23 Eylül 2024 Pazartesi

Dayanışma sınır tanımaz: Afgan kadınların yanındayız

Afgan kadınlarla dayanışma eylemi düzenleyen İstanbullu kadınlar, iktidara seslendi ve Taliban'ı tanımama, uzlaşmama çağrısı yaptı. Kadınlar, dünyanın her yerinde her koşul altında direndiklerini ve kadın dayanışmasının sınır tanımadığının altını çizdi. 

Taliban'ın kontrolünü aldığı Afganistan'da, hayatları ve kazanılmış hakları tehlikede olan kadınlar ve çocuklar için İstanbullu kadınlar Kadıköy Süreyya Operası önünde dayanışma eylemi düzenledi. 

"Hayatları için direnen Afgan kadınların yanındayız", "Dayanışma sınır tanımaz" ve Farsça "Afgan kadınlarla dayanışmaya" yazılı pankartların açıldığı eylemde; LGBTİ+ bayrakları ve Taliban'ı tanımama, uzlaşmama çağrılarının yapıldığı dövizler taşındı. 

'TALİBAN KARŞITI OLAN KİMSENİN CAN GÜVENLİĞİ YOK'
Burada halka yönelik yapılan konuşmalarda, ABD'nin 11 Eylül sonrası "ya bizdensiniz ya onlardan" diyerek Afganistan'da başlattığı ve sonra birçok ülkeye yayılan savaş ve işgal politikalarının 20 yıllık büyük bir yıkımla Taliban'ı iktidara getirdiği kaydedildi. Afganistan'da Taliban rejimi altında can güvenliği olmadığı söyleyen kadınların çığlığının bütün dünyaya yayıldığı belirtilen konuşmalarda, artık Afganistan'da kadınlar, çocuklar, LGBTİ+'lar, sanatçılar, bilim insanları, insan hakları savunucuları yani kısaca Taliban karşıtı olan hiç kimsenin can güvenliği olmadığının altı çizildi. 

'HAYATLARIMIZ İÇİN DİRENİYORUZ'
"Kadın dayanışması sınır tanımaz", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganlarının atıldığı eylemde Farsça ve Türkçe basın metni okudu. Türkçe metni okuyan Çağla Akdere, NATO çatısı altında yürütülen işgal operasyonuna Türkiye'nin daha en başından dahil olduğunu hatırlattı. İktidarın, 20 yıl boyunca Afganistan'da işgale hizmet ettiğini söyleyen Akdere, "Şimdi de Taliban'la irtibat halindeyiz diye açıklama yapıyor Erdoğan. Afganistan'da yaşanan yıkımın, Taliban rejiminin işlediği ve işleyeceği suçların sorumlusu 20 yıldır NATO çatısı altında işgal ve savaş politikalarını sürdürenlerdir. Bu yıkımın sorumlusu olan emperyalizmin ülkeye vadedebileceği hiçbir şey yoktur. Taliban'ın Kabil'i devralmasıyla önce kadınların dayanışma çığlığı ülke sınırlarını aştı. Biliyoruz ki bu tesadüf değil. Çünkü biz kadınlar dünyanın neresinde, hangi koşullar altında olursa olsun hayatlarımız için direniyoruz" diye konuştu.

Saray medyasının, Taliban'ı "ılımlı" göstermeye çalıştığına dikkat çeken Akdere, Afganistanlı kadınların "bizi öldürmeye geliyorlar, yardım edin" çağrılarının gerçeği gözler önüne serdiğini kaydetti. 

'GÖÇMEN VE MÜLTECİLERİN HEDEF ALINMASINI KABUL ETMİYORUZ'
Mülteci düşmanlığıyla şovenizmin tetiklendiğini dile getiren Akdere,"Savaş ve işgale verdikleri destekle neden oldukları göçün sorumluluğunu almayıp, sınırlarımıza Afgan akını var diyerek, duvar örmeyi vadederek göçmen sorununu Avrupa Birliği ile bir pazarlık konusuna çevirenler ve 'sınır namustur' gibi ırkçı ve cinsiyetçi bir sözü parti binalarına asanlar artan ırkçılığın neden olacağı yıkımın sorumlularıdır. Savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan ve gündelik yaşamlarında sömürüyü ve şiddeti en ağır şekilde hisseden göçmen ve mültecilerin hedef alınmasını asla kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı.

'DAYANIŞMAMIZ SINIR TANIMAZ'
"Irkçılıkla ayrışmayacak haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmak için birleşeceğiz" diyen Akdere, şöyle devam etti: "Göçmen ve mülteci kadınların hakları için mücadele edeceğiz. Hayatları için direnen Afganistanlı kadınların yanındayız. Dün nasıl Ezidi kadınları İŞİD'in erkek şiddetine karşı direndiyse, bugün Afganistanlı kadınlar Taliban şiddetine karşı direnişte. Afganistan halkının Taliban karşısında kendi yaşamlarını yeniden kurmak için bağımsız ve kendi iradelerine dayanan bir yol bulacağına inanıyoruz. Bu mücadelenin başını kadınların çekeceğini birkaç gündür Taliban'ın silah kullanmasına rağmen devam eden sokak gösterilerindeki kadın direnişçiliğinden görüyoruz. Tüm kadınları uluslararası dayanışmaya, Afganistanlı kadınların çığlığına ortak olmaya çağırıyoruz. Afganistan kadın orkestrasının 8 Mart marşında söylediği gibi 'ellerimizi ve sesimizi birleştirirsek birlikte yürürsek hayatta kalacağız. Dayanışma ve kızkardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız.' Dayanışmamız sınır tanımaz!"