30 Eylül 2024 Pazartesi

'ATK, Tekirdağ Hastanesi, savcılık hukuksuzluğa son verin'

Adil yargılanma hakkı için 238 gündür ölüm orucunda olan Gökhan Yıldırım'ın, 'R Tipi hapishanede kalabilir' raporuyla tutsaklığının devam etmesi yönündeki karara insan hakları, sağlık ve hukuk örgütleri tepki gösterdi. İHD İstanbul Şubesi'nde düzenlenen açıklamada, kararın geri alınması ve Yıldırım'ın serbest bırakılması istendi.

Ölüm orucu eyleminin 238. gününde bulunan Gökhan Yıldırım için 10 gün önce 'İnfaz ertelemesi' yönünde görüş bildiren Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu, gelen baskılar üzerine kararından vazgeçti, "R Tipi Hapishanede kalabilir" raporu verdi.

Rapora tepki gösteren, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) örgütleri ortak açıklama yaptı.

EMİNOĞLU: YILDIRIM'IN SAĞLIĞI DAHA KÖTÜYE GİDİYOR
Ortak basın metnini Gökhan Yıldırım'ın avukatı Naim Eminoğlu okudu. Yıldırım'ın, 25 Aralık 2021 tarihinden bu yana ölüm orucunda ve açlık grevinde olduğunu hatırlatan Eminoğlu, Yıldırım'ın sağlık durumunun hapishanede kalamayacak aşamaya geldiğini aktardı.

Avukatları tarafından Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na Yıldırım'ın infazının ertelenmesi talebiyle başvuruda bulunulmasının ardından 4 Ağustos günü Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalioğlu Şehir Hastanesi'ne sevk edildiğini hatırlatan Eminoğlu, Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu'nun 9 Ağustos 2022 tarihinde Gökhan Yıldırım hakkında "İnfazını geçiremez, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde yerine getirilmesi hayati tehlike arz eder. Ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremez. İnfazın 3 ay süre ile ertelenmesi uygundur" şeklinde rapor verdiğini söyledi.

Bu rapordan sonra Yıldırım'ın 12 Ağustos günü Adli Tıp Kurumuna sevk edildiğini aktaran Eminoğlu, "ATK aynı tarihli raporunda Yıldırım'ın 39 kg olduğunu, yürümekte zorlandığını, ellerinde yaralar olduğunu tespit etmiştir. Ancak Yıldırım hakkında 'Hastane şartlarında takip ve tedavisine devam edilmesi gerektiği, durumunun değişmesi durumunda son durumunu gösterir raporun gönderilmesi ile yeniden değerlendirilebileceği' şeklinde rapor hazırlamıştır" dedi.

'RAPOR, YILDIRIM'IN YAŞAMINI TEHLİKEYE ATIYOR'
Bu rapor üzerine Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı'nın, infaz erteleme başvurusunu reddettiğini ve Yıldırım'ın Tekirdağ Şehir Hastanesinde tutulmasına karar verdiğini ifade eden Eminoğlu, Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu'nun, bu karar sonrası Yıldırım'ın sorumluluğundan kurtulmak için 9 Ağustos 2022 tarihli raporunun tam tersi bir rapor düzenleme telaşına düştüğünü aktardı.

Hastanenin 'hapishanede kalamaz, 3 ay infaz ertelemesi uygundur" raporunu hatırlatan Eminoğlu, aynı kurulun yeniden toplandığını ve Yıldırım için "R Tipi Hapishanede kalabilir" raporu hazırladığını aktardı. Eminoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Bu rapor Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulu üyelerinin hiçbir etik kural tanımadıklarının, hekim sorumluluğunu yok saydıklarının ve Yıldırım'ın yaşam hakkını tehlikeye attıklarının göstergesidir. Yıldırım, hasta tutsaklar için toplama kampı niteliğine bürünen R Tipi (Rehabilitisyon Tipi) Hapishaneye gönderilmek isteniyor."

18 Ağustos 2022 tarihinde İstanbul Tabip Odası tarafından 12 Ağustos 2022 tarihli ATK raporu ve Yıldırım'ın sağlık evraklarının incelenmesi neticesinde hazırlanan rapora dikkat çeken Eminoğlu, "Yıldırım'ın tek başına tutulması yaşamı açısından büyük bir hayati risk taşımaktadır. Söz konusu rapora rağmen hastanede bile tutulması mümkün olmayan Yıldırım'ın R tipi hapishaneye gönderilmesi demek yaşam hakkının ciddi bir şekilde tehlikeye atılması demektir" dedi.

'YILDIRIM'IN TALEPLERİ KABUL EDİLSİN'
R tipi hapishanelerinin toplama kampından farkı olmadığını söyleyen Eminoğlu, Yıldırım'ın R Tipi Hapishaneye gönderilmesinin, sağlığının daha da kötüleşmesine ve yaşam hakkının riske girmesine neden olacağına dikkat çekti.

Adli Tıp Kurumu, Tekirdağ Şehir Hastanesi'ne ve Tekirdağ Savcılığı'na hukuksuzluğa son verme çağrısında bulunan Eminoğlu, "Yıldırım'ın yaşam hakkının korunması için bir an evvel adil yargılanma hakkı olmak üzere taleplerinin kabul edilmesini; Yıldırım'ın 8 Ağustos 2022 tarihli Sağlık Kurulu raporuna uygun olarak tahliye edilmesini; Tekirdağ Şehir Hastanesi Sağlık Kurulunun 'R tipi hapishaneye sevk edilmesi' yönünde düzenlediği raporunu geri almasını talep ediyoruz" dedi.

GÜZEL: HİPOKRAT YEMİNİNE UYGUN DAVRANILMALI
SES İstanbul Şubesi adına konuşan Erdal Güzel, adaletli bir toplum mücadelesini desteklediklerini söyleyerek, "Yıldırım'ın yanındayız. Adli Tıp Kurumu ve hastaneler, baskıları dikkate alarak Hipokrat yeminine uygun davranmalı" dedi.

ALTUN: HAPİSHANELER İNTİKAM ARACINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA
CİSST Hukuk Sorumlusu Ruken Altun da, Gökhan ve Sibel özelinde yaşam hakkını savunduklarını vurguladı, "Hapishaneler intikam aracına dönüşmüş durumda. Gökhan ve Sibel'in serbest bırakılmaması ATK'nin siyasi kararından ibarettir. Gökhan, Sibel ve tüm hasta tutsaklar yaşam hakları ellerinden alınmadan sağlığına kavuşmalı ve serbest bırakılmalı" diye ekledi.

EFE: GÖKHAN VE SİBEL'İN TALEPLERİNİ GÖRMEK ZORUNDAYIZ
TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, sağlık, emek, insan hakları ve hukuk örgütleriyle tüm toplumun Gökhan ve Sibel'in taleplerini görmek zorunda olduğunu vurguladı. Baştan beri sürecin takipçisi olduklarını kaydeden Efe, "Giderek katmerleşen Adli Tıp Kurumu uygulamalarının zulme dönüştüğünü görüyoruz. Gökhan'ın nereye götürüleceğinden avukatların bilgisi yok. Biz de derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.

YOLERİ: BİR AN EVVEL HAREKETE GEÇİLMELİ
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, "Hem Gökhan'ın adil yargılanma hakkına erişmesi hem de hapishanelerdeki sorunların çözümüne yönelik adımlar atılması bakımından bir an evvel yetkililerin harekete geçmesini istiyoruz" çağrısında bulundu.