3 Ekim 2024 Perşembe

Çepni: İş-ekmek mücadelesiyle özgürlük mücadelesini birleştirerek kazanacağız

HDP Milletvekili Murat Çepni, Erdoğan'ın "aynı gemideyiz" açıklamalarını hatırlattı, "Aynı gemide değiliz. Ortada bir gemi var, bu gemi AKP'nin, sarayın rant ve soygun gemisidir. Milyonlarca emekçi, yoksul halkımız faturalarını nasıl ödeyeceğini konuşur durumda. Bunun sorumlusu halktan çalanlar, saray rejimidir" dedi. Çepni, AKP'nin en meşgul olduğu işlerden birinin uyuşturucu ve kumar ekonomisi olduğunu söyledi. İşçi direnişlerini selamlayan Çepni, süreci "işçi baharı" olarak nitelendirdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, Meclis'te konuşma yaptı, zenginlerin iktidarı olan AKP'nin uyuşturucu ve kumar ekonomisiyle meşgul olduğunu söyledi. Halkın, işçi ve emekçilerin yoksulluğunun sorumlusunun saray rejimi olduğunu vurgulayan Çepni, süren direnişlere işaret etti, işçi baharını üreten, direnen işçileri selamladı.

AKP İLLÜZYON HAREKETİ
AKP'nin tarihin görüp görebileceği en halk karşıtı siyaset olduğunu söyleyen Çepni, AKP'yi gerçekleri ters düz eden bir illüzyon hareketi olarak nitelendirdi. Erdoğan'ın büyüme diye tarif ettiğinin bir saadet zinciri, saray ekonomisi olduğunu söyleyen Çepni, "Bir yüzükle gelip 'Eğer zenginleşirsem bilin ki çaldım' diyen bir siyasetle karşı karşıyayız. Halkın her türlü olanağının, kaynağının zenginlere hortumlandığı bir düzeni 'büyük bir kalkınma' diye sunabilme başarısını da gösteren bir iktidarla karşı karşıyayız. Evet, AKP gerçekliği bu" diyerek yolsuzluklara, hırsızlıklara işaret etti.

ONLARIN GEMİSİNDE HALKTAN ÇALAN ZENGİNLER VAR
Ağırlaşan krize de işaret eden Çepni, Erdoğan'ın "aynı gemideyiz", "Biz nasıl beraber kalkındıysak, bu sürecin olumlu yanlarını nasıl beraber paylaştıysak, olumsuzları da beraber paylaşacağız" şeklindeki sözlerini hatırlatarak şu yanıtı verdi: "Hemen bir kez daha söyleyelim, biz aynı gemide değiliz. Ortada bir gemi var, bu gemi AKP'nin, sarayın rant ve soygun gemisidir. Bu gemide yüzde 1 var, bu ülkenin yirmi yılda zenginleşmiş, dünya zenginler sıralamasına girmiş bir avuç kan emici var. Ama milyonlarca emekçi, yoksul halkımız bugün bırakın beslenmeyi, bırakın kültürel faaliyetlerde bulunmayı, bırakın gezmeyi faturalarını nasıl ödeyeceğini, aldığı maaştan daha yüksek faturalarla nasıl baş edeceğini konuşur durumda. Peki, bunun sorumlusu kim? Bunun sorumlusu halktan çalanlar yani AKP iktidarı, saray rejimi."

UYUŞTURUCU, KUMAR EKONOMİSİ
AKP'nin yap-işlet-devret projeleriyle şirketleri hortumlamak, sarayın şirketlerine ihaleler vermek, talan ve rant projelerinden vazgeçmediğini kaydeden Çepni, "Krizin yükünü emekçilere yıkmaktan da asla vazgeçmiyor. Yine, çeteleşme ve mafyalaşmaktan da asla vazgeçmiyor. Farkındaysanız son dönem AKP'nin en meşgul olduğu işlerden bir tanesi uyuşturucu ve kumar ekonomisini yeniden dizayn etmek. Hangi mafyaya bunu vereceğiz, hangi mafyayı alıp hangi mafyayı onun yerine koyalım, bununla son derece meşgul bir AKP iktidarıyla karşı karşıyayız. Bakanlıklar, İçişleri Bakanlığı doğrudan bu işin içerisinde, sadece dizayn eden değil, doğrudan bu işin içerisinde meşguller" diye konuştu.

