29 Eylül 2024 Pazar

İnfaz yasası Meclis'te kabul edilerek yasalaştı

Siyasi tutsakar kapsam dışı olmak üzere toplam 90 bin kişiyi etkileyecek olan ve muhalefetin "örtülü af" olarak tanımladığı 70 maddelik infaz yasa teklifi, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.

İnfaz kanunu da olmak üzere 11 kanunda değişiklik yapan 70 maddelik Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. HDP, CHP, İYİ Parti'nin teklifin tümü üzerindeki açık oylama talebi reddedildi.

Oylama elektronik açık oylama ile yapıldı. Teklif, 330 oyun kullandığı oylamada teklif 279 evet, 51 red oyuyla kabul edilerek yasalaştı.

Teklifin Genel Kurul'daki dünkü görüşmelerinde 55-70 maddelerini kapsayan 3'üncü bölümü görüşüldü. Teklifin tüm görüşmelerinde 32, 46, 48, 67'nci maddelerinde değişikliğe gidildi, 54'ncü madde ise tekliften çekildi.

Muhalefet teklife ilişkin görüşlerini dile getirirken, verdikleri toplamda 210 değişiklik önergeleri AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Oylamanın yapıldığı sırada tedavi gördüğü belirtilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Genel Kurul'a gelmesi dikkat çekti.

HDP: KÜRT SİYASETÇİLER, MUHALİF GAZETECİLER DÜŞÜNÜLMEMİŞ
HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz konuşmasında, infaz teklifinin toplumsal muhalefete ve siyasi taleplerine yönelik bir meydan okuma olduğunu belirtti. Kaçmaz, "Bu infaz yasası, içinde bulunduğumuz faşizm diye değerlendirebileceğimiz bu koşullarda AKP Genel Başkanının ya da AKP iktidarının parmak salladığı, kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist gördüğü, öteki gördüğü ve düşmanlaştırdığı kurumun aslında yasallaştırılmasıdır. Bu teklife baktığımızda, öyle incelikli düşünülmüş ki bazı şeyler, açık cezaevinde kalan tavuklar bile hesaba katılmış 'Bu tavuklar ne olacak?' diye. Bu tavuklar düşünülürken Kürt siyasetçiler, muhalif tutsak gazeteciler, bebekli anneler, ağır hasta tutsaklar ve çocuklar düşünülmemiş ama AKP iktidarı açık cezaevinde kalacak olan tavukları düşünmüş" dedi.

'ÇOCUK PORNOGRAFİSİ VE ÇOCUK CİNSEL SUÇLARI AF KAPSAMINDA'
Kaçmaz, AKP ve MHP imzasıyla getirilen teklifin koronavirüs ile mücadele kapsamında getirilmediğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Ancak AKP iktidarının ve ortağının getirdiği bu yasa teklifine baktığımızda çocuk pornografisi ve çocuk cinsel sömürü suçları af kapsamında; çocuklara müstehcen yani pornografik verme, satma ve çocukları pornografik filmlerde oynatma gibi fiiller af kapsamında; çocukları fuhşa sürükleme, fuhşa teşvik, tedarik ve aracılık af kapsamında. Bu ülkenin bütün kaynaklarını tanka, topa, tüfeğe yatırdık ve şu an bu yaptığınız yasayla siz, bu ülkenin geleceğine düşmanlık tohumları ekiyorsunuz."

CHP: RAZI DEĞİLİZ
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis'ten Anayasaya uygun bir teklifin çıkmayacağını belirterek, iktidarın teklif ile birlikte siyasal tercihlerini öne çıkardığını belirtti. Tanrıkulu, "Oysa olması gereken, eşit ve adil bir biçimde infaz indirimini sağlayacak, bazı suçlar bakımından infazın ertelenmesini sağlayacak ve tutuklular bakımından da adli kontrol yöntemlerini öne çıkaracak bir paketin buraya gelmesi ve geçmesiydi ama maalesef olmadı. Siyasal tercihlerinize uygun, suç tiplerine uygun bir yasayı buraya getirdiniz. Biz buna razı değiliz" dedi.

'ÖLÜMLERİN YÜKÜMLÜLÜĞÜ AKP VE MHP VEKİLLERİNİN OMUZUNDA'
Tanrıkulu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu paketi genişleteceğinize dün gece cezaevinde bulunan 6 gazeteciyle; Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Ferhat Çelik, Aydın Keser ve Hülya Kılınç'la ilgili olarak başka bir operasyon yaptınız. Kapsam içinde olan MİT yasasına muhalefeti kapsam içine aldınız. Bununla ilgili olarak milletvekili arkadaşım Ali Şeker'in sabah lokantada 2 AKP'li milletvekilinin hoparlörü açık telefonundan duyduğu sözler benim için çok büyük bir şok oldu. 2 milletvekilinin hoparlörü açık konuşmasında 'Evet biz bu maddeyi ve teklifi bu gazeteciler hapiste kalsın.' diye getirdik. Cezaevlerinde özellikle düşünce suçları, siyasi muhalifler, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, bebekli anneler ve diğer muhalifler bakımından meydana gelecek ölümlerin vicdani yükümlülüğü AKP ve MHP milletvekillerinin omuzlarında olacaktır."

