AvEG-Kon yaz kampında faşizmin saldırılarına karşı mücadele tartışıldı
AvEG-Kon'un düzenlediği 5'inci yaz kampında güncel siyasal gelişmelere ilişkin panel yapıldı. Panelde konuşan AvEG-Kon Eş Genel Başkanı Arslan, faşizmin saldırılarına karşı mücadelenin sokakta sürdüğünü söyledi. Boğaziçi Üniversitesi'nde gençliğin birleşik, militan mücadelesinin kayyum rektörün görevden alınmasını sağladığını hatırlatan Arslan, gençliğin mücadelesinin yürünecek yolu gösterdiğini söyledi.
Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu'nun (AvEG-Kon) düzenlediği 5'inci yaz kampı devam ediyor. Yaz kampının ilk haftası geride kalırken, kampta güncel siyasal gelişmeler ile ilgili panel düzenlendi.
AvEG-Kon Eşbaşkanı Serpil Arslan ve konsey üyesi İbrahim Avcıl'ın panelist olarak katıldığı etkinlikte Türkiye, Kürdistan ve Avrupa'daki güncel siyasal gelişmeler tartışıldı.
Konya'da katledilen Dedeoğlu ailesi anısına saygı duruşu ile başlayan panelde konuşan İbrahim Avcıl, Avrupa'daki polislere özel yetki tanıyan yasalara dikkat çekti, muhalif güçlerin demokratik hakları ile politik özgürlüklerinin kısıtlanmasına yönelik saldırıların arttığını belitti.
İşçi haklarına yönelik saldırılara da dikkat çeken Avcıl, pandemi sürecinde artan enflasyon ve zamlara göre toplu iş sözleşmelerinde işçilerin ücretlerinin aynı oranda artmadığını söyledi. Avcıl, göçmen örgütlerinin bu konuları gündemlerine alması gerektiğini belirtti.
'SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ALKIŞ VAR ZAM YOK'
Avcıl, pandemi döneminde büyük fedakarlık gösteren sağlık emekçilerinin yaşadığı hak gasplarına da dikkat çekti, sağlık emekçilerine hükümetlerin "alkıştan" başka bir şey vaat etmediğini söyledi. Avcıl, sokakta mücadele veren işçilerin yanında olmak gerektiğini vurgulayıp, özelleştirmelere ve burjuvazinin sürdürdüğü saldırılara karşı herkesi mücadeleye çağırdı.
'MEZARDA EMEKLİLİĞİ DAYATIYORLAR'
Avcıl'ın dikkat çektiği başka bir konu da Avrupa'da tartışılan emeklilik yasaları oldu. "Almanya başta olmak üzere emeklilik yaşı 70'li yaşlara kadar çekilmesi tartışılıyor. Bu bizim yıllardır mezarda emeklilik olarak tanımladığımız şeyin hayata geçirilmesidir" dedi.
Irkçılıkla mücadelenin göçmen örgütlerinin bir diğer mücadele gündemi olduğunu ifade eden Avcıl, Belçika'daki kağıtsızlar mücadelesini örnek göstererek açlık grevi yapan mültecilerin mücadelesinin kazanımla sonuçlandığını ve bu türden direnişlere tüm göçmen örgütlerinin destek vermesi gerektiğini söyledi.
'FAŞİZME KARŞI MÜCADELE SOKAKTA SÜRÜYOR'
AvEG-Kon Eşbaşkanı Serpil Arslan da Türkiye ve Kürdistan'daki siyasal gelişmelere değindi, Suruç katliamından bu güne faşist saray rejiminin yönetememe krizi ve buna paralel olarak süren çöktürme planını hayata geçirdiğini söyledi. HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere HDP'lilere yönelik tutuklama saldırısı, işçi direnişlerine yönelik saldırılar, Kürtlere yönelik linç saldırıları ve katliamlar, Alevi yurttaşların inancına karşı asimilasyon saldırılarının sürdüğü hatırlatan Arslan, faşizmin saldırılarına karşı devrimci mücadelenin sokakta sürdüğüne işaret etti.
Faşist saray rejiminin Kürt özgürlük hareketine ve sosyalistlere yönelik dizginsiz bir saldırıdan başka çare bulamadığını kaydeden Arslan, toplumda büyüyen hoşnutsuzluğu örgütlemenin zorunluluğuna dikkat çekti.
LGBTİ+ ve kadınlara yönelik saldırıları da hatırlatan Arslan, kadınların 1 Temmuz'da saray kararnamesi ile yürürlükten kalkan İstanbul Sözleşmesine karşı sokakta barikat barikat verdiği mücadeleyi selamladı.
'BOĞAZİÇİ DİRENİŞİ MÜCADELENİN NEREDEN GELİŞECEĞİNİ GÖSTERİYOR'
Birleşik mücadelenin antifaşist güçlerle birlikte sokakta örülmesi gerektiğinin önemine vurgu yapan Arslan, gençlik örgütlerinin birleşik mücadelesi, kayyum rektör Melih Bulu'nun süren direniş sonucu görevden alınmasının, faşist saray rejimine karşı mücadelenin nereden geliştirileceğini gösterdiğini belirtti.
Avrupa devletlerinin faşist Türk devletine süren desteğini, Avaşîn, Zap, Metîna bölgesine yönelik saldırılara karşı enternasyonal heyetin Alman devleti tarafından engellenmesi üzerinden anlaşılabileceğini belirten Arslan, "Bulunduğumuz her ülkede faşist saray diktatörlüğünü teşhir etmeliyiz. Yerli işçi ve emekçilere kendi gerici devletlerine karşı harekete geçmesi noktasında çağrılar yapmalıyız" dedi.
Panel soru cevap bölümünün ardından sona erdi.