29 Eylül 2024 Pazar

TTB: Halk sağlığına zararlı bütçe yeniden hazırlanmalı

TTB, Sağlık Bakanlığı 2023 bütçe görüşmelerine ilişkin açıklama yaptı. Bakanlık bütçe teklifinin sağlığa zararlı olduğu vurgulanan açıklamada, bütçenin halkın sağlığı düşünülerek yeniden yapılandırılması istendi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı bütçe teklifinin sağlığa zararlı olduğunu vurguladı. TTB'nin Ankara'daki merkezinde yapılan açıklamada, salona, "TTB'ye dokunma. Şebnem hocaya özgürlük" yazılı pankart asıldı.

Söz alan TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, açıklamalarında bulunması gereken TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın tutsaklığına son verilmesi çağrısında bulundu.

TEDAVİYE YÜZDE 70 KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİNE YÜZDE 30 PAY
Sağlık Bakanlığı bütçesinin azaltıldığını, tedavi edici hizmetlere yüzde 70, koruyucu sağlık hizmetlerine yüzde 30 gibi sınırlı bir pay ayrılmasına tepki gösteren Ökten, "Esasen bunun tam tersi olması gerekir. Bizim birinci basamağı kuvvetlendirecek, toplum sağlığını koruyacak bir sisteme ihtiyacımız var. Aksi halde aylar sonraya verilen randevu, ameliyat tarihi gibi sorunlar katlanarak sürecektir" dedi.

Ökten, 13 şehir hastanesine yüzde 23 pay ayrılmasına da tepki gösterdi, bu oranın ilerleyen yıllarda yüzde 31'e yükselmesi halinde sağlık bütçesinin çok daha dengesiz hale geleceğini, diğer kamu hastanelerinde nasıl hizmet verileceğinin belirsizleşeceğini vurguladı.

'EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ'
Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin açıklamayı TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Adalet Çıbık okudu. Sağlık Bakanlığı'nın 2023 yılı bütçe teklifinin sağlığa zararlı olduğunu vurgulayarak, halkın sağlığı düşünülerek yeniden yapılandırılmasını isteyen Çıbık, "sosyal devlet" hedefi azalan bütçeden sermayedarların vergiden azade tutularak eşitsizliğin derinleştirildiğini belirtti. Bu tablonun yeni olmadığını kaydeden Çıbık, AKP'nin 20 yıllık iktidarının sonucunda hazırlanan 2022 yılı bütçesinin, yoksulu daha yoksul ve aç, zengini çok daha zengin yapan ekonomik ve sosyal politikaların hayata geçirilmesinin aracı yapıldığını söyledi.

'SERMAYEDARLAR YÜZDE 52 DAHA AZ VERGİ ÖDÜYOR'
Kurumlar vergisi adıyla şirketlerden, sermaye sahiplerinden 1999 yılında yüzde 46, 2022 yılında ise yüzde 22 vergi alındığını belirten Çıbık, sermayedarlardan alınan verginin yüzde 52 azaltıldığına işaret etti. Bunun karşısında sağlığın ve eğitimin paralı hale getirildiğini hatırlatan Çıbık, bütçenin toplumsal kaynağın kimlerden ve ne kadar alınarak oluşturulacağı ile toplumsal kaynağın kimler için ve hangi alanlara harcanacağı-dağıtılacağı kararının somutlaşmış metinler olduğunu belirterek, sermayeden yana bütçe hazırlandığına işaret etti.

2023 yılı bütçesinin yüzde 86,5'inin vergi gelirlerinden sağlanmasının önerildiğini belirten Çıbık, vergi gelirlerinin yüzde 17,4'ünün kurumlar vergisi üzerinden, kalanının ise işçi ve emekçilerin maaş ve ücretlerinden, küçük esnafın ve köylünün kazancından kesilecek-alınacak vergilerle ve KDV, ÖTV gibi dolaylı vergiler üzerinden sağlanmasın hedeflendiğini aktardı. Çıbık, "Başka bir ifadeyle, vergilerden karşılanması planlanan 3 trilyon 673 milyar 735 milyon 478 bin TL'lik bölümünün, yalnızca 638 milyar 975 milyon 349 bin TL'lik kısmının kurumlar vergisi kapsamında şirketlerden ve sermaye sahiplerinden alınmasını teklif etmektedir. Bu teklifin hayata geçirilmesi daha önceki yıllarda olduğu gibi eşitsizlikleri ve yoksulluğu artıracaktır" dedi.

SAĞLIK, EĞİTİM GİBİ MAL VE HİZMET ALIMLARINDA VERGİ KALDIRILMALI'
Bütçe gelirlerinin kar, ranttan ve faizden alınacak vergilerle sağlanması gerektiğini, gıda, ilaç, kitap, su, elektrik, doğalgaz, sağlık, eğitim başta olmak üzere, mal ve hizmet alımlarında KDV, ÖTV vb. dolaylı vergilerin kaldırılmasını isteyen Çıbık, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınacak adil bir bütçe teklifi hazırlanmalıdır" çağrısında bulundu.

