27 Eylül 2024 Cuma

Kızılay gönüllü doktorlara tedavi için ilaç sağlamıyor

Depremin yaşandığı ilk günlerde halk "Devlet nerede" çığlığını yükseltirken, bu soru hala soruluyor. OHAL ilanıyla deprem bölgesine çok sayıda asker ve polis yönlendirilirken, gönüllü hekimler Sağlık Bakanlığı tarafından organize edilmedi. AFAD, bölgede gönüllü çalışan doktorların özel araçlarına logosunu yapıştırıp, çalışıyor görünmeye çalışırken, Kızılay'ın bölgedeki varlığı da görüntüden ibaret. Gönüllü doktorlar Kızılay'ın araçlarıyla bölgede çalışma yürütürken, ilaç ihtiyacını da Türk Eczacılar Birliği sağlıyor.

Maraş merkezli iki büyük depremin ardından halkı enkaz altında ölüme terk eden AKP-MHP iktidarı, dayanışma amacıyla gönderilen ihtiyaç malzemelerine el koydu, gönüllülerin çalışmalarını da kendine mal etmeye çalıştı.

HDP'nin Maraş'ın Pazarcık ilçesindeki koordinasyon merkezine kayyum atayarak, yardım malzemelerinin gasp edilmesi çok fazla gündem olurken, benzer pek çok uygulama yaşandı. Halka çadır dağıtmayan devlet, yardım amacıyla gelen çadır ve konteynerleri gasp etti, çeşitli ülkelerden gelen çadırların üzerine AFAD logoları koydu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) deprem bölgesindeki halka hizmet için gönüllü hekimlerin Sağlık Bakanlığı tarafından koordine edilmesi talebini ilk günden itibaren dile getirip bakanlığa başvuru yaparken, bu çağrıya yanıt verilmedi. Bölgeye kendi imkanlarıyla gelen ve halka hizmet vermeye çalışan hekimlerin çalışmaları da AFAD'ın hanesine yazılmak istendi.

AFAD GÖNÜLLÜ DOKTORLARI KENDİSİ İÇİN ÇALIŞIYOR GÖSTERMEYE ÇALIŞTI
Depremin ilk anından itibaren bölgeye kendi araçları, teçhizatları, ilaçları ve hijyen malzemeleriyle gelen hekimlerin araçlarına AFAD logosu yapıştırılmaya çalışıldı. Bu uygulamayı kabul etmeyen pek çok hekim bölgeden ayrılmak zorunda kaldı.

GÖRÜNTÜ KIZILAY'DAN, DOKTORLAR GÖNÜLLÜ, İLAÇLAR TEB'DEN
Antakya'nın Defne ilçesindeki Harbiye/Karyer mahallesinde görüştüğümüz çocuk doktoru Mustafa Yılmaz da depremin ilk haftasında gönüllü olarak deprem bölgesinde çalışma yaptı. Daha sonra geri dönmek zorunda kalan Yılmaz, Kızılay'ın gönüllü doktorlara çağrısı üzerine tekrar çalışmalara dahil oldu.

AFAD'dan daha insaflı davranan Kızılay, gönüllü doktorlara araç tahsis etti, ancak ilaç temin etmeyerek hasta depremzedelerin tedavi edilmesinin koşullarını sağlamadı. Kızılay'ın çağrısıyla gönüllü olarak çalışan doktorlar Kızılay'ın parayla çadır sattığı Türk Eczacılar Birliği'nin (TEB) sağladığı ilaçlarla çalışmalarını sürdürüyor.

Depremin ikinci günü arkadaşlarıyla birlikte sivil bir ekip olarak Antakya'ya geldiğini anlatan Yılmaz, "Yardım topladık, arama-kurtarma ekibimiz vardı. Kendi araçlarımızla ulaşılmayan bölgelere de ulaşmaya çalıştık. Bir hafta kaldık. Sonra dönmek zorunda kaldık" dedi.

Kızılay'ın gönüllü doktor ilanına başvurarak Antakya'daki çalışmalara tekrar dahil olduğunu söyleyen doktor Mustafa Yılmaz, "Bize bir araç tahsis ettiler. Bir röntgen teknisyeni, bir hekim, bir hemşire ve şoförle köy köy, mahalle mahalle geziyoruz, çocuk hastaları muayene ediyoruz, gerekirse ilaç veriyoruz, bizi aşan bir durum olursa yönlendirme yapıyoruz. Çocuk oyuncakları da taşıyoruz. Çocukları sevindirme amaçlı elimizden gelenleri yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

BİT VE UYUZ SALGINI VAR, YETERLİ İLAÇ YOK
Antakya'da bit ve uyuz salgın olduğunu aktaran Yılmaz, ellerinde yeterince ilaç olmadığını söyledi. Uyuzun hızlı yayılan bir hastalık olduğunu ve temas halindeki herkesin tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, günde 100'e yakın hasta muayene ettiklerini ellerine ulaşan ilaç sayısıyla sadece beşte birini tedavi edebildiklerini belirtti. "Elimizde yeterince ilacımızda yok açıkçası. Bir ailede uyuz olduğu zaman tüm aileyi komple tedavi etmemiz gerekiyor. Burada bazen eksiklikler olabiliyor. Bize bir kutu ilaç veriliyor. İçinden 20 ilaç çıkıyorsa, günde yüze yakın hasta muayene ediyoruz. 100 hastanın sadece 20'sini tedavi edebiliyoruz. Bu bölgeye özellikle uyuz ve bit ilacı, şampuan, dezenfektan, kişisel bakım ürünleri çok fazla gerekiyor" çağrısında bulundu.

'DEVLETİN ELİNİN DEĞMEDİĞİ ÇOK FAZLA YER VAR'
TEB'e sağladığı ilaçlar nedeniyle teşekkür eden Yılmaz, dayanışmanın organize bir şekilde devam etmesi gerektiğini vurguladı. Depremin ilk günlerinde herkesin dayanışma içinde olduğunu daha sonra bunun azaldığını gözlemlediğini aktaran Yılmaz, "Biz istiyoruz ki yadımlar devam etsin süreklilik olsun. Devlet bir noktada yeterli olmuyor. Siz de görüyorsunuz devletin elinin değmediği, ulaşmadığı çok fazla yer var. Sivil toplumlar buraya daha fazla gelsinler, gönüllü olarak çalışma yürütsün, malzeme göndersinler, ilaç tedariki yapsınlar. Gerçekten bölgede bunlara çok fazla ihtiyaç var. Biz gönüllü sağlık ekibi olarak geliriz ama ilaç ve hijyen paketleri olmazsa bir noktadan sonra elimiz kolumuz bağlı olur. Yardımların devamını diliyoruz, gönüllü arkadaşlar da gelsin bizim gibi devam etsinler" çağrısı yaptı.

Doktor Mustafa Yılmaz ve ekipte yer alan diğer hekimler, Karyer Taziye Evi'nde Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Özgür Genç Kadın'ın (ÖGK) kurduğu çadır ve taziye evindeki revirde çocuk ve yetişkinleri muayene ederek gerekli tedavileri uygulamaya çalıştı. Bir psikolog da sosyalistlerin Karyer'deki okul bahçesinde kurduğu alanda çocuklarla toplu terapi yaptı.