İzmir'in emeğini, alın terini, geçmişte birlikte ödenen bedelleri unutmadan; bugünü birlikte çözmek, yarını birlikte kurmak için toplu sözleşme masasına dönülmelidir” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın sonunda taleplerinin net olduğunu belirten Çalışkan, "Birçok rakam havada uçuşsa da esas mesele 'eşit işe eşit ücret'tir. Belediye yönetiminin yapması gereken bu adaletsizliği gidermektir. Aynı işi yapan işçiler arasında ücret ayrımcılığına hayır diyoruz. Bu mağduriyet bir an önce son bulmalıdır" diye konuştu.