29 Eylül 2024 Pazar

DBP Mardin ve Antep kongreleri gerçekleşti

Mardin ve Antep'te olağan kongrelerini gerçekleştiren DBP, her yerde ve her koşulda direnişi ve mücadeleyi haykıracaklarını kaydetti.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Mardin ve Antep il örgütleri, 6. olağan kongrelerini gerçekleştirdi.

MARDİN
Mardin'de bulunan bir otelde gerçekleşen kongreye DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay'ın da aralarında olduğu yüzlerce kişi katıldı katıldı. Divan üyelerinin seçilmesinin ardından kongre, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşuyla başladı.

Sık sık "Jin, jiyan, azadî" sloganlarının atıldığı kongrede konuşan Barış Annesi Perihan Altuğ, Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi'nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerinde kimyasal silah kullanmasına tepki gösterdi. Altuğ, saldırılara karşı sessiz kalmayacaklarını belirterek, barış ısrarlarından vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

GÜNAY: HESABINI SORACAĞIZ
HDP Sözcüsü Ebru Günay, sözlerine İran'da rejime karşı direnen kadınları selamlayarak başladı. Katledilen Jineoloji editörü Nagihan Akarsel'i anan Günay, "Nagihan ve Jina direnişiyle bize bu topraklardan dünyaya ‘jin, jiyan, azadî'nin sesini yükseltmeyi, Ortadoğu'ya bir özgürlük gelecekse bunun da kadın mücadelesiyle geleceğini bir kez daha gösterdi. Her yerde ve her koşulda bu direnişi ve mücadeleyi haykıracağız" dedi.

AKP-MHP ittifakının Kürt kazanımlarına saldırdığını söyleyen Günay, kimyasal silah saldırılarına değindi. "Sanmasınlar ki bu devran bu şekilde devam edecek" diyen Günay, "Başta bu kimyasal kullanmanın hesabı olmak üzere katlettiği her bir Kürdün, saldırdığı ve düşman politikası yürüttüğü her bir toplumsal muhalefetin, her bir kadının, her bir örgütlü gücün, kırım ve katliam politikalarının mutlaka hesabını verecek. Bu hesabı bizler direnişimizle öreceğiz. Bizler bu hesabı örgütlü gücümüzle öreceğiz" ifadelerini kullandı.

Günay, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de tepki gösterdi. Öcalan'ın sesinin dünyaya ulaşmasının engellenmeye çalışıldığını ifade eden Günay, Kürt halkının "özgürlük yürüyüşüyle" tecrit politikalarını kıracağını söyledi.

BAYINDIR: KRİTİK SÜREÇTEYİZ
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine değindi. Siyasi tutsakların özgürlüğüne kavuşması için mücadele etmeye devam edeceklerini kaydeden Bayındır, Kürtlerin özgürlük mücadelesinin kritik bir sürece girdiğini kaydetti. Bayındır, "90'lı yıllarda Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mehmet Ağar, Doğan Güreş ve kontralar eliyle Kürt çocukları katlediliyordu. Bugün de Erdoğan, Bahçeli, Soylu, Hulusi Akar zihniyetiyle Kürtlerin çocukları katledilmeye devam ediyor. Bu zihniyet bu yüzyılda da Kürt halkının özgürlüğünün önünü kapatmak istiyor, Tansu Çiller, Süleyman Demirel zihniyetini gönderdik. Mücadelemizle Erdoğan, Soylu ve Bahçeli'yi de göndereceğiz" diye konuştu.

'KDP ORTAKLIKTAN VAZGEÇMELİ'
Kürtlerin mücadelesinin dünya halklarının umut olduğunu söyleyen Bayındır, Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki saldırılarına dikkat çekti. Bayındır, KDP'ye çağrıda bulunarak, "KDP, bir an önce bu politikasından, Türkiye ile ortaklığından, bu kirli politikasından vazgeçmelidir. İşgalci ve cinayet ordusuna yol açıyor. Yardım ediyor, yol gösteriyor. Bugün Türkiye, Kürdistan'da Kürt halkına karşı her türlü düşmanlığı yapıyor. Bir yıldır Kürt çocuklarını kimyasal silahlarla katlediyor. KDP'nin yol açmasıyla, KDP'nin yardımıyla katlediliyor" ifadelerini kullandı. Bayındır, "Bugün Güney Kürdistan halkının isyan günüdür. Bu saldırılara karşı, bu yönetime ve KDP'nin bu politikalarına karşı" ifadelerini kullandı.

