7 Ekim 2024 Pazartesi

Boğaziçi akademisyenlerinden atanmış yönetime suç duyurusu

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle Prof. Dr. Melih Bulu, Prof. Dr. Naci İnci, Prof. Dr. Fazıl Önder Sönmez, Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve YÖK başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç hakkında suç duyurusunda bulundu.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, 15 Temmuz'da görevden alınan atanmış rektör Prof. Dr. Melih Bulu ile yardımcıları Prof. Dr. Naci İnci, Prof. Dr. Fazıl Önder Sönmez, Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve YÖK başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç hakkında görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Akademisyenler suç duyurusu dilekçesinde bahsi geçen isimlerin kamu görevlileri olarak kanunda kendilerine verilen görev ve yetkilerden şahsi emelleri için yararlandıklarını, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olacak şekilde idari işlemler, eylemler gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Atanmış yönetimin eylemlerinin önemli bir kısmının Üniversite Senatosu ve Üniversite Yönetim Kurulu'nu (ÜYK) ele geçirmeye yönelik olduğunu da belirtti.

'GAYRİMEŞRU YOLLAR'
Akademisyenler konuya ilişkin yaptıkları açıklamada usulsüzlükleri şöyle sıraladı:

🔹3 Şubat'ta Boğaziçi Üniversitesi adına iki yeni fakültelerin kurulmasına yönelik olarak teklif yazısını YÖK'e gönderen Boğaziçi Üniversitesi rektörü, Üniversiteyi temsil görevini kötüye kullanmıştır.  Zira yazılan teklif yazısı, ÜYK'dan ve senatodan gizlenerek ve Senato ve ÜYK üyelerinin yetkileri gasp edilerek hazırlanmış ve sonrasında da YÖK'e iletilmiştir. Rektör Senato veya ÜYK'dan böyle bir teklif kararı alamayacağı için gayrimeşru yollara girişmiştir.
🔹Hukuk Fakültesi'ne Marmara Üniverstesi'nden bir akademisyenin görevlendirilmesi talebini YÖK'e gönderen, bu teklifi ÜYK'dan gizleyen rektör suç işlemiştir. Boğaziçi ÜYK'sının görevlendirmeye dair görüşü alınmamasına ve kararı olmamasına rağmen YÖK Başkanı görevlendirmeye onay vererek bu suça ortak olmuştur.
🔹Üç rektör yardımcısının, ÜYK'nın karar alma yetkisini gasp etmek için Hukuk Fakültesi'ne atanması ve rektör yardımcıları ile atanmış dekanın usulsüz bir şekilde fakülte yönetim kurulunu oluşturup Muzaffer Eroğlu'nun görevlendirilmesine dayanak yönetim kurulu tutanağının usulsüz bir şekilde düzenlemesi, rektörün bu yönetim kurulu tutanağını destekleyen belge yaparak Muzaffer Eroğlu'nun Üniversite'de görevlendirilmesini istemesi suretiyle birden fazla defa görev kötüye kullanılmıştır.
🔹Hukuk Fakültesi'ne usulsüz bir şekilde görevlendirilen Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Muzaffer Eroğlu, yine aynı hukuksuz amaçlar ve görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacak işlemlerle Boğaziçi Üniversitesi Senatosu'na seçilmiştir.
🔹Son 4 ay içinde Enstitü ve Fakülterlerde müdürlük ve dekanlık gibi yönetici pozisyonlarına olağan dışı şekilde, asaleten atama imkanı varken vekaleten atama mekanizması işletilmiş ve bu kadrolara rektör yardımcıları atanmışlardır.  Amaç üniversite üst yönetimini ele geçirmek ve bu makamların Kanun'dan kaynaklı görev ve yetkilerini belirli kişilerin kullanmasını sağlamaktır. YÖK Başkanı bu atama ve görevlendirmelere onay vermiştir.
🔹Atanmış rektörün yönettiği Senato toplantılarında Boğaziçi Üniversitesi Senatosunun önceden beri uygulanagelen toplantı usulleri sebepsiz yere devre dışı bırakılmış, Senato üyelerinin gündeme madde ekleme imkanları fiilen ortadan kaldırılmıştır. Senato tutanakları, senato temsilcilerine hiç yada gereği gibi gönderilmemiştir. Rektör Bulu, toplantıya katılma ve oy kullanma hakkı olmayan kişilere oy kullandırmış, vekaleten temsil edilen makamlar adına da oy kullandırarak Senato toplantılarını hukuken sakatlamıştır. ÜYK'da boş olan bir koltuğa seçim yapılması aylarca senatörler tarafından gündeme getirilmek istenmesine rağmen gündeme getirilmemiştir. Yeterli dışarıdan ve vekaleten atama sağlandığı düşünüldüğünde gündema alınarak yapılan bir senato toplantısında Üniversite Yönetim Kurulu'na usulsüz olarak kullandırılan oylarla üye seçtirmiştir.

'ÜNİVERSİTE YIKIMA SÜRÜKLENİYOR'
Avukat Fırat Kuyurtar, açtıkları davalarla ilgili şöyle konuştu:

"2 Ocak 2021'den bu yana, Türkiye'nin en değerli kamu kurumlarından biri olan, tüm toplum için değer üreten, yüksek kamu yararı gereği korunması, başarılarının sürdürülebilirliğinin sağlanması için destek verilmesi beklenen Boğaziçi Üniversitesi, bunun tam aksine eylemlerle, siyasal iktidar tarafından görevlendirilen yöneticilerin pervasız işlemleri ile büyük bir yıkıma sürüklenmekte.

"Atanmış/görevlendirilmiş yöneticiler, Kanun'la kendilerine verilen atama, görevlendirme, toplantı yapma, toplantılarda oy kullandırma, ders açmaya onay verme, sözleşmeli ve emekli personelin görevine devam etmesine onay verme gibi görev ve yetkilerini kendileri veya ‘birileri'nin çıkarlarına uygun kararlar almak için kullandılar ve kullanmaya da devam ediyorlar.

"Tek ölçütleri, kendilerini görevlendirenleri memnun etmek. Haliyle bu motivasyonla hareket etmenin doğal neticesi, Boğaziçi Üniversitesi'nde başta öğretim elemanları, öğrenciler, mezunlar ve çalışanlar olmak üzere tüm kamunun zararına işler yapmak oldu. TCK madde 257, bu eylemleri görevi kötüye kullanmak olarak tanımlamakta.

"Senato'da, Üniversite Yönetim Kurulu'nda görev alan hocalarımız, her gün rektörlük binasına sırtlarını dönüp çeşitli şekillerde protestolarını gerçekleştiren hocalarımız, öğrenciler, mezunlar, diğer muhalif çevreler yapılan hukuksuzlukları defalarca dile getirdiler. Senato ve ÜYK'da Kanun'un uygulanmasını talep eden hocalarımız muhalefet şerhleri yazıp, yaptığınız yanlış dediler. Tüm bunlara karşın atanmış idareciler ise hukuksuzlukta sonuna kadar ısrar ettiler.

"Bir hukuk devletinde olma iddiamız Anayasal düzeyde halen devam ettiğine göre, herkesin yaptıklarının sonuçlarına katılması gerekiyor. Gayrimeşru amaçların gerçekleştirilmesi için görevli oldukları konularda kamu zararına işlem yapan idareciler hakkında bu nedenlerle suç duyurusunda bulunduk."