Sigorta primini ödeyenlerin bile sağlık hizmetlerine erişemez hale geldiğini aktaran Çıbık, "Toplumun daha fazla mağdur edilmemesi hekimler ve sağlık emekçilerinin daha fazla şiddete uğramaması için sağlık sisteminin masaya yatırılması, neoliberal politikaların en kısa sürede sağlık sisteminden sökülüp atılması gerekiyor" dedi.

2023 bütçesinin sağlık sistemindeki sorunlara çözüm arayışında olmadığını vurgulayan Çıbık, Sağlık Bakanlığı bütçesinin payının geçen yıl yüzde 6,63 iken bu yıl 6,56'ya gerilediği bilgisini verdi. Çıbık, "Bu yetmezmiş gibi bakanlığın azalan payının yanı sıra, bakanlığın bütçesi içinde 'koruyucu sağlık programının' payı da bir önceki yıla göre azaltılmaktan kurtulamamış; yüzde 33,4'den yüzde 28,7'ye indirilmesi teklif ediliyor. Yetmiyor. Bakanlık bütçesindeki payı 2022 yılında yüzde 64,2 olan ve 2023 yılında yüzde 69,6 olması teklif edilen 'tedavi edici sağlık programının' başında da büyük bir kara delik var: Şehir hastaneleri! Sağlık Bakanlığı 2023 Yılı Bütçe Teklifi; 'tedavi edici sağlık programı' için ayrılan bütçenin yüzde 22,9'unun şehir hastanelerinin patronlarına kira bedeli ve hizmet alım bedeli olarak ödenmesini içeriyor" diye konuştu.

SAĞLIK BÜTÇESİNDEN KİŞİ BAŞINA 1008 TL DÜŞÜYOR
Türkiye'de yaşayan milyonlarca mülteci ve göçmenin "görmezden gelinmesi" durumunda bile Sağlık Bakanlığı bütçesinden kişi başına yaklaşık 3.370 TL düştüğünü aktaran Çıbık, sağlık emekçilerine ve şehir hastane patronlarına ödenecek miktarların ardından kişi başına yapılacak sağlık harcamasının 1.008 TL'ye düşeceğini vurguladı. Çıbık şunları söyledi: "Üst solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı bir dönemde Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından sağlık emekçilerinin mesleki riskleri dikkate alınarak hak görülmeyen grip aşısının, 250 TL'ye satıldığı bir Türkiye'de, Sağlık Bakanlığı bütçesini kişi başına düşen miktarı üzerinden değerlendirildiğimizde de kabul edilemez buluyoruz."

'ŞEHİR HASTANELERİ SÖZLEŞMELERİ FESHEDİLMELİ'
Neoliberal ekonomi politikalarıyla 80'li yıllarda özelleştirmeler, 2000'li yıllarda ise "Kamu Özel Ortaklığı" adı altında sağlığın piyasalaştırıldığına dikkat çeken Çıbık, şehir hastanelerinin bu yöntemle kurulduğunu belirterek, bu kurumlara 2023 yılı itibarıyla toplam 46 milyar 662 milyon TL ödenmesinin planlandığını söyledi. Bunu kabul etmediklerini aktaran Çıbık, "Halkın sağlık hizmetleri için ayrılan parası bir avuç şirkete aktarılmamalıdır. Şehir hastaneleri için yapılmış olan sözleşmeler herhangi bir tazminat ödenmeden feshedilmeli, planlanan ödemeler durdurulmalı ve şehir hastaneleri daha fazla zaman kaybetmeden devlet hastanelerine dönüştürülmelidir" dedi.

Sağlık emekçilerinin de AKP iktidarı döneminde yoksullaştığına işaret eden Çıbık şu talepleri dile getirdi: "Bütçe teklifinde hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7200 ek göstergenin uygulanması ve özel hizmet tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az yüzde 200 oranında artış yapmaya olanak verecek düzenlemeler 2023 yılı bütçe teklifinde yer almalıdır. Hiçbir hekimin, sağlık emekçisinin aylık gelirinde performans ücretinin payı yüzde 10'u-15'i geçmemeli, gelirlerinin hemen tümünün emekliliğe de yansıtıldığı düzenlemeler hayata geçirilmelidir."

'BAKANLIK BÜTÇESİ YENİDEN DÜZENLENMELİ'
Çıbık, 24 Kasım 2022 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılacak görüşme öncesinde Sağlık Bakanlığı 2023 yılı bütçesinde talepleri doğrultusunda düzenleme yapılmasını istedi. Çıbık, "Bakanlığın bütçesinde yapılacak düzenlemeler; halkın sağlığının korunması ve geliştirilmesi önceliğiyle toplumun sağlık sorunlarının en kısa sürede ve kamusal olarak çözülmesi, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının ve özlük haklarının insan yaşamına yakışır, günümüzün koşullarına uygun hale getirilmesi ve şiddetin önlenmesi öncelikli hedefleriyle gerçekleştirilmelidir" diye konuştu.