27 Eylül 2024 Cuma

Kürdistan'ın kalbinde Newroz ateşi

2023 Newrozunun startı Şemdinli'de verildi. 3 parça Kürdistan'ın bir araya geldiği Şemdinli'de yakılan Newroz ateşinin sokak sokak harlanacağı kaydedildi.

2023 Newroz kutlamalarının startı Şemdinli'de verildi. Kutlamalara Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve milletvekilleri Muazzez Orhan ve Sait Dede de katıldı.

DEDE: NEWROZ ATEŞİNİ SOKAK SOKAK HARLAYACAĞIZ
Depremde hayatını kaybedenleri anan Hakkari Milletvekili Sait Dede, Newroz startının Şemdinli'de verilmesinin önemine işaret ederek, "Şemzînan Kürdistan'ın kalbidir" dedi. Şemzînan'da verilen startla direniş için bin yıllardır yanan Newroz ateşini sokak sokak harlayarak büyüteceklerini dile getiren Dede, "Şemzîna'nın önemli bir anlamı var, Şemzînan 3 parça Kürdistan'ın bir araya geldiği yerdir. Kürdistan'nın birliğinin oluşacağı yerdir. Direniş ruhunu yan yana gelerek büyüteceğiz. Katliamcı politikalara karşı 8 Mart'ta her yerde seslerimizi yükselttik şimdi Newroz'a giderken 'Her yer Newroz her dem Azadî' diyerek mücadeleyi doruğa çıkaracağız. Kürtler olarak bize yaşatılanların cevabını elbette vereceğiz. Ve son noktayı da 14 Mayıs'ta Kürtler ve halklar olarak elbette vereceğiz. Bu direniş ruhunu, bu özgürlük beklentisini, bu var olma mücadelesini 14 Mayıs'ta, 8 Mart'ta başladığımız gibi Newroz'da da devam ettireceğiz. 14 Mayıs'ta elbette son noktayı Kürtler olarak, kadınlar olarak koyacağız. Bu sisteme karşı bu zalim dönemin Dehaklarına karşı birliği ve mücadeleyi yükselterek 14 Mayıs'ta elbette bu son noktayı koyacağız" dedi.

'DEHAK ROLÜNÜ OYNAYANLARA MÜCADELEYİ YÜKSELTECEĞİZ'
2023 Newrozu'nun, politik, siyasi ve toplumsal büyük bir önemi olduğunu söyleyen Dede, şöyle açıkladı: "Çünkü 2023 aynı zamanda Lozan'ın 100'üncü yıldır. Lozan Kürtleri tarihten silme durumuydu. Lozan Kürtleri dilinden, kültüründen, coğrafyasından koparıp yok etme, onursuzlaştırma ve tasfiye etme girişimiydi. Ama 100 yıldır Kürtler bu politikaya karşı her yerde direnerek bunu asla kabul etmediler. Ve 100 yıllık politikalarına karşı bugün Kürtler birlik taleplerini de direnişlerini de yükselttiler.  Dolayısıyla Lozan'ı 100'üncü yılını  lanetleyerek Kürtler artık Lozan'ın 100'üncü yılını statüsüz, dilsiz, kendi kendini yönetecek bir yönetimi olmadan yaşamak istemiyor. 2023 yılı Kürtler açısından statünün de belirleneceği, dilinin de belirleneceği, kendi kendini yöneteceğinin modelinin de olacağı bir yıl olması nedeniyle siyasi ve toplumsal olarak da oldukça önemlidir. Bizler de buradan Lozan'ın yüzüncü yılına girerken de bu politikayı alaşağı edeceğimizi, nasıl şimdiye kadar direnişimizi yükselterek özgürlüğe doğru yürüdüğümüzü ifade ettiysek, bu yüzüncü yılda da bunu alaşağı edeceğimize inanıyoruz. Bugün bu AKP-MHP faşist iktidarı depremde de görüldüğü gibi kendi bekaları için, bir avuç yönetici için, her zaman baskıyı, zulmü, dönemin Dehak rolünü oynamaya devam ediyorlar. Buna karşı mücadelemizi şimdiye kadar nasıl yükselttiysek yine yükselteceğiz."

