2 Temmuz 2025 Çarşamba

'Karadeniz'in asi çocuğu Kobanê yolunda şehit düştü'

"Karadeniz'den de Kobanê'yi savunduğumuzun bilinmesini istiyorum" demişti. Belki en saf, en temiz duygularla ve inançla çıktı yola Mert. Bu düzenin Karadeniz ile Kobanê, Ege ile Kobanê halkının birlikte mücadelesi ile değişebileceğini söyleyerek düştü yola.

"Ölmezsek iyidir, ölürsek artık bizi unutmazsın abi. Devamlı paylaşımlar yaparsın hakkımızda, 'Karadeniz'in asi çocuğu Kobanê'de şehit düştü' diye. Heykelimi dikin, ben insanlık için gidiyorum... Orada Karadenizimizi iyi bir şekilde temsil edeceğime inanıyorum." Bu mesajı Mert, Kobanê'ye gitmeden önce sosyal medya üzerinden bir arkadaşına yazmıştı. Suruç'ta ağır yaralandı, ölmemek için 26 gün direndi ama çok sevdiği Karadeniz'ine, daha yeni tanıştığı arkadaşlarına, ailesine, sevdiklerine ne yazık ki geri dönemedi.

'KARADENİZLİLERİN DE MÜCADELE ETTİĞİNİ GÖRSÜNLER İSTİYORUM'
Mert Cömert, 1996 yılında Samsun'da dünyaya geldi, Bafra ilçesinde ailesinin tek çocuğu olarak onlarla birlikte yaşıyordu. Bafra Demir Çelik Meslek Lisesinde okudu. Üniversite sınavına girmişti, tercihlerini hep Kürt kentlerindeki üniversitelerden yaptığını söylemişti. Karadeniz'le bir kısmına hakim olan ve geneliyle özleştirilen ırkçı havadan çok rahatsızdı. Özellikle Kürt mevsimlik işçilerine yönelik tavırlardan hoşlanmıyordu. Arkadaşına göre Kürt işçilerin Karadeniz'de yaşadıklarına karşı çıktığı için düşmüştü yola; "Karadenizlilerin de mücadele ettiğini görsünler istiyorum" demişti.

Politik bir ortamda doğmayan Mert, Gezi direnişinden çok etkilenmiş ve katılabilmek için otostop çekerek Samsun'a gitmişti. Gezi direnişinin ardından 7 Haziran'da HDP'nin sandık müşahidi oldu. Arkadaşına bahsettiği bir diğer hayali ise bir gün Karadeniz'de HDP milletvekili olabilmekti.

'ONUN GİTTİĞİ TOPRAKLARA GİTMEK İSTİYORUM'
SGDF'nin Kobanê'nin yeniden inşası için başlattığı kampanyayı sosyal medyadan görüp çıktı yola. Örgütlü değildi ama kendini örgütleyebilmişti. Devrimci Trabzonsporlular grubunun lideri Vahap Güven'in Kobanê'de şehit düşmesinden etkilenmiş ve "Bir Karadenizli olarak onun gittiği topraklara gitmek istiyorum. Bana sorduklarında Karadenizliyim, demek istiyorum. Karadeniz'den de Kobanê'yi savunduğumuzun bilinmesini istiyorum" demişti. Belki en saf, en temiz duygularla ve inançla çıktı yola Mert, bu düzenin Karadeniz ile Kobanê, Ege ile Kobanê halkının birlikte mücadelesi ile değişebileceğini söyleyerek düştü yola.

Kobanê'de halaydan çok horona yer vermek istedi, Karadenizli gençlerin de orada olduğunu göstermek istedi. Çünkü halkların kardeşliğine inanıyordu. İnandığı bir diğer şey ise bir gün Karadeniz'de sosyalizmin hakim olmasıydı. "Samsun'dan bir Mahir Çayan, Fatsa'dan bir Fikri Sönmez, Giresun'dan bir Harun Karadeniz, Gümüşhane'den bir Kemal Pir, Trabzon'dan Bir Sinan Kukul, Artvin'den bir Kazım Koyuncu daha neden çıkmasın? Ben inanıyorum Karadeniz'de barış, halkların kardeşliği kazanacak" demişti.

KÜÇÜCÜK BİR FİDANDI TOPRAĞA DÜŞTÜ
Saldırıdan ağır yaralandı, 26 gün boyunca yoğun bakımda tedavi gördü, yaşama tutunmaya çalıştı ancak olmadı. 26 gün boyunca direndi, herkesin umudu oldu, kimse bir canımızı daha yitirmek istemiyordu. Ama Mert'in o küçük bedeni daha fazla dayanamadı, Suruç'taki saldırıda yaralandıktan sonra hayatını kaybeden son kişi oldu. Küçücük bir fidandı toprağa düştü. Tıpkı kendi ile aynı yaşta olan Ali İsmail Korkmaz gibi o da ölümsüzleşti. İsmini Karadeniz'in unutulmazları arasına yerleştirdi. Karadeniz'den Kobanê'ye kardeşlik köprüsünün bir parçası oldu.

Yaşamını yitirdikten sonra polis cenazesini kaçırmak istedi, başaramayınca ailesi üzerinde ciddi baskılar uyguladı. Ailesi polis zoruyla cenazeyi gömmek zorunda bırakıldı. Bafra'ya defnedilen Mert'in cenazesinden dostları, sevdikleri, ona son anlarında yoldaş olan arkadaşları mahrum bırakıldı. Ona bir vedayı bile çok gördüler.

*Portre dizimiz yarın Nazegül Boyraz ile devam edecek...

Kaynakça:
*Kobanê'ye Gitmek 
*Hiçbir Düş Yarım Kalmayacak