29 Eylül 2024 Pazar

Almanya ve İsviçre'de binler katledilen gerillalar için sokağa çıktı

Kimyasal silah kullanımının protesto edildiği İsviçre ve Almanya kentlerinde, sessiz kalan devletlerin de katliamın ortağı olduğu belirtildi. Türk devletinin çabalarının nafile olduğuna dikkat çekilen eylemlerde, Kürt özgürlük mücadelesinin katliamlarla geriletilemeyeceği belirtti. Eylemlerde, mücadele çağrısı yapıldı.

Türk devletinin, yenemediği gerillaya kimyasal silah kullanımı Avrupa kentlerinde protesto edildi. Almanya, Almanya ve İsviçre'de sokağa çıkan binler, katledilen gerillaları andı, mücadele bayrağını yükselteceklerini kaydetti.

ALMANYA
Almanya'nın Köln kentinde Med Federasyonu ve NRW YJKE tarafından organize edilen yürüyüş, Ebertplatz'da Kürdistan özgürlük şehitleri anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.

Almanca yazılı "Türk devletinin kimyasal silah saldırılarını durdurun",  "Türk devletinin Kürtlere dönük işlediği savaş suçlarını durdurun", "Türkiye uluslararası hukuku ihlal ederek  savaş suçları işliyor. OPCW harekete geçmeli" pankartları ve dövizlerin  taşındığı eylemde, halka yönelik konuşmalarla yaşananlar aktarıldı.

'GERİLLALARIN SİLAHLARINDAKİ MERMİ OLACAĞIZ'
Yürüyüşte Kon-Med Eşbaşkanı Engin Sever bir konuşma yaptı. Sever, "Altı aydır Kürdistan dağlarında özgürlük gerillaları büyük bir direniş gösteriyor. Türk devleti bu direnişi kırmak için yasaklı kimyasal silah kullanıyor. Onlarca arkadaşımız kimyasal silah saldırılarında şehit düştü. Avrupa devletlerinin de bu katliamlarda parmağı var. Kürt halkı çocuklarına sahip çıkacaktır. Başkan Apo'ya söz veriyoruz; gerillaların silahlarındaki mermileri olacağız" dedi.

'BARZANİ AİLESİ İHANET İÇİNDE'
Fed-Med Eşbaşkanı Şevin Sincar ise şunları belirtti: "Her gün basında Kürt gerillalarının kimyasal silah ile katledildiği haberlerini görüyoruz. Bu saldırılara karşı bizim yeri göğü oynatmamız lazım. Bu katliamları gerçekleştiren AKP-MHP iktidarını ve Barzani ailesini protesto ediyoruz. Barzani ailesi ihanet içinde bulunuyor. Kürt evlatlarının öldürülmesi için Türk devletine kılavuzluk yapıyor. Kürtler olarak bugünden itibaren sokakları bırakmayarak gerillanın nefesi olacağız."

'TÜRK DEVLETİ HİÇBİR ŞEKİLDE SONUÇ ALAMAYACAK'
AVEG-KON adına konuşan Şafak Deniz ise Türk devletinin 14 Nisan'dan bu yana savaş tünellerinde yenemediği gerillayı kimyasal silahlarla yenmeye çalıştığını, fakat hiçbir şekilde sonuç alamayacağını söyledi. Şafak Deniz, AVEG-KON olarak Kürt halkının özgürlük mücadelesinin yanında olmaya devam edeceklerini belirtti.

Sık sık  "Gerilla", "Bijî berxwedana Zap, Avaşîn û Metîna" ve "Kürdistan'daki katliamı durdur" sloganlarının atıldığı yürüyüş, Roncaliplatz'da sona erdi.

Almanya'nın Stuttgart kentinde Kürt Kadın İnisiyatifi öncülüğünde yapılan yürüyüşle çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kitle katliam lanetledi. Polis YPG, YPJ bayraklarının taşınmasının yasak olduğu iddiasıyla indirilmesini istedi.

