9 Temmuz 2025 Çarşamba

'Siyasi faaliyetlerimiz nedeniyle yargılanırken, katliam davalarında sanık sandalyeleri boş'

Ocak ayından bu yana tutsak edilen ESP Eş Genel Başkanı Aktaş, hakim karşısına çıktı. Tutsak edilmesine gerekçe gösterilen siyasi faaliyetlerini savunan Aktaş, Suruç için adalet mücadelesi yürütmesinin suç sayılmasına tepki gösterdi. Aktaş, katiller yargılanmazken kendilerinin eşit ve özgür bir yaşam istedikleri için yargılandıklarını söyledi. Mahkeme Aktaş'ın tutukluluğunun, dosya kapsamında yargılananların da adli kontrollerinin devamına karar verdi. Duruşma eylül ayına ertelendi. 

Ezilenlerin Sosyalist Partisi'ne (ESP) dönük 21 Ocak tarihli operasyonda gözaltına alınıp 24 Ocak'tan bu yana tutsak edilen ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş'ın "örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmayı, ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Tanya Kara, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eşbaşkanları Arife Çınar ve Çınar Altan, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü ve DEM Parti milletvekili Kezban Konukçu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, Kaldıraç Hareketi, Halkevleri, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve çok sayıda kişi izledi.

ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş ve avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmayı izleyen herkese teşekkür ederek sözlerine başlayan Aktaş, ESP Eş Genel Başkanı olarak yaklaşık 6 aydır tutsak edildiğini belirtti. Yargılama konusu yapılanın siyasi faaliyetleri olduğunu vurgulayan Aktaş, ülkede muhalif, sol, sosyalist partilerin siyaset yapma hakkının ortadan kaldırıldığını söyledi.

'SÖZ, EYLEM, ÖRGÜTLENME HAKKIMIZ TAMAMEN ORTADAN KALDIRILDI'
Siyasetçilere, parti yöneticilerine, belediye başkanlarına dönük her gün yeni bir gözaltı ve tutuklama saldırısı gerçekleştirildiğini dile getiren Aktaş, "Kendinden başka hiçbir sese, söze tahammülü olmayan bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Bizlerin söz, eylem, örgütlenme hakkı tamamen ortadan kaldırılmış durumda. Her gün gözümüzü yeni gözaltılara açıyoruz" dedi.

Tutuklamaya gerekçe yapılan dosya kapsamında gözaltına alınanlara ve tutuklananlara itirafçılık dayatıldığına dikkat çeken Aktaş, sürekli itirafçılık ve komplo davalarıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. "Biz siyasi faaliyetlerimiz nedeniyle yargılanırken katliam davalarının sanık sandalyeleri boş" diyen Aktaş, temmuz ayında yaşanan Sivas ve Suruç katliamlarında faillerin korunduğuna işaret etti.

'KATİLLER DEĞİL, EŞİT VE ÖZGÜR BİR YAŞAM İSTEYENLER YARGILANIYOR'
20 Temmuz'da 10. yıldönümü olan Suruç katliamında hala sorumluların yargılanmadığını dile getiren Aktaş, katliamda oğlunu yitiren Besra Erol'un ise hala oğlunun mezarı başında yaptığı konuşma nedeniyle tutsak edildiğini belirtti. Dosyalarında Suruç oturumlarına katılmanın, Suruç katliamı için bir adalet mücadelesi vermenin suç olarak isnat edildiğine işaret eden Aktaş, Suruç için adalet mücadelesini sürdürmeye devam edeceklerini söyledi. Katiller yargılanmazken kendilerinin eşit ve özgür bir yaşam istedikleri için yargılandığına dikkat çeken Aktaş, tahliyesini istedi.

Dosya kapsamında 10 aydır ev hapsinde tutulan Mert Unay da, savcılığın adli kontrolün devamı yönündeki mütaalasına karşı savunma yaparak, toplamda 14 aydır ev hapsinde tutulduğuna işaret etti ve adli kontrolün kaldırılmasını talep etti.

Duruşma, avukatların beyanlarıyla devam etti.

Mahkeme, Deniz Aktaş'ın tutukluluğunun devamına, diğer yargılananların da adli kontrollerinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Eylül'e erteledi.