4 Ekim 2024 Cuma

70 bin mülteci Altındağ'dan zorla gönderiliyor

Altındağ'da Ağustos ayında yaşanan ırkçı saldırının ardından yaklaşık 70 bin mülteciye göç dayatılıyor. Kentsel dönüşüm bahane edilerek şimdiye kadar 5 bin civarında aile ilçeden zorla gönderildi.

Altındağ'da ırkçı saldırıların hedefi olan mülteciler göçe zorlanıyor. Birçok bina boşaltılması için işaretlenip numaralandırıldı. Üstelik mültecilerin Altındağ'ın sınırı olan Mamak ilçesine taşınmalarına izin verilmiyor. Mülteciler, mevsimlik tarım işçisi ihtiyacının olduğu Polatlı ve Beypazarı ilçelerine gitmeye zorlanıyor.

Ankara'nın Altındağ ilçesine bağlı Battalgazi Mahallesi'nde bulunan bir parkta 10 Ağustos'ta iki grup arasında belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıkmıştı. Kavgaya dönüşen olayda bir kişi yaşamını yitirmişti. Olay sonrası saldırıyı gerçekleştiren kişinin Suriyeli olduğu iddia edilerek Suriyeli mültecilerin ev ve iş yerlerine saldırılmış ve bu saldırı günlerce sürmüştü. Çok sayıda mülteci mahalleyi terk etmek zorunda kalırken, mültecilerin ev ve iş yerlerine ırkçı saldırıyı gerçekleştirenlere ise herhangi bir adli süreç başlatılmadı.

MÜLTECİLER TEDİRGİN
Özgür Politika gazetesine konuşan Dünya Evimiz Derneği'nden Levent Ayaşlıoğlu, ırkçı saldırı sonrası Altındağ'da yaşayan mültecilerin tedirgin olduğuna dikkat çekti. Saldırıda zarar gören ev ve işyerlerinin masraflarının hiçbir yetkili tarafından karşılanmadığının altını çizen Ayaşlıoğlu, "Adli bir soruşturma da başlatılmadı. Üstelik ırkçı saldırı ardından birçok mültecinin işyeri, çalışma izni olmadığı gerekçesiyle belediye tarafından kapatıldı. Mahalleden taşınmak isteyenlere 2 bin lira verilmesi planlanıyordu ancak verilmedi" dedi.

ÇOCUKLARA OKULDA ŞİDDET
Ankara'nın birçok ilçesinde mülteci çocuklarının eğitim aldıkları okullarda baskı ve şiddete maruz kaldığını aktaran Ayaşlıoğlu, "Aileler her sabah çocuklarını zorla okula gönderdiklerini söylüyorlar. Şu an Altındağ ve çevresinde böyle bir durum var" diye konuştu,

KRİZİN SORUMLUSU OLARAK GÖRÜLÜYORLAR
Ayaşlıoğlu, mültecilere dönük saldırının 10 Ağustos'taki ırkçı saldırı öncesinde başladığını vurgulayarak, Nisan 2020'den itibaren devam eden bir baskı süreci olduğu bilgisini verdi. Mültecilerin sigortalarının iptal edildiğini, Kızılay'ın sosyal yardım kartlarına ulaşma sorunu yaşadığını kaydeden Ayaşlıoğlu şunları söyledi: "Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek sınır dışı edilen aileler var. Her şeyden önce de toplumda çok ciddi bir kamplaşma olmuş durumda. Toplumun büyük çoğunluğu, hayat pahalılığını, ekonomik krizi vs. ülkedeki bütün krizlerin sorumlusu olarak mültecileri görüyor. Sadece Suriyeli mülteciler değil, Afganistanlılar da çok ciddi bir mağduriyet içerisindeler. Yalnız Ankara değil, Türkiye'nin birçok ili, ilçesi saatli bomba durumunda."

5 BİN AİLE ALTINDAĞ'DAN ÇIKARILDI
Altındağ'da yaşanan ırkçı saldırının ardından riski alan olduğu gerekçesiyle başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırıldığına işaret eden Ayaşlıoğlu, "Yaklaşık 50 bin ile 70 bin arasında mülteci nüfusun Altındağ ilçesinden çıkartılması düşünülüyor" bilgisini verdi. Ayaşlıoğlu, "Şu ana kadar 5 bin civarında aile mahalleyi boşaltmak durumunda kaldı. Birçok bina boşaltılması için işaretlenmiş ve numaralanmış durumda" dedi.

MAMAK'A GİRİŞLERİ YASAK
Üstelik mültecilerin Altındağ'ın sınırı olan Mamak ilçesine taşınmalarına izin verilmediğini kaydeden Ayaşlıoğlu, "Bu ailelerin çoğu Siteler-İskitler'de çalışıyorlar. O yüzden oralara yakın yerleşim yerlerine taşınmayı düşünüyorlardı fakat oralarda ev kiralayamıyorlar, izin verilmiyor. Genellikle Keçiören ve Yenimahalle'ye yerleştirilmeye çalışılıyor. Bunun dışında da Beypazarı ve Polatlı gibi ilçelere taşınmaya zorlanılıyor. Beypazarı ve Polatlı'ya taşınmaya zorlanmalarının sebebi ise, bu iki ilçenin tarım işçisine ihtiyacının olması. Ticaret Odası'nın da talebi bu zaten. Çubuk ve Kayaş'a da yerleşmeye çalışan aileler var" diyerek mültecilere ucuz emek gücü olarak görüldüğüne dikkat çekti.

YAŞADIKLARI SORUNLARIN GÖRÜLMESİ İÇİN ÖLMELERİ Mİ GEREKİYOR
Kış aylarının gelmesiyle mültecilerin sorunlarının arttığını kaydeden Ayaşlıoğlu, özellikle yakacak ve giyecek ihtiyaçlarının çok fazla olduğunu belirtti. Ayaşlıoğlu, şunları ekledi: "Ülkedeki ekonomik kriz en çok mültecileri vuruyor. Düşük ücretlerle çalıştırılmalarına rağmen işten çıkarılmalar çok fazla var ve bunların hiçbirinin rakamı yok ortada. Herkese ulaşamıyoruz, belediye ve valiliklerde de rakamlar yok. Kamuoyu da mültecilerin yaşadıklarına sessiz. Mültecilerin sorunlarına dikkat kesilmesi, nasıl bir yoksulluk içerisinde yaşadıklarını görmeleri için illa Esenyurt'ta olduğu gibi 4 çocuğun yanıp ölmesi mi gerekiyor?"