Hatimoğulları: Covid düzenlemesi infaz yasasına eklensin
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis Grup toplantısında yaptığı konuşmada, iktidarın söz verdiği gibi Covid düzenlemesini infaz yasasına eklemesini istedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis Grup toplantısında sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Urfa'da 2 Haziran 1994'te katledilen Muhsin Melik ve 31 sene önce katledilen Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay'ı anarak sözlerine başlayan Buldan, "Ümit ediyoruz ki 90'lı yıllarda Susurluk Çetesi dahil olmak üzere yaşanan kaçırmaları ve yargısız infazları aydınlatırız. O karanlık dönemi geride bırakarak ve yepyeni bir barış sayfası açarak tarihin karanlık sayfalarını hep beraber kapatabiliriz" dedi.
Ahmed Arif'in "33 Kurşun" şiirini okuyan Hatimoğulları, Nazım Hikmet ve Ahmet Arif'i andı.
'BÖLGEDEKİ ÇELİŞKİ VE ÇATIŞMALAR DERİNLEŞİYOR'
Ortadoğu'nun küresel ve bölgesel güçlerin rekabet ve nüfuz mücadelesine sahne olduğunu söyleyen Hatimoğulları, Filistin halkına dönük katliam saldırılarını hatırlattı. İngiltere ve ABD'nin desteğiyle Körfez ülkeleri ve İsrail'in öncülük ettiği yeni dönemin savaşlar ve krizlerle şekillendiğini kaydeden Hatimoğulları, iç dinamikler, güç dengeleri ve aktörlerin rollerinin yenilendiğini belirterek, "Deyim yerindeyse kabuk aynı ama içi hızlı bir biçimde değişiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Ortadoğu'da emperyalist güçlerin bölgedeki etkisinin yarattığı sert dalgalanmalar, bölgesel güçlerin kendi içinde çekişmeler ve halkın temsil edilme krizi yaşandığına işaret eden Hatimoğulları, bölgedeki birçok karmaşık sorunun çözümünde Kürt jeopolitiğinin kilit rol oynadığına dikkat çekti. Hatimoğulları, "Bu nedenle Türkiye, Suriye, Irak ve İran başta olmak üzere bölgenin tamamı için Kürt realitesinin önemi tarihsel olarak bir kez daha karşımıza çıkmıştır" diye ekledi.
"Türkiye'nin artık taraf olmaktan çıkıp sorunları çözen ve bölge barışı için arabulucu olan öncü bir rol üstlenmesi çok önemlidir. Bölgenin buna çok ihtiyacı var" diye savunan Hatimoğulları, bunun Türkiye toplumunun faydasına, bölge barışına büyük katkı sağlayacağını ileri sürdü.
Türk devleti yetkililerinin Kuzey ve Doğu Suriye'yi ziyaret etmesi, oradan gelen heyetlerin Ankara'da ağırlanmasını isteyen Hatimoğulları, "Buradan bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: Gelin, barışı hep beraber inşa edelim. Aynı zamanda bölge barışını hep birlikte kuralım. Gelin, demokratik bir Türkiye'yi ve demokratik bir cumhuriyeti hep beraber inşa edelim" dedi.
'ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞI ERİDİ'
Asgari ücret ve emekli maaşlarındaki erimeye, "4 ay içerisinde asgari ücret 3 bin TL, emekli maaşı 2 bin TL eridi" bilgilerini paylaşarak dikkat çeken Hatimoğulları, kredi kartı borcunun 2 trilyonu geçtiğini, geniş tanımlı işsizliğin ise yüzde 32,2 oranına ulaştığını, icra dosyalarının 23 milyonu aştığını, 20 milyon kişinin düzenli sosyal yardıma muhtaç hale getirildiğini söyledi.
TÜİK'in enflasyon verilerinin sarayda icat edildiğini söyleyen Hatimoğulları, iktidarın "ihtiyaç olursa zam yaparız" sözünü hatırlatarak, sözünü tutmasını istedi.
