29 Eylül 2024 Pazar

Kayıp yakınları Ertaş'ın hikayesini paylaştı

Diyarbakır'da İHD ve kayıp yakınları, eylemlerinin 584. haftasında, Kızıltepe'deki evinden gözaltına alındıktan sonra cansız bedeni bulunan Hüseyin Ertaş'ın hikayesini paylaştı.

Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" talebiyle 584. eylemini gerçekleştirdi.

Sosyal medya hesapları üzerinden yapılan açıklamada, 8 Temmuz 1995'te gözaltında katledilen Hüseyin Ertaş'ın hikayesinin anlatıldığı video yayınlandı.

Ertaş'ın hikayesini aktaran İHD Şube Yöneticisi Mustafa Altıntop, şunları söyledi: "Mardin'in Kızıltepe ilçesine bağlı Başdeğirmen köyüne korucular ve askerler tarafından koruculuk baskısı yapılıyordu. Bu nedenle köye sık sık baskınlar düzenleniyor, köylüler tehdit ediliyor ve zor kullanılıyordu. Köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan Hüseyin Ertaş, 1947 doğumluydu. Evli ve dokuz çocuk babasıydı. Bir kızı PKK örgütüne katıldığı için köyüne yapılan baskınlar sırasında ayrıca şiddete ve tehdide maruz kalıyordu.
 
"1994 yılında Emrud ve çevresinde bulunan köylerde korucu olmayı kabul etmeyen ailelere üç gün içinde köyü boşaltmaları söylendi. Daha sonra da ailelerin eşyalarını almalarına müsaade edilmeyerek köy yakıldı. Ertaş ailesi de köyünden çıkarak Kızıltepe'ye yerleşti.

BEYAZ TOROS'LA KAÇIRILDI
"08.07.1995 tarihinde Hüseyin Ertaş'ın evine Beyaz Toros arabayla gelen dört silahlı kişi karakola gelmesi gerektiğini söyledi. Akşam saatleri olduğu için Hüseyin Ertaş gelen kişilere kendisinin ertesi gün karakola geleceğini, onlarla gitmeyeceğini söyledi. Söz konusu kişiler bunun üzerine onun başına silah dayayıp, kollarından tutup zorla arabaya bindirdi ve oradan uzaklaştı.

CENAZESİ CEYLANPINAR'DA BULUNDU
"Kardeşi ve eşi aynı gün hemen karakola giderek onu sordu. Karakoldaki yetkililer böyle bir kişinin gözaltında bulunmadığını söyledi. Karakol komutanı Hasan Atilla Uğur'du. Hüseyin Ertaş'ın cansız bedeni 13.07.1995 tarihinde Ceylanpınar'da bulundu. Geçimini buğday pazarlayarak geçirdiği için orada bulunan çiftçiler tarafından tanındı ve ailesine haber verildi. Otopsisi orada bulunan bir sağlık ocağında yapıldı. Bedeni yakıldığı için başta ailesi tarafından tanınmadı. Teşhis edildikten sonra köyüne getirilerek defnedildi.

"Aile dönemin koşullarından kaynaklı hukuksal bir işlem gerçekleştiremedi. 2006 yılında ise oğlu Muhittin Ertaş tarafından konuyla ilgili dava açmak için başvuruda bulunuldu. Oğlu babasının Hasan Atilla Uğur'un talimatıyla evden götürülüp öldürüldüğünü belirterek korucular İsmet Kandemir ve Abdurrahman Kurğa'dan şikayetçi oldu."