Van'da on binler buluştu: Öcalan özgür olmalı
Van'da DBP, TJA ve DEM Parti'nin çağrısıyla on binler Musa Anter Parkı'nda yan yana geldi. Mitingde, sürecin ilerlemesi için Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması gerektiği vurgulandı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) Van'da "Tecrit değil, özgürlük kazanacak" şiarıyla düzenlediği mitingde on binler buluştu. Musa Anter Parkı'nda düzenlenen mitingde on binler "Bijî serok Apo", "Bê serok jiyan nabe", "Jin, jiyan, azadî" ve "Bijî berxwadana zindanan" sloganlarıyla yan yana geldi. Kayyum yönetimi tarafından işten atılan 223 belediye işçisi de "İşimizi, ekmeğimizi geri istiyoruz" pankartıyla alana yürüdü. Miting, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşuyla başladı.
DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, "Onurlu bir barış sağlanana kadar bizler mücadelemize devam edeceğiz. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkmalı ve fiziki özgürlüğüne kavuşmalıdır. Tecrit insanlık suçudur ve biz bunu kabul etmeyeceğiz" dedi.
Barış Annesi Müzeyyen Bütün, "Komisyon anneleri dinlemek için çağırdı ama Kürtçe konuşmalarını engellediler. Biz bunu kabul etmeyeceğiz. Sayın Öcalan'ın komisyonla görüşmesi gerekiyor. Bu sağlanmadığı sürece biz böyle bir barıştan söz edemeyiz. Zindanların kapıları açılmalı ve tutsaklar ailelerine kavuşmalıdır. Söz veriyoruz; barış ve özgürlük için bize ne düşüyorsa yerine getireceğiz ve barışı sonuca ulaştıracağız" dedi.
BAYINDIR: VAN HALKI SÜREKLİ AYAKTADIR
Kayyumun 223 işçiyi işten atmasına tepki gösteren DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, "Kayyumların zihniyeti Kürt halkına düşmanlıktır. Kayyumlarınızı geri çekin çünkü kayyumlar Kürt düşmanlığı yapıyorlar. Söz olsun ki Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan yeniden bu kentin belediye eşbaşkanları olacaktır. Van halkı sürekli ayaktadır. Kahramanlık nedir diyorlarsa Van halkının iradesine nasıl sahip çıktığına baksınlar" dedi.
Barış Anneleri'nin komisyonda Kürtçe konuşturulmamasına işaret eden Bayındır, "Kimse bizim dilimizi, kültürümüzü inkar edemez. Bize sürekli asimilasyonu dayatanları tanımıyoruz. Sayın Öcalan bu inkarların ortadan kalkması için mücadele ediyor. Sayın Öcalan'ın özgürlüğü artık bizim boynumuza farzdır. Sayın Öcalan fiziki özgürlüğüne kavuşuncaya kadar mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'BİRLİK OLURSAK ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞACAĞIZ'
Lahur Talabani ile YNK yönetimi arasında yaşananlara dikkat çeken Bayındır, "Bu durumlar Kürtleri kötü etkiliyor. Biz böyle bir durumu kabul etmiyoruz. Bu yol yol değil. Artık hiçbir Kürt birbirini öldürmemelidir. Sayın Öcalan sürekli birlik çağrısı yapıyor. Biz birlik olursak bu ülkede özgürlüğümüze kavuşacağız. Biz, mücadelemizi ve birliğimizi sayın Öcalan'ın öncülüğünde büyütürsek özgürlüğümüzü kavuşuruz. Çünkü bu cevher Kürt halkında var" dedi.
KIŞANAK: HALK İRADESİNE SAYGI GÖSTERİLMESİ GEREKİYOR
Tüm haklarını kazanıncaya kadar gençler, kadınlar ve halkla yürümeye devam edeceklerini belirten TJA aktivisti Gültan Kışanak, "Biz halk olarak barışa, çözüme, demokratik eşit bir yaşama hazırız. Ama bunu biz tek başımıza başaramayız. Bu demokratik dönüşüm süreciyse o zaman iktidar ve devlet de değişecek. Van'da kayyum varken bu süreci sağlıklı yürütmek mümkün olmayacaktır. Her şeyden önce halkın iradesine ve diline saygı gösterilmesi gerekiyor" dedi.
Meclis'te kurulan komisyonun görevinin süreci tıkamak değil önünü açmak olduğunu belirten Kışanak, "Halka karşı sorumlu bir siyaset izlemeliler. Bunun için yapılması gereken öncelikle komisyonun sayın Öcalan ile görüşmesidir. Bu siyasi bir talep ve dayatma değil, demokratik çözümün, dönüşümün, silahları geride bırakacak olanın mimarı sayın Öcalan'dır. Sayın Öcalan'ı dinleyin ve topluma anlatın. Bu sorunun çözümü parlamentodan geçiyorsa öncelikle bu görüşmeyi yapmalıdır. Bu konuda olumlu gelişmelerin yaşanmasını bekliyoruz. Hepimizin beklentisi bu mücadeleyi demokratik bir çözüm ve barışla sonuçlandırmaktır" dedi.