Hatimoğulları, günlerdir hedef gösterilen İzmir Büyükşehir Belediyesi işçilerinin grevini selamlayarak, "Ey İzmirli işçi kardeşlerim, DEM Parti olarak hem parlamentoda bu kürsülerde sizlerin haklarını savunmaya ve yanınızda olmaya devam edeceğiz hem de alanlarda, meydanlarda, grev meydanlarında sizlerle birlikte olmaya devam edeceğiz" dedi.
'İNSANLAR İKTİDARA GÜVENMİYOR'
"Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın ardından gelişen sürece ilişkin, "İnsanlar arasında sürece dair bir ruh hali karmaşası yaşanıyor" değerlendirmesinde bulunan Hatimoğulları, iktidarın pratiği ve söylemlerine bakan halkın, "Bu sürece neden güvenelim" sorusunu yönelttiğini, devlet cephesinden yeterince adım atılmamasının bu soruları sorduğunu söyledi.
COVİD-19 DÜZENLEMESİ YASAYA EKLENMELİ
İnfaz yasasına ilişkin iktidar cephesinden hazırlanan yasa taslağında Covid-19 düzenlemesinin yer almadığını hatırlatarak, grup toplantısına "Covid-19 yasası mağdurları" pankartıyla katılan aileleri işaret eden Hatimoğulları, "Sürecin hukuki altyapısı kurulmazken, güvensizlik varken, bizler barış ortamını nasıl inşa edeceğiz" diye sordu. Hatimoğulları, tutsak yakınlarının "Covid düzenlemesi yasaya eklensin" talebini dile getirerek, "Covid yasasını oy birliğiyle parlamentodan çıkaralım. Covid yasasında istisna tutulan tüm suçları kapsayacak şekilde bu yasa yeniden düzenlenmelidir. TMK'daki koşullu salıverme koşulları kaldırılmalıdır. Yaşlı mahpusların konutta infazları TMK'ya eklenmelidir. Hasta mahpusların tahliyesine engel olan 'toplum güvenliği bakımından tehlikelilik şartı' kaldırılmalıdır. Ağırlaştırılmış müebbetler, her düzenlemenin istisnası olma halinden çıkarılmalıdır" taleplerini dile getirdi.
İnfaz düzenlemesine dair taleplerinin lütuf değil gereklilik, insan hakkı olduğunu söyleyen Hatimoğulları, "Hapishanede tutsak bulunan bütün yoldaşlarımıza; tüm devrimci, sosyalist, yurtsever siyasetçiye, seçilmişe, aydına, yazara, gazeteciye; Can Atalay, Çiğdem Mater, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Ekrem İmamoğlu, Ahmet Özer, Bekir Kaya, Ayşe Gökkan, Leyla Güven, Semra Güzel, Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş şahsında hepsine selam ve sevgilerimizi iletiyorum" diye konuştu.
Numan Kurtulmuş'un "Komisyon kurulacak" sözlerini hatırlatarak bu çalışmanın hızla başlatılmasını isteyen Hatimoğulları şunları söyledi: "Sadece laf geliştirmeyen, somut önerileri ve takvimi olan ve bu takvime uyan, hesap verebilir bir mekanizmayı kastediyoruz. Bu ülkenin sorunlarının komisyona havale edilip çürümeye bırakılacağı bir durumu yoktur. Yerel yönetimlerden silahsızlanmaya, yargı işleyişinden kolektif haklara uzanan birçok hayati gündem önümüzde durmaktadır. İşlevsel bir komisyonla hızlı adımlar atılabilir ve bu kısır döngüden çok hızlı bir biçimde çıkılabilir. Biz, her cümleyi, barış ve demokrasi inşa edilmelidir diye bitirmedikçe tarih bize kulak kabartmayacaktır. O halde, bu komisyon tarihin ve barışın sesine kulak vermeli ve barış konusunda insanlığa çok büyük bir katkı sağlayabileceğini insanlığa gösterebilmelidir. Barışı kuran bir komisyon olarak tarihe geçmelidir."
Kadınların Diyarbakır'da yaptığı kitlesel eylemi hatırlatarak, kadınların bu çalışmaların asli bir parçası olması çağrısında bulunan Hatimoğulları, Anayasa tartışmalarına da değindi.