2 Ekim 2024 Çarşamba

'70'lerden ve Ali Aktaş'lardan öğrenecek çok şeyimiz var'

12 Eylül faşizmi tarafından idam edilen Ali Aktaş'ın hayatı ve mücadelesinin anlatıldığı "Onurlu Bir Duruş Adanmış Bir Yaşam: Ali Aktaş" kitabının imza etkinliği gerçekleştirildi. 12 Eylül'de idam yoluyla devrimci önder kadroların ortadan kaldırılmak istendiğini belirten Mukaddes Erdoğdu Çelik, aynı uygulamaların günümüz hapishanelerinde tecrit yöntemleriyle sürdürüldüğüne dikkat çekti.

Hatice Güden tarafından kaleme alınan, Ceylan Yayınları tarafından yayınlanan "Onurlu Bir Duruş Adanmış Bir Yaşam: Ali Aktaş" kitabının tanıtımı ve imza etkinliği gerçekleştirildi. Yayıncılar Kooperatifi'nin Kadıköy'de bulunan binasında gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda kişi katıldı.

ÇELİK: 70'LERDEN VE ALİ AKTAŞ'LARDAN ÖĞRENMELİYİZ
12 Eylül faşizmi tarafından 23 Ocak 1983'te idam edilen Ali Aktaş'ın hayatı ve mücadelesinin anlatıldığı kitapla ilgili yazar Mukaddes Erdoğdu Çelik, hem kitabın yazılış süreci hem de Ali Aktaş'la ilgili tanıklıklarını anlattı. Çelik, kitabın, hem dönemin İskenderun'unu, hem de Ali Aktaş'ı çok iyi aktardığına, dönemin birçok siyasetinden isimlerin aktarımlarıyla yeni kuşaklara 70'lerin mücadelesi ve adanmışlık ruhunun yansıtıldığına dikkat çekti.

Ali Aktaş'ın her yönüyle öne çıktığını, bütün eksikliklerini inandığı mücadelesiyle kapattığını vurgulayan Çelik, günümüz gençliğinin Ali Aktaş'lardan ve dönemin devrimci atılımından öğrenmesi gerektiğini söyledi. 12 Eylül darbecilerinin devrimci önder kadroları idam ve fiziki imha yoluyla tasfiye etme saldırısı gerçekleştirdiğini belirten Çelik, aynı planın günümüzde hapishanelerde tecrit ve tredman yöntemleriyle sürdürüldüğüne dikkat çekti.

AKTAŞ: ANNEMİN MAVİ GÖZLÜ DEVRİMCİ GENÇLERİNE SELAM OLSUN
Etkinliğe, Ali Aktaş'ın kardeşi Yusuf Aktaş da bir mesaj gönderdi. Yusuf Aktaş mesajında, "Ali'miz için yazılan bu kitabı sevinç ve minnetle karşıladık. Öncelikle emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Devrimci bir genç olan ve çevresinde örnek gösterilen Ali'nin gelecek kuşaklara anlatılması, hem bizim için hem de mücadele arkadaşları için büyük bir onurdur. Çünkü o hem ailesinde hem de yoldaşları arasında çok sevilen bir gençti. Annem bütün devrimcileri mavi gözlü devrimciler olarak severdi. Ali de annemin gözünde mavi gözlü gençlerden biriydi... Ali'nin devrimci mücadelesine ve annemin mavi gözlü devrimci gençlerine selam olsun" diye belirtti.

ÖNER: SEVİLEN, SAYILAN, GÜVENİLEN BİR KOMÜNİST MİLİTANDI
Halen Kırıklar F Tipi Hapishanesi'nde tutsak edilen Mustafa Öner de, etkinliğe gönderdiği mektupta, Ali Aktaş'la ilgili tanıklıklarını ve mücadelesini anlattı. Öner, Ali Aktaş'ın kişiliği ve idama giden süreci hakkında şu bilgileri paylaştı: "Ali Aktaş yoldaş Arap halkındandı. Sevilen, sayılan, güvenilen bir komünist militandı. Okulda, semtlerde, işçiler tarafından örnek gösterilen bir işçiydi. Mücadelenin, antifaşist çalışmaların ön saflarındaydı her zaman. Defalarca vücudunun değişik yerlerinden yaralar aldı. Karşı tarafa ağır darbeler indirmede etkin rol oynayanlardan oldu. İskenderun istihbaratının da teşvikiyle yörenin dört işbirlikçi zengininin cuntaya Ali Aktaş'ın idam edilmesini isteyen, 'İskenderun'da çok sevilen, sayılan birisi, halka, gençliğe örnek oluyor. Asılması iyi olur' içerikli bir mektup göndermesi, yoldaşın bu özellikleri nedeniyledir" diye aktardı. Öner, söz konusu mektubu bulmak için çabalayan baba Abbas Aktaş'ın da tarlasında çalışırken katledildiğini anlattı.

SAYGILI: SON ANINA KADAR ÖĞRENME ÇABASI İÇİNDEYDİ
Etkinlikte söz alan Limter-İş Sendikası Başkanı Kanber Saygılı da, Ali Aktaş'la ilgili tanıklıklarını aktardı. Ali Aktaş'ın bir teorisyen olmadığını ama örnek alınacak bir mücadeleye adanmışlığı olduğunu belirten Saygılı, "Onu son kez Adana Hapishanesindeyken görmüştüm. İdama gideceğini bilmesine rağmen, bana, Kürt sorunu konusundaki tutumumuzun ne olduğunu sorup öğrenmeye çalışıyordu. Son anlarına kadar öğrenme çabası içerisindeydi" şeklinde konuştu.

Etkinlik, Mukaddes Erdoğdu Çelik'in okurlara kitabı imzalamasıyla devam etti.