1 Ekim 2024 Salı

Çepni: Ekmek ve özgürlük mücadelesini ekoloji mücadelesiyle birleştirmeliyiz

HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, iktidarın sermaye odaklı politikalarıyla ülkenin dört bir yanında doğa yıkımına devam ettiğini ve bedelini halklara ödettiğini söyledi. Çepni, rant ve talan iktidarına karşı yürütülecek ekoloji mücadelesinin sınıf perspektifine kavuşturulması ve demokrasi mücadelesiyle birleştirmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, TBMM Genel Kurulu'nda iktidarın ekolojik yıkıma yol açan rant ve talan politikalarına dikkat çekti. İktidarın çevreye ilişkin yaptığı düzenlemelerin hepsinin doğa talanının önünü açmaya yönelik olduğunu kaydeden Çepni, sermayenin çıkarlarını gözeten düzenlemelerin bilinçli bir tercih olduğunu vurguladı.

Ekolojik yıkımın kapitalist üretim faaliyetleri sonucu gerçekleştiğini dile getiren Çepni, ekolojik yıkım sonucu artan karbon emisyonlarına, derinleşen küresel iklim krizine, meslek hastalıklarına işaret etti ve "Ekolojik yıkım doğrudan sermayenin şirketlerinin ve devletlerinin faaliyetleri sonucunda gerçekleşiyor. Ekolojik yıkım bütün insanlığın bir marifeti değil, birkaç yüz şirketin ve onların işbirlikçilerinin faaliyetleri sonucunda gerçekleşen bir faaliyet, bir yıkım" ifadelerini kullandı.

Ülkede günde 20 ila 30 işçinin meslek hastalıklarından yaşamını yitirdiğini hatırlatan Çepni, senede 300 bini aşkın işçinin meslek hastalıklarına yakalandığını kaydetti. Üretim sürecinde kullanılan ham maddelerin çıkarılması, işlenmesi süreçlerinde açığa çıkan zehirlerin, asbest, silikozist, nükleer atıklar gibi zehirli maddelerin bir bütün olarak işçileri ve bölge halkını zehirlediğini ifade eden Çepni, "Dolayısıyla, işçi bir taraftan sermayenin politikalarından, iktidarın politikalarından, AKP'nin politikalarından kaynaklı her gün açlıkla terbiye edilmeye çalışılırken, aynı zamanda, çalışırken de bu meslek hastalıklarından dolayı hayatını kaybediyor" dedi.

'SÜRECİN TEK KAZANANI AKP'NİN ETRAFINDAKİ ŞİRKETLER'
Çepni, şirketlerin ve iktidarın kendi çıkarlarını halkın çıkarları gibi göstermeye çalıştığını dile getirerek, şöyle devam etti: "İçinde bulunduğumuz sürece pandemiden bugüne baktığınızda bir kazanan var; o da AKP'nin etrafındaki şirketler, bizzat AKP'nin beslemesi şirketler; bir de bankalar. Bu şirketler ve bankalar, bu süreçte karlarına kar katıyor, yüzde 300-500 oranında kar etmiş durumdalar. Fakat bu hangi dönemde gerçekleşiyor? İnsanların öldüğü ve -kelimenin gerçek anlamıyla- aç kaldığı bugünlerde bunlar, şirketler nedense kar ediyorlar. Fakat AKP'ye sorarsanız 'Aynı gemideyiz, yoksulluk varsa hepimizin, çözümü de hep beraber bulacağız' diyor. Biz de buna 'Hayır' diyoruz. Yoksulluk varsa bunun sorumlusu sizin halkın bütçesini, halktan topladığınız vergileri bir avuç şirkete hortumlamanızdan kaynaklıdır, bir avuç şirketin halkın olanı çalmasından kaynaklıdır ve bu yolsuzluk ve hırsızlık düzeninden kaynaklıdır."

İktidarın sermayeden yana politikalarını devam ettirebilmek için yalana dayalı propagandaya sarıldığını dile getiren Çepni, "Tarihin en büyük ekonomik krizinin yaşandığı bugünlerde iktidar hortumları kesmek yerine yeni savaş ve işgal politikalarının peşinde gidiyor. Yine, Kürt halkları başta olmak üzere savaş ve sömürü politikalarına hız veriyor çünkü nerede milliyetçilik varsa, nerede hamaset varsa bir bakıyorsunuz ki orada bir soygun ve talan hemen peşi sıra geliyor" dedi.

'EKOLOJİ MÜCADELESİ BAŞTAN SONA POLİTİKTİR'
Ekoloji mücadelesinin politik bir mücadele olduğunu vurgulayan Çepni, doğayı, suyu, tarım ve orman alanlarını kurtarmak için sermayenin iktidarına karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. Ekmek ve özgürlük mücadelesinin ekoloji mücadelesiyle birleşmek zorunda olduğunu söyleyen Çepni, doğa kırımına karşı savaş politikalarına da hayır demek gerektiğini kaydetti.

"Bugüne kadar AKP iktidarını en çok zorlayan alanlardan bir tanesi emekçi köylünün yurdun dört bir tarafında geliştirdiği ekoloji mücadelesidir; direniyorlar, karşılarına AKP'nin polisi çıkıyor; direniyorlar, karşılarına hukuk büroları çıkıyor. Sebep açık ve net; sebep, sermaye iktidarının kendisidir. O zaman sermayenin politikalarına karşı işçi sınıfının yanında bir sınıf perspektifiyle örgütlenmek ve yan yana gelmek durumundayız" ifadelerini kullanan Çepni, çözümün doğadan ve halktan yana politikalar geliştirmek, iktidarın karşısına demokrasi mücadelesiyle dikilmek olduğunu söyledi. Sömürü ve talana direnen tüm halkların, işçilerin, emekçilerin ve köylülerin yanında olduğunu ifade eden Çepni, sınıf perspektifini geliştirme, demokrasi ve ekoloji mücadelesini yan yana büyütme çağrısında bulundu.