İşçi direnişlerine işaret eden Çepni, "Deniz bitti, işçi baharı başladı ve gerçek siyaset halklarımızın, işçi sınıfının, emekçilerin baharının siyaseti başlamış oldu. Bir kez halk, işçi sınıfı ayağa kalktığında bütün oyunlar bozulur. Tayyip Erdoğan OHAL sürecinde patronlara 'Biz sizin için OHAL yaptık daha niye eleştiriyorsunuz? Bakın, ne güzel, grev olmuyor, işçi sınıfı kölece çalışabiliyor' diye patronlara çıkışıyordu. Evet, AKP bir OHAL rejimidir ve OHAL rejimi, işçi düşmanı bir rejimdir ve bu OHAL rejimi iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin ölü bedenleri üzerine yükselen bir rejimdir, halk düşmanı, işçi düşmanı bir rejimdir" değerlendirmesinde bulundu.

İŞÇİ BAHARINI YARATAN İŞÇİLERİ SELAMLADI
İşçi baharını yaratan, Trendyol, Hepsiburada, Scotty, Yemeksepeti, Yurtiçi Kargo, Farplas, Migros, Sinbo, SML Etiket, Antep OSB ve BTO-Sen üyesi işçileri selamlayan Çepni, "Onların direnişiyle özgür bir geleceği kuracağız. Bu işçi direnişleri açlığa, yoksulluğa, düşük ücretlere ve sendikasızlaştırma saldırısına karşı gerçekleşiyor" dedi.

20 Şubat günü İstanbul'da Birleşik İşçi Hareketi'nin düzenlediği etkinlikte işçilerle buluştuğunu söyleyen HDP Milletvekili Murat Çepni, etkinlikte konuşan Farplas direnişçisinin, "Biz sadece kendimiz için direnmiyoruz, bütün insanlık için direniyoruz, bütün ezilenler için direniyoruz ve bu daha başlangıç, mücadeleye devam. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sözlerini Meclis kürsüsünden hatırlattı.

BTO-Sen üyesi Ağaç AŞ. işçilerinin sendikalaşma, insanca yaşam mücadelesine de değinen Çepni, üye sayısı yeterli olduğu halde BTO-Sen'in Bakanlık eliyle işkolu barajı altında bırakıldığını hatırlattı..

'BİZİ KURTARACAK OLAN KENDİ KOLLARIMIZDIR'
Çepni konuşmasına şöyle devam etti: "Evet, işçi sınıfı kendi yolundan yürümeye devam edecek. İşçi sınıfı ayağı kalktığında, itiraz ettiğinde özgürleşiyor ve bir aşamadan sonra kendisi için değil, tüm işçi sınıfı için, tüm emekçiler için harekete geçtiğinin farkına varıyor ve her eylem alanı her birimizi fazlasıyla özgürleştiriyor. Kendi gücümüze güvenmek zorundayız, kendi yolumuzu örgütlemek zorundayız. Çünkü biz çoğunluğuz, milyonlarca işçi bir avuç kan emicinin hırsızlığı yüzünden yoksul ve aç kalmaya mahkum ediliyor. Buradan sömürünün olmadığı bir dünyayı hep birlikte üreten ellerimizle kurabiliriz. İş ve ekmek mücadelesiyle demokrasi ve özgürlük mücadelesini birleştirebildiğimizde kazanmamız işten bile değildir. Bunu birleştirebildiğimizde bu coğrafyada işsizliği de açlığı da yoksulluğu da bitireceğiz. Demokrasiyi ve özgürlüğü de birlikte getireceğiz. Bilelim ki AKP saray rejiminin ezilenlere vereceği hiçbir şey yoktur. Bunların dini imanı paradır ve bunun için yapamayacakları hiçbir iş yoktur, işlemeyecekleri hiçbir suç yoktur. Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır. Mücadeleyi büyütmek ve mutlaka ve mutlaka her yol ve biçimde örgütlenmemiz gerekiyor. Örgütlü bir gücü hiçbir kuvvet yenemez."