23 Eylül 2024 Pazartesi

Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Konferansı sonuç bildirgesi açıklandı

Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesini açıklayan, HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, konferansın atfedildiği Deniz Poyraz şahsında kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren tüm kadınların mirasına sahip çıkarak, hayallerinin gerçekleştirileceğinin sözü verildi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, 25 Eylül 2021 tarihinde "Kadın özgürlükçü yerel yönetimleri savunma, kayyım rejimini yıkma zamanı" şiarı ile gerçekleştirdiği Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesini açıkladı.  

HDP İzmir İl Örgütü'ne yönelik faşist saldırıda katledilen Deniz Poyraz şahsında yapılan konferansta siyasal durum değerlendirilmesi yapıldı. Konferansta, geçmişten alınan mirasla yeniden ve yerinden inşanın kadın öncülüğünde gerçekleştirileceği belirtildi. 

'ERKEK REJİME KARŞI YERİNDEN ÜRETİMİ ESAS ALDIK'
Erkek egemen politikalara karşı her yerdeyiz dediklerini söyleyen HDP'li kadınlar, "Yaşam güvencemiz olan İstanbul Sözleşmesine yönelik saldırılara karşı alanlarda, meydanlarda hep birlikte mücadele yürüttük. Kazandığımız belediyelerde eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet ilkemizi hayata geçirdik. Yönetim mekanizmalarımızın tamamında kadın koordinasyonlarımızı oluşturarak sözümüzü her mekanizmamızda kurduk. Kadın merkezleri, kadın sığınmaevleri açarak kadına yönelik şiddetle hep birlikte mücadele ettik. Kadınları kamusal alandan uzaklaştırarak, üretim alanlarını erkekleştirerek, kadınları evlere hapsederek erkeğe bağımlı hale getiren erkek rejime karşı yerinden üretimi esas aldık" dedi. 

'EŞBAŞKANLIK MOR ÇİZGİMİZDİR'
Eşbaşkanlığın mor çizgi olduğu ve buna göre hareket edildiği kabul edildiği dile getirilen sonuç bildirgesinde, "Eşbaşkanlık sitemimiz, tüm dünyaya örnek olacak bir model olmuştur. Nitekim en son Rakka Belediye Eşbaşkanı Leyla Mustafa'nın aldığı en iyi belediyecilik ödülü bunun en açık göstergesi olmuştur. Alınan bu ödül Rojava'da karanlık IŞİD çetelerine karşı yaşam alanlarını savunarak yeni yaşamın inşası için mücadele eden tüm kadınlarındır. Bu anlamda Rojava'da, Şengal'de yeni yaşamın inşasına öncülük eden tüm kadınları selamlıyoruz. Aynı şekilde haklarına ve kazanımlarına yönelik saldırılar karşısında örgütlenerek erkek egemen Taliban rejimine karşı mücadele eden Afganistanlı kadınların mücadelesini selamlıyor, dayanışma duygularımızı gönderiyoruz.
Yine Emine Şenyaşar'ın Urfa adliyesi önünde 200 günü aşan adalet mücadelesi bizlerin de adalet mücadelesidir diyoruz! Son olarak tüm tutuklu belediye eşbaşkanlarımıza selamlarımızı gönderiyor, özgürlüklerine kavuşuncaya dek mücadelemizi sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz" ifadelerini kullanıldı. 

'KAYYIM REJİMİ CİNSİYETÇİ BİR DARBEDİR'
Kadın mücadelesini ve kazanımlarını hedef alan kayyumlara karşı kadın özgürlükçü yerel yönetimler sistemini hayata geçirmeye devam edildiği belirtilen sonuç bildirgesinde, "Genel siyaseti besleyen ana etken yerel siyaset olduğu bilinciyle yola çıkarak kadın özgürlükçü demokratik bir yerel siyaseti tüm politikalarımızda uygulamayı esas aldık" denildi. 

