27 Eylül 2024 Cuma

TTB: Depremin üzerinden 40 gün geçti sorunlar hala çözülmedi

TTB'nin 18'inci deprem bülteninde Maraş merkezli depremden etkilenen illerde yaşanan sorunlara değinilip "40 güne rağmen halen barınma, su ve temizlik sorunlar çözülmedi" denildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) 18'inci Deprem Bültenlerini yayımladı. Depremin ardından bir de sel felaketleriyle sarsılan bölge illerinden yayına bağlanan hekimler son durumu aktardı. Kirli havanın gözle görünür hale geldiği, bölgenin solunuma bağlı hastalıklar açısından halk için risk taşıdığının tartışıldığı bültende; sel felaketinin ardından hepatit, tifo, dizanteri ve leptospirozis hastalıklarının da görülebileceği uyarısı yapılıp, bir an evvel tedbirlerin akıl ve bilim temelli alınması çağrısı yapıldı.

'GÖÇMENLER VE LGBTİ+'LAR SAĞLIK HİZMETİNE ULAŞIMDA ZORLUK YAŞIYOR'
18'inci Deprem Bülteninin açılış konuşmasını TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut yaptı. Bulut bölgeye görevlendirmesi yapılan hekimlerin barınma sorunun devam ettiğini ve bu hekimlerin aldıkları ödemelerde de sorunlar yaşadıklarını söyleyip; ilgililerin buna dair hızlıca önlemler alması gerektiğine dikkat çekti.

İlk sözü Hatay'da gönüllü olarak görev yapan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş aldı. Dr. Güneş Defne ilçesinde bir revirin birinci basamak sağlık hizmeti olarak çalıştığı bilgisini paylaşarak; ishal vakalarını görmediklerini ancak bit ve uyuz vakalarının halen görünmeye devam ettiğini anlattı. ÜSYE ile de sıklıkla karşılaşıldığına değinen Dr. Güneş özelikle kırılgan grupların yaşadığı sağlık sorunlarına dair bilgi paylaşımı yaptı. Güneş özellikle göçmenlerin sağlık hizmetinden yararlanma noktasında sıkıntılar yaşadığını ifade edip; LGBTİ+'larında sağlık hizmeti almada sorunlar yaşadığına değindi. Güneş ayrıca halkın acil sağlık hizmeti taleplerinin olduğunu söyleyip halen hijyene bağlı sorunların devam ettiğine de değindi.

Çamaşırları elde yıkamaya bağlı olarak özellikle egzama vakalarının sık görüldüğünü ifade eden Dr. Güneş; kentte kurumsal sağlık hizmetinin çöktüğünü sözlerine ekledi. Güneş ayrıca suların klorama işlemlerin de yapılmadığını ifade etti.

'PREFABRİK VE YEREL BİNALARIN HIZLA YAPILMASI İÇİN ÇABA GÖSTERİLMESİ GEREKLİ'
Hatay'a dair bilgi veren bir diğer isim TTB MK üyesi Dr. Onur Naci Karahancı oldu. Karahancı, "Konteynerlerin artık işlevsiz kaldığı ve yakın bir süre sonra da işlevsiz kalacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Çadıra ve konteynere bugün dahi ulaşım sıkıntılı iken yakın bir süre sonra konteynerlerde klima gibi bir yapay soğutmanın gerekli olduğunu bugünden hatırlatmak lazım. O yüzden hızlıca prefabrik ve yerel binaların hızlıca yapılmasına önem verilmeli" diye konuştu.

Karahancı da bit ve uyuzla ilgili sıkıntıların devam ettiğini sözlerine ekleyerek koruyucu sağlık hizmetine yönelik çalışmaların başlanması gerektiğini ifade etti. Bit ve uyuzun engellenmesi için sahada büyük bir çaba ile ilaç dağıtımı yaptıklarını da söyleyen Karahancı, "Yerel yönetimler iktidardaki eksiye düşmeden, kısa vadeli, toplumsal kültürel gerçeği görmeden çalışma yapmamalı" dedi. Sahada gönüllü çalışanların azalması yönünde bir tespitlerininde olduğunu sözlerine ekleyen Karahancı, kentte kurulan sahra hastanelerin şehrin çok uzağına kurulduğunu ve yurttaşların ulaşımda sorunlar yaşadığına dikkat çekti. Üreme ve sağlığına dair hiçbir çalışmayı deprem illerinde görmediklerini de dikkat çeken Karahancı, "Bu deprem öncesinde de sağlık bakanlığının umursamadığı veya politik olarak umursamaz davrandığı bir alandı. Ancak bu kadınlar için çok yakıcı bir sorun" dedi. "Depremin üzerinden geçen 40 günde biz halen gönüllü hekimler ile birlikte toplu tanı ve aşılama hizmeti yürütüyorsak bu kabul edilir değildir" diyen Dr. Karahancı, birilerinin bu konuda cevap vermesi gerektiğini ifade ederek, "Heralde en iyi cevap da yapamıyorsa bırakmasıdır" diye konuştu.

'URFA'DA İÇME SUYU ÇAMURLU AKIYOR'
Karahancı'nın ardından sel felaketinin yaşandığı Adıyaman ve Urfa illerine dair de son duruma ilişkin bilgiler paylaşıldı.

Adıyaman'a dair konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, "Kentte 10 ASM hizmete başladı. Ancak çok yoğun iş yükü ile karşı karşıya kaldıklarını görüyoruz." diyerek kentte çalışma yürüten sağlık emekçilerinin psikososyal desteğe ihtiyaç duyduklarını söyledi ve gönüllü hekimlerin bir an evvel sahaya alınması çağrısını da yineledi. 

Urfa Tabip Odası Başkanı Dr. Bulut Ezer ise sel felaketinden özellikle merkez ilçelerin etkilendiğini; 1 ASM'nin tamamen kullanılmaz hale geldiğini söyledi. Urfa'nın önce deprem ardından sel felaketi ile sarsıldığını ifade eden Ezer, "Bizim temel talebimiz ASM'deki hekimlerin zarar tazminleri yapılsın" diye konuştu. Kentte halen içme suyunun çamurlu bir halde akmaya devam ettiğini ifade eden Ezer, henüz yaşanmasa da tifo, dizanteri gibi hastalıkların görülebileceğine de dikkat çekti.

'ÖZELLİKLE FOSİL YAKITA BAĞLI HAVA KİRLİLİĞİ ARTIYOR'
Ezer'in ardından söz alan ve hava kirliliğine dair bilgilendirme yapan Dr. Çiğdem Çağlayan depremin yaşandığı illerde termik santral ve fosil yakımına bağlı olarak deprem öncesinde de hava kirliliğinin var olduğuna dikkat çekti. Bu tabloya bir de depremin eklenmesiyle birçok tarımsal ve evsel kimyasal maddenin havaya karıştığını ifade eden Çağlayan,"İskenderun Limanı'nda günlerce süren yangında da nelerin yandığı bilinmediği için dumanın yanı sıra yine yanan kimyasalların da oluşturduğu bir riski şimdiden öngörebiliyoruz" dedi.

Hava kirliliğinin gözle görünür bir biçimde de arttığı gördüklerini ifade eden Çağlayan en uygun ısıtmanın elektrikle sağlanması gerektiğini de dikkat çekti. Greenpeace'nin Hatay'daki hava ölçüm değerini de değerlendiren Dr. Çiğdem Çağlayan bu ölçümün DSÖ'nün önerdiği değerlerin 5 kat üzerinde bulunduğunu da söyledi. Bölgede özelikle çocuk ve bebeklerde solunuma bağlı sorunların yaşanmasını beklediklerini ifade eden Dr. Çağlayan, çocukların enkaz alanlarından uzak tutulması çağrısını yineledi. Bölge halkınında bu tablo karşısında solunma bağlı hastalıklar açısından ciddi risk altında olduğunu söyledi.

'SEL FELAKETİNİN ARDINDAN KEMİRGENLERİN DIŞKISINA BAĞLI HASTALIKLAR GÖRÜLEBİLİR'
Çağlayan'ın ardından söz alan TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol da söze "Depremin üzerinden geçen 40 güne rağmen halen barınma, su ve temizlik sorunlarımızı çözemiyoruz. Gelinen noktada biz haklı olmak istemiyoruz. Bir yanlışın başka bir yanlışla çözülemeyeceğini bir kez daha buradan ifade etmek istiyoruz" diye başladı. Ancak akıl ve bilimle bu sorunların çözülebileceğini ifade eden Varol, "Bölgede temiz içme suyu sağlanamaz durumda," dedi. Arıtma, içme ve temizlik suların bağlı sorunların çözülmeden barınmanın çok da bir kıymet ifade etmediğini sözlerine ekleyen Dr. Varol, "Çünkü çok ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıyayız. Çünkü halen yağmurlar devam ediyor. Konteynerler dahi su alır vaziyette. Ve kanalizasyon sular etrafa saçıldı. Bu tabloda bulaşıcı sağlık sorunları örneğin hepatitler ile karşılaşabiliriz. Üstelik bu tabloya diğer canlıları da eklememiz gerek. Fare idrarının suya temas etmesi ile de Leptospirozis hastalığını görebileceğimizin altını çizmek gerekir" dedi.