'HALKIMIZIN BİRBİRLERİNE KENETLENMESİ GEREKİYOR'
Kışanak, şöyle devam etti: "Halkımızın birbirlerine kenetlemesi, ulusal birliğimizin sağlaması ve iradesine sahip çıkması gerekiyor. Bizler bekleyen değil çözümü yerine getiren konumdayız. Kimliğimize, dilimizi, birliğimize sahip çıkacağız. Kadınların iradesini ve öncülüğünü kabul edeceğiz. Kadınlar olarak üzerimize ne düşüyorsa yerine getireceğiz. Yan yana duracağız ve kadın iradesini güçlendireceğiz. Kürt halkının yarısını oluşturan kadınları dimdik ayakta ve mücadelenin önünde görmek istiyoruz. Demokratik toplumun gereği doğamıza sahip çıkacağız."
BAKIRHAN: BİR AN ÖNCE TECRİT KALDIRILMALI
Van halkının bütün yaşanmışlıklara rağmen hala barış dediğini belirten DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 40 yıl süren savaşta on binlerce insanın yaşamını yitirdiğini belirtti. Bakırhan, şöyle devam etti: "Sayın Öcalan'ın bu süreçte büyük emekleri oldu. Türkiye'yi bir kaos ve kriz ortamından kurtarmak için bir kapı aralandı. Ama hala tecrit uygulanıyor. Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit barışa uygulanan tecrittir; hepimizedir, 86 milyon insanın barış umudunadır. Bir an önce bu tecrit kaldırılmalıdır. Sayın Öcalan'ın çalışma koşulları, toplumla buluşma koşulları, fikirlerini özgürce Türkiye'nin bütün dinamikleriyle paylaşmasının koşulları yaratılmalıdır. Bu koşullar yaratılmalıdır ki barış süreci başarıya ulaşsın. Bakın, 25 Temmuz'dan beri Sayın Öcalan'la görüşmeler neredeyse azaldı. Neden? İmralı kapıları elinizdeki bir musluk mudur? Bir ay açıyorsunuz, bir ay kapatıyorsunuz. Böyle mi bu sürece sahip çıkıyorsunuz? Böyle mi barışı sağlayacağız? Bir ay aç, bir ay kapat. Bu, barış sürecine hizmet etmiyor. Bir an önce bu yaklaşımdan vazgeçilmelidir."
'KOMİSYON SAYIN ÖCALAN'LA BİR AN ÖNCE GÖRÜŞMELİ'
Barışın ciddiyet istediğini belirten Bakırhan, "Evet, Meclis'te bir komisyon kuruldu. Bu komisyon önemlidir, değerlidir ama komisyon lafla değil icraatla konuşmalıdır. Artık komisyonun icraatları toplumda konuşulmalıdır. Komisyon barışı inşa etmelidir. Komisyon sayın Öcalan'la bir an önce görüşmelidir. Sayın Öcalan'ın bu süreç hakkındaki görüşlerini alarak toplumla paylaşmalıdır. Komisyonun sayın Öcalan ile görüşmesi Türkiye'nin hayrınadır, geleceğimizin hayrınadır, demokrasinin hayrınadır" dedi.
"Yine bazıları da sabah akşam anketlere bakarak pozisyon belirlemeye çalışıyor. Anketlerle barış süreci yürümez. Anketlerle, istatistiklerle barış sürecini okumak Türkiye halklarına yapılacak en büyük haksızlıktır. Barış bir anket konusu değildir. Barış hayatımızla ve geleceğimizle ilgili olduğu için anketlerle, istatistiklerle değerlendirilemez" diyen Bakırhan, bu sürecin anketlerle, koltuklarla, oy oranlarıyla değerlendirilemeyeceğini vurguladı.
'KAYYUM GELDİ, HİZMET BİTTİ'
Van halkının iradesini herkesin dikkate almak zorunda olduğunu vurgulayan Bakırhan, "Kayyum geldi, hizmet bitti; kayyum geldi, usulsüzlükler ve yolsuzluklar tartışılmaya başlandı. Kayyum geldi, 223 işçi ve emekçi kardeşimiz işinden oldu. Bu bir zulüm değil midir? 223 emekçi kardeşimizin bir an önce işlerine dönmesi gerekiyor. Onların aşına ve ekmeğine kavuşması için de onlarla hem sokakta hem Meclis'te hem de yaşamın her alanında dayanışma içinde olacağız. Kayyum efendi sadece işçileri işten atmıyor, aynı zamanda bizim burada yapacağımız mitingin afişlerini yırtıp attırmaya çalışıyor. Kayyum efendi, sen bir bez parçasını yırtabilirsin ama tarihten Van halkının 14'te 14 başarısını silemezsin" dedi.
'BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK GALİP GELECEK'
Bakırhan, "Van'dan Edirne'ye, Sinop'tan Hatay'a kadar sesleniyorum: Türkiye hepimizin ortak evidir. Evimize artık huzur gelsin, barış gelsin, demokrasi gelsin. Evimizde halk kimi seçtiyse, seçtiği irade kendisini yönetsin. Çatışma, ayrımcılık, nefret artık son bulmalıdır. Barış, eşitlik ve kardeşlik gelmelidir. Barış ve özgürlük galip gelecek. Mutlaka ama mutlaka Van halkının mücadelesi, Kürt halkının mücadelesi, kadınların mücadelesi, gençlerin, emekçilerin ve ezilenlerin mücadelesi kazanacak" ifadelerini kullandı.
Miting, sanatçı Xecê'nin sahne alması ile sona erdi.