'3. YOL SİYASETİ KADIN ÖZGÜRLÜKÇÜ PARADİGMAMIZIN ESASI OLACAK'
Ekolojik yaşaman inşasının yerel yönetimler çalışmasının en önemli parçası görüldüğü dile getirilen Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi şöyle devam etti: "Tüm politikalarını Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden yürüten AKP-MHP erkek ittifakı eliyle atanan kayyımlar bir yandan kazanımlarımızı hedef alırken kentlerdeki çok dilli tabelaları kaldırarak; kadın parklarını, sosyal alanlarını kapatarak toplumu hafızasızlaştırmak istemiştir. Kürdistan'da yürütülen kayyım rejimini, derinleştirilmiş ve tüm topluma dayatılan tecrit politikalarından bağımsız ele almıyoruz. Başta Kürt kadınları olmak üzere tüm kadınlara yönelik saldırılar, genç kadınlar üzerinden yürütülen özel savaş politikaları karşısında daha güçlü bir kadın ittifakına ve mücadelesine ihtiyacımızın olduğunu çok iyi biliyoruz. Bugün kadın özgürlük mücadelesi yürüten yüzlerce kadın yoldaşımız cezaevlerinde rehin tutulmaktadır. Cezaevlerinde her türlü hak ihlaline, tecrit politikalarına maruz kalmaktadır. Buradan bir kez daha belirtiyoruz ki cezaevlerinde başlayan ve tüm topluma dayatılmak istenen tecrit politikalarını kırmanın mücadele yöntemini hep birlikte belirleyeceğiz. Tecrit politikalarını kıracağız, bir arada ortak yaşamı kadın öncülüğünde gerçekleştireceğiz. Savaş ve şiddet politikalarına barışı savunmaya devam edeceğiz. 3'üncü yol siyaseti kadın özgürlükçü paradigmamızın esası olacak!

'TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ BİRLEŞİK KADIN MÜCADELESİYLE GERÇEKLEŞECEK'
Teklik rejimine kaşı farklılıklarımızla, inançlarımızla, kültürümüzle bir arda yaşamanın alternatifi olan 3'üncü yol siyasetini kadın cephesinden demokratik bir toplumun zemini olarak görüyoruz. Yeni yaşamı inşa etmenin yolunun bu siyasetten geçtiğini çok iyi biliyoruz. 3'üncü yol siyaseti bizler için kayyım rejimine, tecrit politikalarına karşı birleşik kadın ittifakını oluşturmak erkek egemen düzene karşı mücadeleyi yükseltmekten geçiyor. Yeni yüzyıl bu anlamda yeni yaşamın inşasının sancılarını yaşıyor. Bu yüzyıl kadınların, kadın mücadelesinin tarih sahnesinde olma mücadelesinin ilanını barındırıyor. Kazandıklarımızı vermeyeceğimizin, yerelden ve yerinden mekanizmalarımızla bizi esaret altında tutmaya çalışan her türlü rejimi yıkmanın zamanıdır. Bu anlamda demokrasiyi, toplumsal cinsiyet eşitliğini ancak birleşik kadın mücadelesiyle gerçekleştireceğimizi çok iyi biliyoruz.

'SÖZ VERİYORUZ'
Bu konferansımız aracılığıyla tüm kadınlara çağrıda bulunuyoruz: Dünyanın neresinde olursa olsun kadınlara ve kazanımlarına yönelik saldırılar bizlere yapılmıştır. Tüm kadınları dünyanın en büyük sorunu olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir yaşam için erkek egemen sisteme meydan okumaya davet ediyoruz. Rojava'dan, Şengal'den, Polonya'dan, Şili'den, Arjantin'den, Afganistan'dan ve daha dünyanın birçok yerinden bu meydan okumaya ses veren kadınların olduğunu biliyoruz. Türkiye'de kadın hareketinin de, feminist kadınların da aynı şekilde bu sesi yükselteceğini biliyoruz. Nitekim Beyrut'ta gerçekleştirilen Ortadoğu Kadın Konferansı bizler açısından bu meydan okuma için bir ilham kaynağıdır. Sonuç olarak konferansımızı atfettiğimiz Deniz Poyraz şahsında kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren tüm kadın yoldaşlarımızı bir kez daha anıyoruz. Miraslarına sahip çıkacağımızın ve hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz."