27 Eylül 2024 Cuma

SES davası: Gönül Erden tahliye edildi

SES davasında önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden, 18 ay sonra tahliye edildi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey ve önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden'in de aralarında olduğu 8 sendika yöneticisi hakkında, "örgüt üyeliği", "örgütü yönetmek" ve "örgüt propagandası" iddialarıyla açılan davanın dördüncü duruşması Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Atabey ve Erden duruşma salonunda hazır bulunurken, duruşma kimlik tespitiyle başladı.

Duruşmada ara kararda gizli tanık Ulaş'ın yeniden dinlenmesi kararı almak isteyen mahkeme heyetine itiraz edildi. Gizli tanık Ulaş'ın dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirten avukatlar, fotoğraf teşhisi ve dinlenme hususunda hukuksuz hareket edildiğini söyledi.  Mahkeme tutanaklarından, isimlerin gizli tanığa "Sen bu isimi tanıyor musun" şeklinde sorulduğunun görüldüğünü belirtti. Avukatlar, ayrıca Ulaş'ın verdiği ifadelerin çelişkili ve bu ifadelerin deliller ile çürütüldüğüne dikkat çekti.

Avukatların itirazlarına rağmen iddia makamı ara kararda Ulaş'ın yeniden dinlenmesi ve HTS kayıtlarının "eksik" olması gerekçesiyle bilirkişi raporunun tekrar istenmesi ve bu sürede Atabey ve Erden'in tutukluluğuna devam edilmesini talep etti.

Söz alan Gönül Erden, şu ifadeleri kulandı: "Bilirkişi raporunda da yurt dışına giriş çıkışlarım verdiğim beyanları doğruladı. Hem gizli tanık bana iftira atmıştır ve bu sizin istediğiniz belgeler ile de doğrulanmış. Görüntüler ve tarihler ortada. Bu saatten sonra neyi nasıl ifade edeceğim bilemiyorum. Bütün bunlar 18 aydır içeride olmama nasıl sebep oluyor. Bu süre içerisinde bilirkişi raporu istediniz, raporu bekliyoruz dediniz rapor geldi. Şimdi ise eksik geldi diyorsunuz. Ben hemşireyim ve insanlar şu an enkaz altında, sağlık sorunları ve açlıkla boğuşuyorlar. Televizyonlarda bunları kahrolarak izliyorum. Ben de orada olmalıydım. Ben her felakette bölgede olurdum siz şu an bu hakkı benim elimden alıyorsunuz. 18 aydır cezaevindeyim. Neden, sağlık emekçisi olduğum, kadın olduğum ve Kürt olduğum için buradayım. Yaptığım her faaliyet legal ve yasal hakkımdır. Geç gelen adalet ne kadar adalet olur bilmiyorum ama benim için 18 ay telafisi olacak bir süre değil."

Selma Atabey ise şöyle konuştu: "Siz karşıma 10 tanık da çıkarsanız benim söylediklerim aynı. Yaşanmış bir hayat var ve ben bunu anlatıyorum. Ben devlet memuruyum ve izin haklarım en fazla 1 ay. 2014'te izne ayrıldım ve bu hakkımı kullandım. Ama size sunulan bu delilleri görmemekte ısrar ediyorsunuz. Sağlık emekçisi olarak ben de her felaket alanında oldum. Benim dışımda birçok arkadaşım da alanda oldu. 19 yıldır memurluk yapıyorum, sendikacıyım, adalet, barış ve emek mücadelesi yürütüyorum. Bu tarihe kadar tek bir soruşturma açılmadı 2014 yılında bir kongrede aday olduktan sonra peş peşe soruşturma açıldı. Neden adalet diyorsun soruşturma, neden barış diyorsun soruşturma. Sadece nefes aldığım için soruşturma açılmadı onun dışında attığım her adıma soruşturma açıldı. 6 yıl boyunca gerekçe bulmayan OHAL bu davayı benim ihraç gerekçem olarak gösterdi, sonrada peş peşe soruşturmalar, gizli tanıklar. Ben kendimi daha nasıl ifade edebilirim. Benim bir devlet memuru olarak şehir dışında olmam imkansız. HTS kayıtları gelmiş. Biz daha nasıl ispat edelim. Konuştuğum teyze oğlum suç, arkadaşım suç. Ben buyum benim gizemli bir hayatım yok ve delil diye sunacağım başka bir şeyim yok."

Verilen aranın ardından, mahkeme heyeti, 18 aydır Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde bulunan Gönül Erden'in tahliyesine karar verirken, Selma Atabey'in ise "kaçma şüphesi"ni gerekçe göstererek, tutukluluğun devamına karar verdi. Mahkeme ayrıca gizli tanık Ulaş'ın dinlenmesine ilişkin yasal gerekçelerin oluşmamış olması nedeniyle Ulaş'ın yeniden dinlenmesine karar verdi.

Bir sonraki duruşma, 5 Haziran saat 10.00'a ertelendi.