'TECRİDİ KABUL ETMİYORUZ'
İktidarın, tecrit ve savaş politikalarından beslendiğinin altını çizen Dede, "Bu iktidar, kadın katliamlarından, demokrasiyi al aşağı etmekten besleniyor. Bugün Şemzînan'da olmamızın bir sebebi de savaşa karşı mücadeleyi yükseltmektir. Depremde insanlar canları ile uğraşırken, insanlar çadır, gıda ve barınma beklerken bu savaştan beslenen Kürt düşmanı sistem savaş politikalarına devam etti. Rojava ve Başûr'a saldırmaya devam ettiler. Kimyasal kullandılar. Bu yaklaşımı lanetliyoruz. Savaşa karşı mücadelemizi ve birliğimizi yükselteceğimizi belirtmek istiyorum. Tecridi kabul etmiyoruz. Kürt halk ve Kürt halkının dostlarının Sayın Abdullah Öcalan'ın demokrasiye, özgürlüğe, birlikte hür yaşama, barışa ve özgürlüğe olan inancı sonsuzdur. Sayın Öcalan'ın artık fiziki özgürlüğü sağlanmalıdır. Özgürlük oluşana kadar her alanda mücadelemizi yükselteceğiz. Bu krizli sisteme karşı sayın Öcalan'ın çok net çözüm projeleri var. Biz bu çözüm perspektifine sonsuz inanıyoruz. Sayın Öcalan'ın Kürt halkının önderi olduğuna sonsuz inanıyoruz. Kürt halkın önderinin özgürlüğünün, Kürt halkının özgürlüğü ve Türkiye demokrasinin inşası olduğunu biliyoruz. Mücadelemiz Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için olacaktır. Mücadeleyi Şemzînan'dan yükselteceğimize, burada yakacağımız ateşi her yere yayacağımıza 'her der newroz, her dem azadî' diyerek özgürlüğe olan inancımızı yineliyorum" ifadelerini kullandı.

ÖZTÜRK: SAYIN ÖCALAN KAWALARIN RUHUYLA DİRENİYOR
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk de kısa bir konuşma yaptı. Kürtçe konuşan Öztürk, "Newroz sadece bizim için halay değil, aynı zamanda önemli mesajlarımızı verdiğimiz gündür. Bu depremde 15 milyon insan etkilendi. On binlerce insan yaşamını yitirdi. Yitirdiğimizi canları anıyoruz. Deprem her yerde oluyor ancak bu kadar insanın yaşamını yitirmesine deprem sebep olmadı. Bunun sebebi Kürtlere düşmanlık eden AKP-MHP iktidarıdır. Kürtlerin statüsüne karşı çıkan ve savaş politikalarını sürdüren iktidardır. Bu savaş nerede başladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle bu başladı. Bu tecritle amacınıza ulaşamayacaksınız. Sayın Öcalan, Kawaların ruhuyla direniyor. Bu direniş sürüyor" diye konuştu.

'DEHAKLAR YENİLGİNİN AŞAMASINDALAR'
Kürtlerin birliğini sağlaması gerektiğini vurgulayan Öztürk, "Birincisi Kürtler, demokratik esaslar üzerinde birliklerini kurmalı. Bu yılki Newroz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüne vesile olacak. Bir kez daha Dehaklar yenilginin aşamasındalar" dedi.

3 KİBRİT ÇÖPÜYLE NEWROZ ATEŞİ
Konuşmaların ardından Newroz ateşinin sembolü haline gelen 3 kibrit çöpüyle ateş yakıldı. Mazlum Doğan, Diyarbakır 5 Nolu Hapishanesinde insanlık dışı uygulamalar karşı 21 Mart 1982'de 3 kibrit çöpüyle bedenini ateşe vererek, hafızalara kazınmıştı. Newroz ateşinin yakılması sonrası kitle hep bir ağızdan "Bijî serok Apo" ve "Bê serok jiyan nabe" sloganları attı.