Irak parlamentosu ve Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşîd'e de çağrı yapan Bayındır, şunları söyledi: "Kürtlerin çocukları üzerinde kimyasal silah kullanılıyor. Sayın Abdullatif Reşîd'e hem başarılar diliyoruz hem de kimyasal silaha karşı sözünü yerine getirsin. Hem Kimyasal Silah Araştırma Komisyonunu kurmalı hem de Türkiye'nin kimyasal silah kullanımını her platformda dile getirmeli. Türkiye'nin kimyasal silah kullanılmasından dolayı mahkum ettirip, sorumluluğunu yerine getireceğine inanıyoruz."

'TECRİDİ PARÇALAYACAĞIZ'
Bayındır, İran'da devam eden eylemlerde öne çıkan "jin, jiyan, azadî" sloganının PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın felsefesine dayandığını söyledi. Bayındır, "Bunu bildikleri için Sayın Öcalan üzerinde 24 yıldır tecrit uyguluyorlar. Sayın Öcalan İmralı Adasında duruşuyla, felsefesiyle bu komployu boşa çıkardı. Bizler de mücadelemiz ile bu tecridi parçalayacağız. Ortadoğu'da komplonun başladığı yer olan Suriye'de bugün komplonun içinde yer alan her yerde savaş var. Bugün komplonun başladığı yerde Kürt halkının mücadelesiyle, Kürt kadınlarının mücadelesiyle bir devrim yaşanıyor. Bu devrim Kürt halkının, devrimcilerin ve esaret altındaki halkların umudu olmuş durumda" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından mali ve faaliyet raporları okundu. Süreyya Dündar ve Şerafettin Aslan yeni eşbaşkanlar olarak seçildi.

ANTEP
Antep'in Şahinbey ilçesinde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İlçe Örgütü 6'ncı Olağan Kongresi'ni gerçekleştirdi. DBP İl Örgütü binasında yapılan kongreye çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti üyesi katıldı. Kongrenin yapıldığı salona Federe Kürdistan Bölgesi'nin Süleymaniye kentinde silahlı saldırıda katledilen akademisyen-yazar Nagihan Akarsel'in fotoğrafları asıldı. Kongre, saygı duruşu ve divan üyelerinin seçimiyle başladı. DBP Antep İl Eşbaşkanı Etem Ünal, kongrenin açılış konuşmasını yaptı.

‘KÜRT DÜŞMANLIĞININ GELDİĞİ SON HAL'
Ardından konuşan HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, Türkiye'nin 1990'larda yürüttüğü "kirli savaş konseptini" Kuzey ve Doğu Suriye ile Federe Kürdistan Bölgesi'nde yaymaya çalıştığını belirtti. Akarsel'in katledilmesini anımsatan Toğrul, "Yapılan saldırılar Kürtlere dönük düşmanlığın geldiği son hali gözler önüne seriyor" dedi.

Toğrul, Türkiye'nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerinde kimyasal silah kullanımına tepki gösterdi. Toğrul, uluslararası kuruluşlara seslendi: "Kürt halkına yönelik insanlık suçları işleniyor. Devlet, AKP-MHP iktidarının envanterinde bu silahların olmadığını iddia ediyor. Buna dair çok güçlü emarelere var. Uluslararası güçlere bölgeye gitme çağrısında bulunduk. Savaş suçları anlamına gelecek silahlar kullanılmadıysa yetkililer alana gitsin, orada araştırma yapsın ve gerçekler ortaya çıksın. Çünkü bu iddialar yeni değil. Bu iddialar uzun zamandan beri söyleniyor ve dillendiriliyor. Biz de diyoruz ki bu söylencelerin önünü alın. Aksi halde bu insanlık suçuna ortak olmuş oluyorsunuz."

Konuşmaların ardından müzik dinletisi yapıldı. Hatice Sezgin ve Müslüm Denizhan, yeni eşbaşkanlar olarak seçildi.