Buldan: Planlı ırkçı saldırı karşısında saf tutalım
ANYAKAY-DER 2. Olağan Kongresi'ni İstanbul'da gerçekleştirdi. Kongreye katılan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Konya'da Kürt ailenin ırkçılar tarafından katledilmesi karşısında tutum alma çağrısında bulundu, "Sadece Kürtlerin değil tüm demokrasi güçlerinin, siyasi partilerin, kendisine insanım diyen ve vicdanı sızlayan herkesin bu katliam karşısında saf tutması gerekir" diye konuştu.
Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) 2. Olağan Kongresi'nin İstanbul Okmeydanı'nda bulunan bir düğün salonunda gerçekleştirdi. Kongreye katılan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bir dönem başkanlığını yaptığı derneğin mücadelesine büyük önem verdiğini söyledi.
Kongrede konuşan Buldan, faili meçhuller, kayıplar, yargısız infazlar, toplu mezarların bu coğrafyanın kara tarihi olduğunu kaydetti, "Toplu katliamlar başta olmak üzere bazen tek tek evinin önünde bazen sokak ortasında, bazen Roboski'de, bazen Suruç'ta bazen Ankara Gar'da bazen de Konya'da katledilen bir coğrafyanın çocuklarıyız, evlatlarıyız" dedi.
'KONYA'DA PLANLI KATLİAM'
Konya Meram'da yaşanan katliama değinen Buldan, "Kurşunlar Kürdün bedenine girerken ırkçıların, faşistlerin televizyon kanallarında bir kez daha bu katliamı normal bir ölümmüş gibi yansıttıklarına tanıklık ettik. Hayır bu katliam sıradan bir katliam değil, bu katliam göz göre göre gelen ırkçıların, faşistlerin aylardır organize ettiği, planladığı, arkasında büyük güçlerin olduğu Kürtlerin katliamına onay veren bir zihniyetin girişimi sonucu gerçekleşti. Bu katliamı gerçekleştirenlerin 17 Haziran tarihinde İzmir İl örgütümüzde Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilişinde 'ismin ne abiciğim' diyen polisin ve onunla aynı zihniyette olan bir anlayışın olduğunu biliyoruz. Bu katliamın televizyon kanallarında her akşam HDP'yi ve HDP şahsında Kürtleri düşman gösteren kinle, nefretle bir halkı düşman gösteren bir zihniyetin ürünü olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz" dedi.
'KÜRTLER YALNIZ DEĞİLDİR'
Kürtlerin asla yalnız olmadığını kaydeden Buldan, tüm demokrasi güçlerinin, siyasi partilerin, kendisine insanım diyen ve Konya'daki katliam karşısında vicdanı sızlayan herkesin bu katliam karşısında saf tutması gerektiğini vurguladı.
Katliamın sorumlusu olan Konya Emniyet Müdürü, vali, kaymakam, ilçe emniyet müdürü, İçişleri Bakanı istifa etmesi gerektiğini söyleyen Buldan, olayı gerçekleştirenlerin yargılanması gerektiğini kaydetti.
'KÜRTLERİN BİRLİK ZAMANI GELDİ'
Kürtlere bir kez daha birlik çağrısı yapan Buldan şunları söyledi: "Her yerde söylüyorum burada bir kez daha ifade etmek istiyorum. Kürtlerin birlik ve beraberlik zamanı artık gelmiştir. Dünyanın neresinde olursak olalım Kürtler birliğini sağlamalı ve saldırılar karşısında ortak bir tavrı mutlaka sergilemelidir. Yoksa bu ülkeyi yönetenlerin her gün Kürtlere hakaret eden, her gün Kürtlerin temsilcilerini cezaevine atmakla tehdit eden ve aynı zamanda onları cezaevlerinde rehin olarak tutan, belediyelerine kayyum atayan, milletvekillerini, belediye eşbaşkanlarını cezaevinde rehin olarak tutan, her gün mevcut vekillerine fezleke hazırlayan bütün bunları bu ülkenin demokratik olmayan, hukuk ve adalet olmayan bir döneminde hiç gözünü kırpmadan yapan iktidara karşı hem Kürtlerin hem de demokrasi güçlerinin birlik ve beraberliğini sağlaması gerekir."
'TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR'
Devletin siyasi rehine politikasına işaret eden Buldan, "Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın, Sebahat Tuncel'in, Gültan Kışanak'ın ve ismini sayamadığım yüzlerce arkadaşımızın cezaevinde olduğu bir dönemde biz bu ülkede adalet var demeyeceğiz. İmralı'da tecrit sürdüğü sürece biz bu ülkede adalet var demeyeceğiz. Bu ülke tecrit anlayışı ile yönetildiği sürece biz bu ülkede demokrasi var demeyeceğiz. Adalet ve demokrasinin sadece İmralı'da yok sayıldığını varsaysak bile bu ülkede adaletin olmadığını söyleyeceğiz. Tecridin bir insanlık suçu olduğunu her gün her yerde söylemeye devam edeceğiz" dedi.