29 Eylül 2024 Pazar

HDK Ekoloji Meclisi: Dayanışma ağları geliştirilmeli

Koronavirüs nedeniyle internet ortamında toplanan HDK Ekoloji Meclisi, koronavirüs pandemisinin kapitalizmin bir sonucu olarak ortaya çıktığını, bu kriz koşullarında bile AKP'nin doğayı yıkım projelerine devam ettiğini söyledi. Ekoloji Meclisi, dayanışma ağlarının geliştirilmesi çağrısı yaptı.

Halkların Demokratik Kongresi Ekoloji Meclisi, 11 Nisan'da 10. Dönem 1. Genel Toplantısını gerçekleştirdi. Koronavirüs pandemisi nedeniyle internet ortamında gerçekleştirilen toplantının sonuç bildirgesi açıklandı.

HDK Ekoloji Meclisi'nin sonuç bildirgesinde, "Tüm dünyada kapitalist uygarlığın korona virüsü karşısında iflasına şahit olduğumuz bir dönemdeyiz. Kendisini 'tarihin sonu', 'mümkün olanın en iyisi' olarak sunan kapitalizm, iki yüzyıllık gelişimi sonucunda dünyayı ekolojik bir krizin eşiğine getirdi. Aynı zamanda gelir adaletsizliğinin ayyuka çıktığı, milyarlarca insanın en temel yaşam koşullarından mahrum olduğu, temiz suya ve gıdaya erişemediği toplumsal bir felaketin içine sürükledi. Korona virüsünün insanlara bulaşması, kısa zamanda pandemiye dönüşmesi ve binlerce insanın ölümüne neden olması tam da kapitalizmin yarattığı ekolojik ve toplumsal krizin bir sonucudur" tespitine yer verildi.

"Korona salgını, neoliberalizmin uzun bir zamandır süren ekonomik ve siyasi krizine çare arayan iktidarlar için, toplumu eve hapsetmenin, muhalefet yollarını kapatmanın, yeni bir baskı döneminin inşasına gerekçe olmuş durumda" denilen açıklamada, "Neoliberal politikalarla eğitim, sağlık, gıda, enerji gibi temel toplumsal hizmetleri kâr peşinde koşan şirketlerin insafsızlığına terk eden, milyonlarca emekçiyi sosyal haklarından mahrum bırakarak kölece koşullarda çalışmaya zorlayan iktidarlar korona virüsü karşında da halk sağlığını değil şirketlerin kârlarını, üretimin sürmesini esas aldıklarını açıkladı. Türkiye'de de emekçileri çalışmaya zorlayarak, yaşlıları ve gençleri evlere hapsederek, mültecileri, evsizleri, ev içinde şiddet başta olmak üzere birçok baskıya maruz kalan kadınları koruyacak hiçbir tedbir almayarak, iktidar açıkça toplum düşmanı karakterini ortaya koymuştur" değerlendirmesi yapıldı.

"Gerekli koşulları sağlamadan insanlara evde kalma çağrısı ve baskısı yapan devlet, salgın yüzünden sokakların tenhalaşmasını da fırsat bilerek doğa düşmanı uygulamalara tam tekmil devam etmektedir" diyen HDK Ekoloji Meclisi, şu bilgileri paylaştı: "Bursa Yenişehir'de orman katliamı yapılması, Artvin Yusufeli'nde HES inşaatına başlanması, Muğla İkizköy'de termik santralin genişletilmesine karşı çıkan köylülerin suyunun kesilmesi, Kanal İstanbul Projesi kapsamında ilk ihalenin yapılması, Hasankeyf'te Ilısu Barajı'ndan dolayı köylerin ve tarım arazilerinin su altında kalması, millet bahçesi yapılmak istenen Salda'ya iş makinelerinin girmesi, Afşin'de yeni bir termik santral için onay verilmesi, iklim krizine rağmen yeni termik santral planları yapılması gösteriyor ki, korona salgını da iktidarın şirketlerin kârları için doğa katliamlarından vazgeçmesini sağlamayacaktır."

Meclis tarzında örgütlenmenin toplumsal sorunların çözümü için 'en acil çözüm' olduğunu değerlendirmesi yapan HDK Ekoloji Meclisi, ekoloji ve demokrasi gündemlerinin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini ve ekoloji mücadelelerinin yerel, bölgesel ve ulusal düzeylerden meclisler temelinde örgütlü ağlarla geliştirilmesi gerektiği vurgusunu yaptı.

"Korona salgını karşısında, iktidarın emekçileri, kadınları, kimsesizleri, mültecileri bireysel tedbirler alarak sağlıklarını korumak zorunda bıraktığı bu koşullarda dayanışma ağlarının geliştirilmesi, sosyal haklarımızın korunması, geliştirilmesi için örgütlenmenin temel biçimidir. Dayanışma ağları sadece günlük ihtiyaçları karşılamanın aracı değildir, yerel ve merkezi iktidarları denetledikleri kaynakları toplumun sağlığı ve ihtiyaçları için kullanmaya zorlarken, karar süreçlerinden dışlananların özneleştiği, kendi kendilerini yönetecekleri bir yaşamı tasarlamaya başladıkları deneyimler olarak görülmelidir" diyen HDK Ekoloji Meclisi, Çanakkale'den Samsun'a, Artvin'den Mersin'e, Erzurum'dan Hasankeyf'e, Muğla'ya doğayı kıyım projelerine karşı direnişlerin sürdürüldüğüne dikkat çekti.

HDK Ekoloji Meclisi "Bu direnişlerin tümünü sahipleniyor, saldırılara karşı koymanın ötesinde, doğa bir mülkiyet ve egemenlik nesnesi olmaktan çıkmadıkça insanın özgürleşmeyeceği bilinciyle örgütlenmeye, büyütmeye çağırıyoruz" dedi.