27 Eylül 2024 Cuma

'İktidar riskli değil rantı yüksek alanlara öncelik verdi'

Deprem bölgesinde incelemelerini sürdüren TMMOB, hazırladığı raporu açıkladı, "Deprem riski yüksek alanlara değil, rantı yüksek alanlara öncelik verdiler" dedi.

Maraş merkezli depremlerde 11 kentte incelemelerde bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır'da basın toplantısı düzenleyerek hazırladığı raporu açıkladı. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Diyarbakır Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısında hazırlanan raporu açıklayan TMMOB Başkanı Emin Koramaz, depremden kaynaklı yaşanan yıkım ve ölümün boyutunun henüz netleşmediğini belirtti.

'AFAD'IN BECEREKSİZLİĞİ, KIZILAY'IN SKANDALLARI'
Çöken binaların enkazında kalanlar için arama kurtarma çalışmalarının günler sonra başlatıldığını, binlerce kişinin günlerce enkaz altında kurtarılmayı beklediğini hatırlatan Koramaz, "Depremzedeler, enkaz altındaki yakınlarını kurtarabilmek için ne bir arama kurtarma timine ne de gerekli teçhizata ulaşabildi. AFAD'ın yetersizliğine ve beceriksizliğine, bir yardım kuruluşu olmaktan çıkartılarak şirket haline dönüştürülen Kızılay'ın skandalları eklendi. Depremzedeler haftalarca çadır beklerken, Kızılay'ın elindeki çadırları şirketlere ve yardım kuruluşlarına pazarladığı ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.

Deprem sonrası harekete geçen kitle örgütleri, siyasi parti, kurum ve kuruluşların ördüğü dayanışmaya işaret eden Koramaz, bu dayanışmanın kısa sürede iktidarın ve bağlı kuruluşların hedefi olduğunu söyledi. Koramaz, "Yaşanan felaketin sorumluluğunu kabul etmek ve yanlıştan dönmek yerine türlü yalanlarla sorumluluğu başkalarına yıkmaya çalıştılar" dedi.

'TMMOB SORUMLU YALANINI SERVİS ETTİLER'
Bu süreçte TMMOB'nin hedef haline getirildiğini de kaydeden Koramaz, şöyle devam etti: "Önce çürük binalara TMMOB ve bağlı odaların göz yumduğu yalanını servis ettiler. TMMOB'nin mesleki denetim yapmasının bizzat iktidar tarafından yasalarla engellendiği ortaya çıkınca bu kez TMMOB'nin kentsel dönüşüm uygulamalarına engel olduğu yalanına sarıldılar. Bunun da gerçeklerle uzaktan yakından ilgili olmadığını biliyorlar aslında. Bugüne kadar tüm açıklamalarımızda kentsel dönüşümün deprem riski yüksek alanların güvenliğinin artırılması amacıyla kullanılması gerektiğini dile getirdik. Yoksulları kent merkezlerinden uzaklaştırma amaçlı, şehircilik ilkelerine uymayan yerleşimler yerine kentlerin dokusuna uygun, demografik ve kültürel yapıyı bozmayan güvenli yapılar inşa edilmesi gerektiğini söyledik. Siyasi iktidar ise, bu süreci deprem riski yüksek alanlara değil, rantı yüksek alanlara öncelik veren, kentsel dokuyu tahrip eden bir anlayışla yandaşlarına sermaye aktarma aracı olarak kullandı."

'DELİLLER YOK EDİLDİ'
Arama kurtarma çalışmaları sona ermeden, deliller toplanmadan alelacele enkaz kaldırma çalışmalarının başlatılmasını, 200 bin konutun inşası için sözleşme imzalanmasını eleştiren Koramaz, imar planlarının Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na devredildiğini anımsatarak, "Henüz jeolojik inceleme ve etütler bile yapılmadan yeni yerleşim yerlerinin temel atma törenlerinin yapılacağı duyuruldu. Tek adam rejiminin 'ben yaptım, oldu' anlayışının devamı olan bu uygulamaların bilime ve tekniğe uygun hiçbir yanı bulunmamaktadır. Yapılmak istenen şey halkın barınma sorununun çözümü değil, bir seçim propagandası olduğu açıktır. Gerekli inceleme ve hazırlıklar yapılmadan atılacak her adım, yapılacak her konut yeni felaketlere davet çıkarmak anlamına gelmektedir. İnsanların çaresizliğinin bir seçim malzemesine dönüştürülmesine izin veremeyiz. Depremin yıktığı binlerce yıllık kadim kentlerimizin tarihsel, kültürel, demografik, sosyal yapısının alelacele verilen kararlarla yok edilmesine sessiz kalamayız" dedi.

İNCELEMELER RAPORLAŞTIRILACAK
Depremin ilk anından itibaren TMMOB'a bağlı odaların dayanışmanın yanı sıra kurum olarak da deprem bölgesinde bulunduğunu söyleyen Koramaz, incelemelerinin sonucunda depreme ilişkin bir rapor hazırlayacaklarını söyledi.

Deprem bölgesindeki halkın hijyen, barınma ve beslenme gibi en temel ihtiyaçlarının hala tam olarak karşılanmadığına işaret ederek dayanışmanın sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Koramaz, "Bir çağrı da siyasi iktidara yapmak istiyorum. Bölge halkının en önemli sorunu barınma. Gezdiğimiz yerleşimlerde geçici barınma alanlarının henüz tamamlanmadığını gördük. İktidar derhal bu soruna çözüm bulmalı, depremzedelerin insani koşullarda barınmaları için geçici barınma alanlarını tamamlamalıdır" çağrısında bulundu.