1 Temmuz 2025 Salı

Tarım Orkam-Sen: Sadaka değil toplu sözleşme

Pek çok kentte sokaklara çıkan Tarım Orkam-Sen, 8. dönem TİS taleplerini açıkladı. Kamu emekçilerinin derin bir yoksullukla karşı karşıya olduğu dile getirilen eylemlerde, onurlu bir toplu sözleşme mücadelesinin sokakta örüleceği vurgulandı.

Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orkam-Sen), 8. dönem toplu iş sözleşmesi (TİS) taleplerine ilişkin pek çok kentte sokaklara çıktı. Ankara, Diyarbakır, Adana, Mersin, Samsun, Çorum, İzmir ve Bursa'da yapılan açıklamalarda, kamu emekçileri ortak taleplerini dile getirdi.

Ankara'da Tarım ve Orman Bakanlığı önünde yan yana gelen Tarım Orkam-Sen üyeleri, "8. dönem TİS taleplerimizi açıklıyoruz! Grevli, demokratik bir toplu sözleşme" pankartı açtı. Eylem boyunca, "TÜİK elini sermayemizden çek" ve "Sadaka değil, toplu sözleşme" sloganları atıldı.

Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Serap Baysal, "Birileri hala hiç sıkılmadan 'tarihi başarı, tarihi kazanım', nutukları atsa da bugün geldiğimiz noktada kamu emekçileri derin bir yoksulluk, güvencesizlik ve angarya çalışma ile karşı karşıyadır. Ancak bilinmelidir ki bu düzene artık geçit yok. KESK olarak, masa başı satış protokollerini, 'mutabakat' kisvesi altında pazarlanan sefalet sözleşmelerini tanımıyoruz, tanımayacağız! Çünkü biz; kamu emekçileriyle birlikte, sokakta, işyerinde, meydanlarda, gerçek ve onurlu bir toplu sözleşme mücadelesi öreceğiz" dedi.

14 yıldır "toplu sözleşme" adı ile sürdürülen bu sistemde kaybeden tarafın her zaman kamu emekçileri ve emeklileri olduğunu belirten Baysal, ortada gerçek anlamda bir TİS masası olmadığının altını çizdi.

KADINLARIN TİS TALEPLERİ
Serap Baysal, ilk olarak kadınlar olarak TİS taleplerini açıkladı. Kadınların TİS talepleri şu şekilde:
🔹"Terfi ve kariyer gelişimi liyakate ve kolektif değerlendirmelere göre belirlenmeli, ayrımcılığa yer verilmemeli,
🔹Cinsiyetçi iş bölümü, geleneksel roller eğitim ve kültürel dönüşüm yolları geliştirilmeli,
🔹Çalışan kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde izinli sayılmalı, tüm kadın çalışanlara (adet döngüsü, bakmakla yükümlü oldukları bireylerin ihtiyaçları vb.) durumlarda sebep göstermeksizin yılda en az 10 gün mazeret izin hakkı verilmelidir.
🔹Kadınların iş yerlerinde maruz kaldığı cinsiyete dayalı her türlü şiddet, ayrımcılık ve mobbingi önleyici mekanizmalar oluşturulmalı, soruşturmaların başlatılmasında kadın beyanı yeterli görülmelidir.
🔹Kadın taleplerinin ele alındığı gündem maddesi başta olmak üzere tüm TİS sürecinde görüşmeleri yürütecek olan Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti ile Kamu İşveren Heyeti'nde kadın-erkek temsilci oranında, eşit temsiliyet ilkesi benimsenir ve gereği için düzenleme yapılmalıdır.
🔹Hamileliğin tespit edildiği andan itibaren, süt izinlerinin bitimine dek kadınlara nöbet, saha, arazi, vb. görevler verilmemeli, fazla çalışma dayatılmamalı, analık izni bitiminden çocuğun ilköğretim yaşına kadar anneye ve babaya ayrı ayrı ücretli ve devredilemez en az 6'şar aylık ebeveyn izni hakkı verilmelidir.
🔹Kamuda üst düzey yöneticilerin yüzde 90'dan fazlası erkeklerden oluşmaktadır. Bu uçurumun giderilmesi, kadınların, yönetim ve karar mekanizmalarında temsiliyetinin sağlanması için eşit temsiliyet ilkesi temel alınmalı ve bu kapsamda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır."

'EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET'
Tüm kamu emekçilerini ve emeklileri birleşmeye çağıran Serap Baysal, Tarım Orkam-Sen'in genel TİS taleplerinden öne çıkanlar ise şu şekilde:
🔹"İş kolumuzdaki tüm kamu emekçilerinin maaşlarındaki ek ödemeler, seyyanen uygulanması gereken zamlar, maaşa yansıtılıp emeklilik hesabına dahil edilmelidir. Aylıklar, ek gösterge ve emekliliğe esas tazminatlar insanca yaşam koşullarına uygun olarak arttırılmalı, iş kolumuzdaki kamu emekçilerine ödenen ücretler, eşit işe eşit ücret ilkesi çerçevesinde yeniden belirlenmelidir.
🔹Mühendis ve veteriner hekim unvanlarında çalışanlara 7200 ek gösterge, dört yıl ve üzeri eğitim veren fakültelerden mezun olmuş ve farklı unvanlarda çalışan emekçilere 5400 ek gösterge verilmeli, yine iki yıllık meslek yüksekokulu mezunu olmuş ve farklı unvanlarda çalışan emekçilerin ek göstergesi 3600'e yükseltilmelidir. 
🔹Teknik ve sağlık hizmetleri sınıfında görev yapan, hayvan ve bitki sağlığı birimlerinde, laboratuvar, tehlikeli ve kimyasal işlerde, kontrol ve denetim hizmetlerinde çalışan emekçilere bir yıl içerisinde iki ay fiili hizmet zammı ödenmelidir.

'VERGİ DİLİMİ YÜZDE 10'A SABİTLENMELİ'
🔹Tüm ödemeler malullük, yaşlılık primi kesilerek emekliliğe yansıtılır.
🔹Özel hizmet tazminatı ve ek ödemeleri, artırılmalı, sendika tazminatı düzenlemeleri kaldırılmalıdır.
🔹Yıllık net asgari ücret, vergi dışında bırakılmalıdır, vergi dilimi yüzde 10'a sabitlenmelidir.
🔹Fazla çalışma yapılan tüm birimler için ödenecek fazla çalışma günlük brüt ücretin saat başına düşen miktarının yüzde 50 artırımlı olarak uygulanmalıdır. Fazla çalışma yerine izin uygulaması yürürlükten kaldırılarak fazla ücreti ödenmelidir.

'ÜCRETSİZ KREŞ VE GÜNDÜZ BAKIMEVLERİ SAĞLANMALI'
🔹İşçi-memur ayrımı yapılmaksızın tüm kamu emekçilerine ulaşım bedeli ödenmelidir.
🔹Kadro ve sınıf ayrımı yapmaksızın yılda bir defa giyim yardımı ödenmelidir.
🔹Ücretsiz kreş ve gündüz bakımevleri kapsamında, çocukların eğitimi ve bakımı devletin sorumluluğunda olmalı, olmayan yerlerde kreş yardımı yapılmalıdır.
🔹Veteriner hekimlerin sağlık sınıfı özlük haklarından yararlanması için yasal adımlar atılmalı, 'Sağlıkta Şiddet Yasası'ndan yararlanmaları, sahada yaptıkları çalışmalar için tatmin edici, emeğinin tam hakkı olarak ek ödeme yapılmalı, koruyucu sağlık hizmetleri ücretsiz olmalıdır.

'KADROSUZ VE GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRMA MODELİNDEN VAZGEÇİLMELİ'
🔹Kamuda çalışmakta olan sözleşmeli personellere kadro verilmesi, verilmemesi durumunda 4/B'li sözleşmeli personelin özlük hakları kadrolular ile aynı seviye getirilmelidir.
🔹Kadrosuz ve güvencesiz çalıştırma modellerinden vazgeçilmeli, iş güvencesini sekteye uğratacak uygulamalar ortadan kaldırılmalı ve disiplin kurulları demokratik hukuk devleti ilkelerine uyacak şekilde yeniden uyarlanmalıdır.
🔹İş barışını kısıtlayıcı tüm engeller kaldırılmalı, hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı tutum, davranış, politikaları terk edilmeli, her türlü sendikal ayrımcılığın kaldırılması için yasal mevzuatlar düzenlenmelidir. İdari amirlerin keyfi uygulamalarına son verecek önlemler alınarak izin, sosyal hak, çalışma koşulları eşitliği gibi konularda adaletli davranmaları sağlanmalıdır."