4 Ekim 2024 Cuma

Ali El Hemdan'ı katleden polis korunuyor

Adana'da Suriyeli Ali El Hemdan'ı katleden polis Fatih Karaca'nın korunması için kamuoyu hazırlanan basın bültenleri ile yanıltılmaya çalışılıyor. 

Adana'nın Seyhan ilçesinde 28 Nisan 2020'de Suriyeli Ali El Hemdan'ın katledilmesine ilişkin polis Fatih Karaca hakkındaki dava, 2020 yılının Haziran ayında "kasten öldürme" suçundan açıldı. Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması 9 Temmuz'da görüldü. Savcı da önceki duruşmadaki mütalaasında "kasten öldürme" suçundan hapis cezası istedi. 21 Aralık'ta görülecek duruşmada mahkeme heyetinin karar vermesi beklenirken, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, Hemdan'ı katleden polisi korudukları gerekçesiyle Adana Valisi, Adana İl Emniyet Müdürlüğü, Polis Kriminal Laboratuvarı uzmanları, sanık polisin görev arkadaşı İ.K., Adana Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü ve kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinde sorumluluğu olanların tespit edilip cezalandırılması için 25 Kasım'da Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Hemdan'ın öldürülmesi ile ilgili davada sona yaklaşılırken, Adana Barosu İnsan Hakları Merkezi, davanın yargı sürecine dair hazırladığı raporu paylaştı. Adana Adliyesi Baro salonunda yapılan açıklamada, Avukat Tugay somut delillere aykırı bir şekilde, "Ali El Hemdan'a uyarı ateşi açılması sonucu hayatını kaybettiği" haberinin,  kasten öldürmenin kaza gibi gösterilmeye çalışıldığına dikkat çekti. Bu konuda sorumluluğu mülkiye müfettişi raporu ile ortaya koyulan dönemin Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve İl Emniyet Müdürü'nün de içinde bulunduğu sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anımsatan Av. Bek,  dilekçenin dönemin valisi yönünden işleme konulmaması yönünde bir karar verildiği bilgisini aktardı. Bek, "Mülkiye müfettişi raporu somut delil değil mi? Kriminal raporun usulsüz olarak verilmesi, görüntü kayıtları ile rapor arasındaki uyumsuzluk, kamuoyunun basın bültenleri ile yanıltılmaya çalışılması somut birer delil değil mi?" diye sordu.

Bu olayda sorumluluğu olanların görevlerinin başında olmasının vahim bir durum olduğunu ifade eden Av. Bek, "Mahkemeler vatandaşın adalet beklentisini karşılarken; örneğin bir parmak izi raporu, ya da balistik inceleme gerektiğinde kriminal uzmanlara başvuracak. Bu kriminal uzmanların verdiği raporlara dayanarak kararlar verecek. Usulsüzlük yaptıkları belli olan görevliler hala görevde. Dönemin İl Emniyet Müdürü, İstanbul Emniyet Müdürü olmuş durumda. Adana Valisi Mardin Valisi olarak atanmış, aynı zamanda kayyum vali konumunda. Bu olaya bakıldığında yalnızca yaşam hakkının ihlal edilmesi suçu ile karşı karşıya değiliz. Kamu görevlisinin nasıl korunup kollandığını bu dosyada görüyoruz" dedi.