27 Eylül 2024 Cuma

TKŞ'den Halepçe katliamının yıldönümünde eylem

Komünist Devrimci Hareket, Halepçe Katliamı'nın yıldönümü için eylem düzenledi. Hesekê'de gerçekleşen eylemde dünden bugüne sömürgeci, faşist devletlerin Kürt halkına uyguladı kimyasal silah saldırılar kınandı. Eyleme CKŞ, JKŞ üyeleri de katıldı. Eylem sonrası TKŞ binasında Halepçe katliamında ölümsüzleşenler anısına mum yakıldı.

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ) Halepçe Katliamı'nın yıldönümü dolayısıyla Hesekê'de açıklama yaptı. Eyleme Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ) ve Devrimci Komünist Gençler (CKŞ) de katıldı. Okuma Parkı'nda gerçekleştirilen eylemde basın açıklamasını TKŞ üyesi Ehmed Macit okudu. 1988 yılında İran-Irak savaşı sırasında Halepçe'nin, dönemin Irak cumhurbaşkanı olan Saddam Hüseyin'in emriyle zehirli gaz bombalarının hedefi olduğunu belirten Ehmed Macit, bu Kürt kasabasında 5 bin kişinin katledildiğini ifade etti.

Saldırıda kullanılan hardal ve siyanür gazlarının etkisinin hala kanser ve doğum kusurları biçiminde sürdüğünü kaydeden Ehmed Macit, Irak Ordusu'nun bu kimyasal silahları batılı emperyalist devletlerden temin ettiğini vurguladı. Bir devletin kendi vatandaşlarına yönelik düzenlediği ilk kimyasal saldırı olan Halepçe katliamını bir trajedi olarak tanımlayan Ehmed Macit, o günden bugüne pek bir şeyin değişmediğini benzer silahların Ortadoğu'daki savaş ve çatışmalarda kullanılmaya devam ettiğini kaydetti.

KDP'nin ihanetçi politikaları ve uluslararası kamuoyunun kayıtsızlığı yüzünden Erdoğan rejiminin Güney Kürdistan'da gerillaya karşı kimyasal saldırılar gerçekleştirdiğini ifade eden Ehmed Macit, "İşgalci Türk devleti gerilla direnişi karşısında en tehlikeli silahları kullanıyor. Gerilla direnişine karşı Kürdistan dağlarında kimyasal bomba yağmurları gerçekleştiriliyor" dedi.

İşgalci Türk devletinin Kürt özgürlük hareketini yok etmek amacıyla Kürdistan dağlarına yönelik şiddetli bir saldırı başlatmasının üzerinden bir buçuk yılı aşkın bir süre geçtiğini hatırlatan Ehmed Macit şu ifadeleri kullandı: "İşgalci devlet en ölümcül silahları kullanıyor. Bunların arasında uluslararası alanda yasaklanmış silahlar da var. İşgalci devlet, gerillanın tarihi bir direniş gösterdiği Kürdistan dağlarını işgal edemediği ve yayılamadığı için bu silahlara başvuruyor."

SADDAM'IN HALEPÇE'DE İŞLEDİĞİ SUÇU TÜRKİYE KÜRDİSTAN DAĞLARINDA İŞLİYOR
Ehmed Macit, Eylül ve Ekim aylarında işgalci Türk devletinin Kürdistan dağlarına yönelik kimyasal silahlarla düzenlediği saldırılarda onlarca gerillanın şehit düştüğünü belirtti. Türk devletine NATO'nun destek verdiğini söyleyen Macit şunları ifade etti: "İşgalci devlet Kürdistan dağlarında yürüttüğü savaşta ilerleyemedi. Gerillaların modern taktiklerine karşı NATO'nun en gelişmiş ve tehlikeli silahları Türk devletine sunuldu" dedi.

1997 yılında yürürlüğe giren OPCW tarafından hazırlanan kimyasal silahların üretimi, depolanması ve kullanmasına ilişkin anlaşmada Türk devletinin de imzası olduğunu hatırlatan Ehmed Macit, "3 yıl önce Serêkaniyê'de dünyanın gözleri önünde kimyasal silah kullanıldı. Ayrıca son iki yıldır Kürdistan dağlarında gerillalara da karşı aralıksız bir biçimde kullanılmaktadır" dedi. Uluslararası toplumun ve insan hakları örgütlerinin, faşist Türk devletinin Kürt halkına ve Kürt savaşçılara yönelik vahşetine karşı neden sessiz olduğunu soran Ehmed Macit, bütün bunlara rağmen 21. yüzyılda Kürdistan'da, özellikle Rojava'da ve Kürdistan dağlarında Kürtlerin kültürlerine ve güçlerine bağlı kalarak bölgede önemli bir aktör haline gelmelerinin nedeninin Kürt halkının yürüttüğü devrimci savaş olduğunu kaydetti.

Eylem, "Bijî berxwedana gêrîla", "Kahrolsun ihanet ve faşizm" ve "Kahrolsun emperyalizm" sloganlarıyla sona erdi. Açıklamanın ardından TKŞ binasında Halepçe katliamında ölümsüzleşenler anısına mum yakıldı.