Polisin engelleme girişimini yok sayan kitle yürüyüşe geçti, Alman devletini NATO'yu ve savaşı finanse ettiği için protesto etti.

"Justice For Kurds" (Kürtlere adalet), "PKK von der EU Terrörliste streichen" (PKK'yi terörist örgütler listesinden çıkarın), "Nein zur Türkischen Invasion von Süd Kurdistan (Güney Kürdistan'da Türk saldırısına hayır) pankartları açan eylemciler, kimyasal silahlara karşı korunmayı temsilen lekeli tulumlar giydi.

Yürüyüşe partizan ve MLKP destek verdi. Kitle yürüyüş boyunca "Biji gerilla", "Şehit namirin", "Yaşasın Enternasyonal dayanışma", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarını attı.

İSVİÇRE
İsviçre'nin Lozan kentinde düzenlenen eylemde, Kürt Toplum Merkezi ve Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AVEG-KON) adına konuşmalar yapıldı.

Kürt Toplum Merkezi adına yapılan konuşmada, Türk devletinin insanlık suçu işlediğine dikkat çekilirken AB ve dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu katliama sessiz kalınamayacağı, Kürt halkının bu saatten sonra evinde oturamayacağı ve sokaklarda olunması gerektiği çağrısı yapıldı.

AVEG-KON adına yapılan konuşmada ise AKP-MHP faşizminin içeride işçi ve emekçilere karşı uyguladığı şiddete dikkat çekilerek gerillaya dönük kimyasal saldırının bir insanlık suçu olduğu vurgulandı. Türk devlet yetkililerinin panik halinde suçlarını gizlemeye çalışması ve yaptığı açıklamalar ne kadar çok sıkıştığın ve suçluluk psikolojisinin bir sonucu olduğu belirtildi.

Konuşmada, Kürt halkına, devrimcilere, sosyalistlere ve insanlığa çağrı yapılarak daha fazla sokakta olunması gerektiği belirtildi. Bu katliamlara, faşizme karşı olağan üstü direnen gerillanın daha çok sahiplenmesi çağrısında bulunuldu.

Eylem sloganlarla sonlandırıldı.

Zürich'te ise binlerin katılımıyla Rathaus Brücke'den Helvetia Platz'a yüründü. Saygı duruşuyla başlayan eylem sonrası gerçekleşen yürüyüşte şehit düşen gerillaların fotoğraflarının yer aldığı pankartlar taşındı .

"Nato finanse ediyor, Türkiye bombalıyor" yazılı Almanca ve Türkçe pankartların da yer aldığı yürüyüş boyunca halka yönelik konuşmalarda kimyasal silahlarla Türk devletinin soykırım savaşına soyunduğu kaydedildi.

Konuşmalarda Türk devletinin havadan kimyasal silah kullanımını arttırdığı belirtilirken Avrupa devletlerinin de sesiz kalarak bu katliamlara ortak olduğu dile getirildi.

Almanca, "Bütün işgalciler Rojava'yı terk edin" yazılı MLKP ve MLKP/KKÖ imzalı pankartın da açıldığı yürüyüşte sık sık Almanca, Kürtçe ve Türkçe sloganlarla yaşanan katliam protesto edildi.

Helvetia Platz da Halkların Birleşik Devrimci Hareketi (HBDH) adına yapılan konuşmada 17 gerillayı kimyasallarla katleden Türk devletinin izlediği kapitalist politikaların kısa bir süre önce de Bartın da 41 işçinin ölüme sebep olduğunu belirtti. Demokrasi ve özgürlükler mücadelesinin gerillanın verdiği savaşla kazanımlarla büyüdüğünün belirtildiği konuşmada yaşamın her alanında gerillayı ve özgürlük mücadelesini savunmaya devam edeceklerini belirtti.

Miting konuşmaların ardından sonra erdi.