7 Ocak 2025 Salı

Cihan ve Nazım Rojava'dan memleketlerine uğurlandı

Tişrîn'de haber takibi sırasında işgalci Türk devletinin SİHA saldırısında ölümsüzleşen, gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan ile işgalci Türk devleti ve çetelerine karşı direnişte ölümsüzleşen QSD ve YPJ şehitleri binlerce kişi tarafından uğurlandı. Törenin ardından Daştan ve Bilgin'in naaşları memleketlerine uğurlandı.

Tişrîn'de haber takibi sırasında işgalci Türk devletinin SİHA saldırısında ölümsüzleşen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan ile işgalci Türk devleti ve çetelerine karşı direnişte ölümsüzleşen QSD ve YPJ şehitleri, Tülay Mihemed (Avzem Çiya), Komandos Güçleri üyeleri Bîlal Ibrahîm (Diyar Qamişlo) ve Luqman El Xemîs (Şam Qamişlo) için Qamişlo'daki Delîl Sarûxan Şehitliği'nde binlerce kişinin katılımıyla uğurlama töreni düzenlendi.

Morgdan alınan naaşlar, araç konvoyuyla Delîl Sarûxan Şehitliğine getirildi. Şehitlerin tabutları fotoğrafları ve çiçeklerle süslendi.

Tören, devrim savunmasında ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başladı.

Saygı duruşunun ardında ilk sözü Qamişlo Şehit Aileleri Meclisi adına Şemzînan Gûlo aldı. Şehitleri anarak sözlerine başlayan Şemzînan Gûlo, halkın Rojava Devrimini savunurken ölümsüzleşenlerin takipçisi olduğunu söyledi, direniş ve mücadele bayrağını yükselteceklerini vurguladı.

'ŞEHİTLER ONURLU BİR YAŞAM İÇİN ÖLÜMSÜZLEŞTİ'
Qamişlo Askeri Meclisi adına söz alan Nezir Sofi, şehitlerin tüm halkın onurunu savunduğunu, onların takipçisi olacaklarını söyledi. DAİŞ çetesine, Türk devletinin işgal saldırılarına karşı Rojava Devrimini savunurken ölümsüzleşenleri uğurlamak için bir araya geldiklerini söyleyen Sofi, "Kürt halkının anaları devrimin başındaki gibi çocuklarının sırtını sıvazlayıp cepheye gönderdi. Biz de halkımıza sözümüzü yineliyoruz. Biz bu analara borçlu kalacağız, bu şehitlere borçlu kalacağız, önder Apo'ya borçlu kalacağız. Bizden şehitlerin çizgisini sürdürmemiz isteniyor" diye konuştu.

'NAZIM VE CİHAN DEVRİMİN SESİ OLDULAR'
Özgür Basın Birliği adına söz alan Ekrem Berekat ise konuşmasına, özgür basın şehitlerini ve devrim savunmasında ölümsüzleşenleri anarak başladı. Özgür basının toplumun sözcüsü olduğunu ve direnişi kamuoyuyla paylaştığını söyleyen Berekat, "Bedeli ne olursa olsun biz bu çizgiyi zafere ulaştıracağız" diye vurguladı. Hakikatin peşinden giderken 30 özgür basın emekçisinin şehit olduğunu hatırlatan Berekat, "Nazım Daştan ve Cihan Bilgin tüm zorlu koşullara rağmen yüzlerini özgür alanlara, Kuzey ve Doğu Suriye'ye çevirdi. Devrime katılmak, devrimin sesi olmak için eşsiz bir mücadeleyi tüm alanlarda yürüttüler" diye ekledi.

'BU ACI DÜŞMANI YAKAN ATEŞ OLACAK'
SİHA saldırısı ile katledilen Daştan ve Bilgin'in mücadelesine değinen Berekat şunları söyledi: "Nazım yoldaş, 2014'te Türk devleti ile DAİŞ çetelerinin ilişkilerini deşifre eden ve kamuoyuyla paylaşanlardandı. Cihan Bilgin yoldaş, ajanlık çizgisini deşifre eden, bununla mücadele eden gazetecilerdendi. Yüksek düzeyde, aralıksız mücadele yürüttüler. Tişrîn direnişini takip etmeleri istendiğinde, tereddütsüz cepheye gittiler ve takip ettiler. Şehit düşmeden birkaç dakika öncesine kadar da direniş görüntülerini kamuoyuyla paylaştılar."

'BU ACI ATEŞ OLACAK SÖZ VERİYORUZ'
Cihan ve Nazım'ın son anlarına kadar gerçekleri halka ulaştırma çabasında olduğunu vurgulayan Berekat, "Özgür basın olarak onları takip etmek bizim görevimizdir. Cihan Bilgin 'halkım saldırılara uğrarken normal yaşamaya benim vicdanım tahammül etmiyor' diyordu. Biz de diyoruz ki; Nazım yoldaş, Cihan yoldaş; bundan sonra rahat yaşamayı bizim vicdanımız da kabul etmeyecek. Biz sizin çizginizi sürdüreceğiz, kameralarınızın yerde kalmasına izin vermeyeceğiz. Biz her alanda özgür basın mücadelesini yürüteceğiz. Cihan Bilgi'nin annesi 'Cihanı unutmayın' diyor. Ana biz Cihan'ı unutmuyoruz. Her an, her dakika bizimle yaşıyor. Kamerası 24 saat çalışacak. Nazım yoldaş kameran 24 saat çalışacak. Sizin çizginizi savunacağız. Şehadetinize çok üzüldük, çok canımız yandı. Ama inanın bu acı ateş olacak. Söz veriyoruz" diye konuştu.

Demokratik İslam Kongresi üyesi Mihemed El Zaxuranî de, "Şehadet en büyük onurdur. Bugün evlatlarımız ülkesini ve halkını savunmak uğruna şehit oluyor" dedi.

Konuşmaların ardından ölümsüzleşenlerin şehadet belgeleri ailelerine, Cihan ve Nazım'ın şehadet belgeleri ise meslektaşlarına verildi.

Konuşmaların ardından "Şehit namirin" sloganlarını atarak tabutları omuzlayan kitle, şehitleri son yolculuğuna uğurladı. Cihan Bilgin ve Nazım Daştan'ın naaşları ise ailelerinin isteği üzerine memleketlerine uğurlandı.