4 Ekim 2024 Cuma

Çepni, bakanların yalanlarını ortaya serdi

HDP Milletvekili Çepni, bütçe görüşmelerine ilişkin Meclis'te yaptığı basın toplantısında tek tek bakanların yalanlarını açıkladı. Milyonlarca işçi ve emekçinin kendi yolunu kuracağını söyleyen Çepni, bu ülkenin devrimcileri ve sosyalistleri olarak mücadele edeceklerini dile getirdi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu üyesi Murat Çepni, bütçe görüşmelerine ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi. İktidarın bütçeye ilişkin yalanlarını sıralayan ve gerçekleri açıklayan Çepni, Meclis'te sanki başka bir ülkenin bütçesinin görüşüldüğünü belirti. 

Ne kadar büyük kriz varsa iktidarın da bunun karşısında o kadar güçlü yalanlarının ve güçlü hamasetlerinin devreye girdiğini dile getiren Çepni, birkaç bakandan örnek vererek ilerledi. "Suç İşleri Bakanı" olarak adlandırdığı Soylu'nun çete lideri Sedat Peker'le kirli ilişkilerinin ortaya saçılmasına rağmen ısrarla HDP'ye saldırdığını kaydetti. Soylu'nun gereken yanıtı aldığını belirten Çepni. "Bütün yalanları ortaya serildi. Tek bir soruya yanıt vermedi ve 10 Bin Doları hangi Milletvekilinin suç örgütünden aldığını yine açıklamadı. Düşünün bir yalancı Bakanın bu ülkede 81 milyon insanın İçişleri Bakanı olduğunu düşünün" dedi. 

'SUÇLARINI ÖRTMEYE ÇALIŞTILAR'
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun dünyanın en gelişmiş ekonomi  bakanıymış gibi hareket ettiğine dikkat çeken Çepni, beşli çetenin yaptığı doğa talanlarının üstünü örttüğünü, İkizdere gibi taş ocağı projesine, şirketlerin lehine projelere sessiz kaldığını, Meclis'te de pişkince suçlarını örtmeye çalıştığını belirtti. 

İktidara bağımlı hale gelen hukuku yok sayan Adalet Bakanı için Çepni, "İnsanların, sosyal medyadan, halkı, sosyalistleri, devrimcileri açıktan tehdit ettiği, hiçbir yargılamanın olmadığı koşullarda Adalet Bakanı her şeyin muntazam olduğunu, hukukçuların, mahkemelerin hiç kimseden talimat almadığını, alamayacağını son derece bağımsız olduğunu söyledi. Neresinden bakarsanız trajikomik" diye konuştu. 

'SAVAŞ POLİTİKALARINI SAVUNMAKTAN GERİ KALMADI'
Çepni, "Dışişleri Bakanı vardı dün. O da aynı şeyleri söyledi. Türkiye'nin Amerika, Rusya eksenleri arasında pinpon topuna döndüğü, sözüm ona emperyalistler arasındaki çelişkilerden Türkiye lehine faydalanma politikası güderken tam bir pespaye hale geldiği, hiçbir biçimde güvenilmez, tutarsız, ülke lehine olmayan, her türlü saçma sapan politikanın ortaya konduğu Bakan değilmiş gibi, Libya'da çok büyük Devlet politikası ortaya koyduğunu söylediler.  Orada da  tam bir pespaye perişanlık. Akdeniz'de aynı politika. Irak'ta, Suriye'de aynı politika. Bir taraftan Biden'in dizinin dibine bir taraftan Putin'in dizinin dibine, bu olmazsa o, o olmazsa bu. Bize bütün bu politikaları son derece tutarlı, başarılı bir dış politika olarak sundu. En çarpıcısı da; Taliban'ı sorduk kendisine. Bu ülkenin anlayış problemi yaşamadığı Taliban mı sizin politikanız  da Taliban'la görüştünüz? Diye. Bize verdikleri cevap 'Bütün Avrupa görüşüyor' biz de dedik ki Avrupa'nın görüşmesini eleştiriyoruz. Hepiniz aynısınız. Hepiniz aynı çıkarcı politikayı güdüyorsunuz. Hepiniz sermayeniz ne gerektiriyorsa aynı şeyi yapıyorsunuz. Ama aynı Dışişleri Bakanı Kürtlere karşı, Suriye'de yürüttüğü savaş politikasını savunmaktan geri kalmadı" dedi. 

'KORKULARI BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Hepsinin ortaklaştığı tek noktanın Kürt düşmanlığı olduğunun altını çizen Çepni, iktidarın ne zaman sıkışsa Kürt düşmanlığına sarıldığını belirtti. Çepni, şöyle devam etti: "Bu koşullarda yalanlar bunlardı. Gerçekler şunlar; bu halkın itirazı, halkın yaşadıkları, Halkların Demokratik Partisi'ne karşı saldırılar. En son İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz HDP İl Kongremiz. İşte o HDP İl Kongremizde bir çok kentte gerçekleştirdiğimiz il ve ilçe kongreleri bütün bu zulme karşı haklarımızın, işçi sınıfı ve emekçilerin nasıl bir tutum ortaya koyduğunu gösteren veriler oldu. Mecalleri kalmadı kongre yapmaya, miting yapmaya dediler. İstanbul'da yaptığımız kongre dosta da düşmana da bir gösterge oldu. Dostlarımıza, halklarımıza moral, HDP'ye saldıran, HDP düşmanlığı üzerinden kendisine beka kurmaya çalışanlara da korku oldu. Bir kez daha söylüyoruz; Bu korkuları büyütmeye devam edeceğiz.

'HALK BU HIRSIZLAR VAR OLDUĞU İÇİN YOKSUL'
Aynı zamanda işçiler ve emekçiler İstanbul'da ve İzmir'de DİSK'in öncülüğünde, Emek ve Demokrasi Güçlerinin öncülüğünde geçinemiyoruz mitingleri gerçekleştirdiler. Bu mitinglerde, işçiler ve emekçiler taleplerini ortaya koydular. Bunlar tabi ki devam edecek. Bu süreç şöyle tanımlanabilir kısaca; bir tarafta aksırana ve tıksırana kadar yiyenler, çaldıkları için de halkı yoksullaştıranlardır. Halk bu hırsızlar var olduğu için, emekleri çalındığı için yoksul.

'İŞÇİ VE EMEKÇİLER KENDİ YOLUNU KURACAK'
Şimdi biz bir dönüm noktasındayız. Ortaya çıkan bu tabloyu biz halklarımızın, işçi sınıfı ve emekçilerin lehine aydınlık, özgür ve demokratik bir geleceğe taşıyacağız. Burada biz aynı gemide değiliz. Biz bu sorunun, bu tablonun sorumluları değiliz. Bu tablonun sorumluları ile biz aynı gemide değiliz. O yüzden biz, bu yüzde birin iktidarı olan, talan ve ranttan beslenen, cebinden başka hiç bir şey düşünmeyen, dini imanı para olan bu hırsız şebekesinden kurtulacağız. Milyonlarca işçi ve emekçi kendi yolunu kuracaklar.

'MÜCADELEYİ KESİNTİSİZ ÖRGÜTLEYECEĞİZ'
Buradan bir kez daha cesaretle, kararlılıkla mücadelemizi büyütme, örgütlenme çağrısı yapmak istiyorum ve bu bütçedeki tablonun takipçisi olacağımızı, halkımızla birlikte bu sonuçların karşısında mücadeleyi kesintisiz örgütleyeceğimiz, HDP olarak, bu ülkenin devrimcileri olarak, bu ülkenin sosyalistleri olarak bunu bir kez daha buradan ifade ediyorum."