İHD Ankara'daki Suruç eyleminde yaşanan polis işkencesini raporlaştırdı

İHD Ankara Şubesi Gençlik Komisyonu, Suruç katliamının 10. yılında gençlik örgütlerinin yaptığı eyleme dönük polis saldırısına ilişkin hazırladığı raporu dernek binasında açıkladı. Raporda, gözaltına alınanların polisin cinsel, fiziksel, psikolojik ve sözlü işkencesine maruz kaldığı belirtildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Gençlik Komisyonu, Suruç katliamının 10. yıl dönümünde gençlik örgütlerinin Ankara Güvenpark'ta yapmak istediği eyleme yönelik gerçekleşen polis saldırısı hakkında hazırladığı raporu dernek binasında yapılan basın toplantısıyla açıkladı.
Açıklamayı okuyan İHD Ankara Şubesi Gençlik Komisyonu üyesi Zehra Camcı, 2015 yılında Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) çağrısıyla savaşın yıktığı Kobanê'nin yeniden inşası için yola çıkan gençlerin katledildiğini hatırlattı. Amara Kültür Merkezi'nde DAİŞ tarafından canlı bomba saldırısında 33 sosyalistin katledildiğini hatırlatan Camcı, her yıl polisin Suruç eylemlerine saldırdığını kaydetti. Bu yıl katliamın 10. yılında Kolej Meydanından Güvenpark'a yürümek isteyen 50 kişiye Mithatpaşa Caddesi polisin saldırdığını belirten Camcı, 41 kişinin gözaltına alındığını vurguladı.
YAŞANAN HAK İHLALLERİ
Camcı , Gözaltına alınan 41 kişiye ters kelepçe işkencesi yapıldığını ve gece yarısına kadar keyfi olarak ifade işleminin yapılmadığını belirtti.
İşkenceye ve hak ihlaline maruz kalanların ifadelerinden yola çıkılarak hazırlanan raporu sunan Tunahan Gözlügöl, yaşanan işkenceyi şöyle sıraladı:
"🔹Polis, dağılma anonsu yapmadan saldırdı, gözaltı sürecinde gazetecilerin haber takibi yapmasını engelledi,
🔹Gözaltına alınanlarda ters kelepçe ve kelepçelerin fazla sıkılması sebebiyle bileklerde zedelenmeler, polis işkencesi nedeniyle vücudun çeşitli bölgelerinde kızarıklıklar ve morluklar oluştu,
🔹Eylemcilerin ifadeleri eylem görüntüleri dahi kendilerine gösterilmeden alınmak istendi,
🔹Savcılık gözaltı yazısının genel geçer bilgilerle ve iddialarla yazdı."
POLİS'TEN TRANSFOBİK SALDIRI
Raporda polis işkencesine maruz kalanların beyanlarına da yer verildi. 8 kişinin beyanlarına yer verilen raporda; bir tanık, polisin hakaret ettiğini, gözaltı aracında ters kelepçe işkencesine maruz kaldığını, saatlerde polis araçlarında bekletildiği, polisin transfobik saldırısına maruz kaldığını, polisin cinsiyeti ve fiziksel görünüşü hakkında alaycı yorumlarda bulunulduğunu aktardı.
POLİS EYLEMCİYİ BOĞMAYA KALKTI
Çeviklerin ablukasında bir sivil polisin kendisini boğmaya çalışarak gözaltına aldığını kaydeden bir diğer kişi, kelepçeyi bıçakla kesmeye çalışan polisin kendisinin elini aynı bıçakla kestiklerini ve kanamanın fazla olmasına rağmen ancak hastaneye varınca kelepçeyi açtıklarını söyledi. Polisin muayene esnasında odada olduğunu ve itiraz etmelerine rağmen odadan çıkmadığını kaydeden beyan sahibi, kelepçenin sıkı olmasından kaynaklı parmaklarında geçici his kaybı yaşadığını ve sol kolunda morarma olduğunu belirtti.
BİLEĞİNİ KIRMAYA ÇALIŞTI
Bir diğer beyan sahibi ise gözaltında ayakkabı bağcıklarını vermek istememesi üzerine 2 polisin fikizsel işkencesine maruz kaldığını, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganı atmasıyla beraber polisin elleriyle ağzını kapatmaya çalıştığını ve gözaltı boyunca aynı polislerin tehdit etiğini aktardı.
Bir diğer beyan sahibi ise polisin, sol elinden tutup bileğini bükerek kırmaya çalıştığını, parmağında kesik oluştuğunu, araç içinde üst araması yapıldığını ve üstünü arayan polisin kafasını aracın üst kısmına vurduğunu söyledi.
EYLEMCİNİN KAFASI YERE VURULDU
Bir başka beyan sahibi ise, polis kendisine çelme taktığını, 3-4 polisin kendisini aralarına alıp tekmelediğini anlatırken, bir başka beyan sahibi ise yerde yüzüstü yatırıldığını, kafasının 2-3 kere yere vurulduğunu, sırtına polisin dizleriyle bastığını, boğazında kesik oluştuğunu ve "Boğuluyorum" diye bağırdıkça polisin "boğul o zaman" diyerek daha işkence yaptığını söyledi.
CİNSEL İŞKENCE
Aynı beyan sahibi, yerde yatarken üzerindeki önlüğün polis tarafından bıçakla kesildiğini, göğüslerinin yarısı da dahil olmak üzere çıplak bırakıldığını, bir erkek polisin sigara içerek onu izlediğini, sık sık "Deli olduğunu, psikiyatriye görünmesi gerektiğini, gözaltına değil de hastaneye yatırılması gerektiği" gibi ifadeler kullandığını anlattı. Vücudunun çeşitli yerinde morluklar, ezikler, tırnak izleri, çizikler olduğunu, boğazında ise tırnak izleri ve bir çizgi şeklinde boğma izi olduğunu kaydeden beyan sahibi, kafasını yere vurmalarından kaynaklı kafasının arkasında bir dinmeyen ağrı olduğunu ifade etti.
'İŞKENCE YASAĞININ İHLALİ'
Gözlügöl son olarak, İşkenceyi önleme, etkin şekilde soruşturma ve cezalandırmakla yükümlü devletin, bu rapor kapsamında incelenen, işkence yasağının ihlali niteliğindeki fiillere yönelik, uluslararası standartlar seviyesinde adil ve etkili bir soruşturma yürütülmesi tavsiye edilmektedir" şeklinde konuştu.