TİP: ADALET DEYİNCE AKLINIZA PARTİNİZ GELİYOR
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş da hapishanlerde 300 bin kişinin olduğunu belirterek "'Adalet' denilince galiba sizin aklınıza sadece partinizin adı geliyor. Değerli arkadaşlar, adalet, sarayı ve yandaşları kalkındırma değildir. Adalet, herkes içindir. Bu halk düşmanı bakışın arkasında ne var? Onu görelim. Bakın, ben onu da tutanaktan okumak istiyorum. Sayın Meral Danış Beştaş diyor ki 'Bütün kamuoyunun gözü önünde soruyorum: İdris Baluken cezaevinde ölsün mü? Figen Yüksekdağ ölsün mü? Selahattin Demirtaş ölsün mü?' Tutanaklara şöyle geçmiş: 'AKP sıralarından 'Ölsün.' sesi.' Değerli arkadaşlar, milletvekilinin bir siyasi rakibi için 'Ölsün.' dediği yerde o alttaki memur da çıkar, 'Geber.' der işte. Cumhurbaşkanının 'Ananı da al git.' dediği yerde, o çıkar 'Geber.' der, bu bütünlüğü görmemiz gerekiyor ve biz bu kanun teklifine işte, bu bütünlük üzerine karşıyız. Bence, bu yedi gündür burada saatlerce tartışıyoruz ya, bazen öyle olur, tarihin bütün bir yüzyılı bir cümleye sıkışır, bütün bu tartışmanın özeti şudur: Muhalefet soruyor: 'Ölsün mü?' İktidar cevap veriyor: 'Ölsün.' Burada karar vereceğimiz şey bu, arkadaşlar" ifadelerini kullandı.

İYİ PARTİ: MİLLET BUNUN İÇİN Mİ YETKİ VERDİ SİZE?
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk ise yaptığı konuşmasında "83 milyonun hakkı çalınıyor, devletin kaynakları iç ediliyorsa, bu devlete karşı bir suçtur. Devlete karşı işlenen suçu affetmeyeceksiniz, hırsızı, rüşvetçiyi hangi yetkiyle affedeceksiniz? 'Millet bize yetki.' verdi derken millet size bunun için mi yetki verdi? Ceza hukukunun varlık nedeni toplumsal yaşamda özgürlük ve güvenlik dengesini kurmaktır. Bu nedenle, ceza hukukçuları karar verirken iki ilkeyi güvence almak durumundadır. Birincisi, adil yargılama. İkincisi de, mağdur edilen ve zarar gören kişilerin adalet duygusunun tatmin olabilmesi. Bu ülkede yakın tarihe kadar en güvenilir kurumların başında yargı gelirdi. Yargıya güven düşmüştür AK Parti'sinin, kanun tekliflerini Meclise getirme şekli ortadadır. Kendi işlerine yarayacak ya da kendilerine yakın grupların baskısıyla çıkarılacak kanunları vatandaşın cambaza baktığı bir dönemde gündeme alması alışkanlık hâline gelmiştir. Ağzına kadar dolu cezaevlerinde kontrolün, denetimin kaybolduğu bir noktada korona, aranan cambazın bahanesi olmuştur" diye konuştu.

İNFAZ KANUNUNDA NELER VAR
-Basın İlan Kurumu aracılığıyla resmi ilan ve reklam yayınlama hakkı bulunmayan gazeteler, ceza infaz kurumuna kabul edilmeyecek. Yabancı dilde yayımlanmış gazete ve dergilerin ceza infaz kurumuna kabul edilmesinde Adalet Bakanlığı yetkili olacak.
 
-İnfaz hakimliği her il merkezinde ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önüne tutularak belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Kurulu olumlu görüşü alınarak Adalet bakanlığınca İnfaz Hakimliği kurulacak.

-Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, 2 yıldan 6 yıla kadar aldıkları hapis cezası 4 yıldan 8 yıla çıkarıldı.

-Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 500 gün adli para cezası ile cezalandırılacak.

-Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren 1 yıl 6 ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılacak.

-Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlüler ile maruz kaldığı ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen hükümlüler de infaz düzenlemesinden yararlanabilecek.

-Korona virüs salgını nedeniyle açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlüler, 31 Mayıs 2020'ye kadar izinli sayılacak. Salgının devam etmesi halinde bu süre 2 aylık sürelerle 3 kez uzatılabilecek. Ağır hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyen 65 yaşını bitiren hükümlüler de denetimli serbestlikten yararlanacak.

-Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar yirmi dört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilecek.

-Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlüler, 31 Mayıs 2020'ye kadar izinli sayılacak. Salgının devam etmesi halinde bu süre 2 aylık sürelerle 3 kez uzatılabilecek.