Deniz Poyraz'ın 29 Aralık'ta görülecek davasına çağrı
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, Deniz Poyraz'ın mezarını ziyaret etti. Hukuk örgütleri ve dava avukatlarıyla İzmir Barosu'nda ortak açıklama düzenledi. 29 Aralık'ta görülecek davaya katılım çağrısı yapıldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, partilerinin İzmir il binasında faşist saldırıda katledilen Deniz Poyraz'ın mezarını ziyaret etti. Mezarlık ziyaretinin ardından hukuk örgütleri ve dava avukatlarıyla birlikte İzmir Barosu konferans salonunda düzenlenen basın toplantısında 29 Aralık'ta görülecek davaya katılım çağrısında bulundu.
'ANISINI YAŞATACAĞIZ'
Poyraz'ın mezarı başında ilk olarak konuşma yapan HDP İzmir Eş Başkanı Kadir Baydur, Deniz Poyraz'ın parti şehidi olduğunu ve anısını yaşatacaklarını vurguladı.
DEDE: HDP'Yİ HEDEF GÖSTEREN SİYASİ İKTİDARDIR
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'ndan sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ise Deniz'in bu topraklarda barış içinde yaşamanın sesini haykıran biri olduğunun altını çizdi. Dede, "Deniz'in katledilmesiyle barışın, birlikte yaşamanın sesi kısılmaya çalışıldı. Katil kendi ifadesinde sadece Deniz'i değil bütün HDP'lileri hedef aldığını söylüyor. Katile bu cesareti veren her gün televizyonlarda HDP'yi hedef gösteren siyasi iktidardır. Her gün bir canımızı yitiriyoruz. En son Kandıra Cezaevinde gün gün ölüme sürüklenen Garibe Gezer'in öldürülmesi gibi. Cumhur ittifakı ortaklarının her fırsatta hedef gösterdiği Kürtler, yaratılan bu ırkçı atmosferde katiller sürüsünün hedefi haline getiriliyor. Deniz'in katilini azmettirenlerden, teşvik ettirenlerden bunun hesabını soracağız. Bu topraklarda başka Deniz'lerin hayatını kaybetmemesi için bunun mücadelesini siyaseten ve hukuken sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
YÜCEL: KATİLİN ARKASINDAKİ GÜÇLER AÇIĞA ÇIKARILMALI
Mezar ziyareti sonrası İzmir Barosu konferans salonunda 29 Aralık'ta görülecek davaya ilişkin basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen açıklamada ilk olarak konuşan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, parti önünde kurulan polis karargahına rağmen Deniz Poyraz'ın parti binası içinde katledildiğini, katil Onur Gencer'in partilileri içeride bulamamanın hıncıyla nefretini duvarlara ateş ettiğini söyledi. Yücel, "Örgütlenme ve ifade özgürlüğüne yapılan bir saldırıydı. Bu ülkede bütün yurttaşların eşit, özgür yaşaması ve gerçekten demokrasinin olması için davayı takip edeceğiz. Yaşam hakkı sürekli risk altında. Deniz'in ilk duruşması 29 Aralık'ta görülecek yalnızca katil değil arkasındaki güçler varsa onlar da açığa çıkarılmalı. Tüm ilişkiler ortaya çıksın, kurumsal kimliğimizle sonuna kadar davanın takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.
YILDIZ: DAVA ETKİN SORUŞTURULMALI
İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD) Başkanı avukat Özlem Yıldız, Hrant Dink ve Tahir Elçi katliamlarını hatırlattı. Yıldız, "HDP'nin düşmanlaştırılması ve kullanılan nefret dili HDP saldırısı ve Deniz'in katliamıyla sonuçlandı. Bu davanın etkin soruşturulmasını istiyoruz. Dava savcılık aşamasından ibaret değil. İddianamede pek çok yer aydınlanmamış mahkemede dikkatli şekilde incelenmesi ve raporlanması gerekiyor" diye konuştu.
ASLAN: SİYASİ BİR KATLİAM İŞLENDİ
Ülkenin ezilenleri ve muhaliflerinin yüzyıllardır katliama maruz kalındığına dikkat çeken ÇHD Genel Sekreteri avukat Nergiz Tuba Aslan ise Deniz'e yönelik katliam saldırısının herkesi hedef aldığını vurguladı. Siyasi bir katliam işlendiğini belirten Aslan, "Bu kurumsallaşmış devlet politikası halkları birbirine düşürerek bekasını sağlamak için kurduğu planlı bir cinayet. Psikopat bir insan değil, mekanizmanın bir aparatı. Bu farkındalıkla bu dosyada sorumlu olan bütün kurumların ortaya çıkarılmasıyla adaletin sağlanacağını düşüyoruz" ifadelerini kullandı.
'ZULMEDENLERİN PEŞİNDEYİZ'
Soruşturma savcısının delilleri toplamadığını, dava avukatlarının topladığı delillere de itibar edilmediğinin altını çizen Aslan, dosyanın failin beyanları doğrultusunda hazırlandığını vurguladı. Aslan, "Sorumlu olması yüksek ihtimal olan kişileri dinlememiş, sanığa göstermelik sorular sorumuştur. Ogün Samast nasıl emniyet müdürlüğünde kahramanca ağırlandıysa Deniz'i katlettikten sonra yarım saat içerde kalmasına rağmen içerden çıkması beklenmiş, çıkan katile 'ismin neydi abicim' denmesi planlı olduğunu ortaya sunuyor. Her şeye rağmen bizler Deniz'in katledildiği dosya da dahil olmak üzere bütün zulmedenlerin peşindeyiz" diye konuştu.
TURAN: KATİLİ BESLEYEN, SIRTINI SIVAZLAYANLARI BULMAK İSTİYORUZ
Davaya ilk müdahil olduklarında delillerin üzerinin örtülmesinden korktuklarını ve bu konuda haklı çıktıklarını belirten Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Aryen Turan ise hazırlanan iddianamede katliamın arkasındaki güçlerin gizlenmeye çalışıldığına dikkat çekti.
Turan, "Bu nefreti besleyen, cebine parayı ve silahı koyanı, sırtını sıvazlayanı bulmak istiyoruz. Dava hızla kapatılmak isteniyor. Ancak iğneyle kuyu kazmak gerekse bile davayı bırakmayacağız. Deniz'in katillerinin ortaya çıkması için çaba sarf edeceğiz" dedi.
Son olarak tekrar söz alan Özkan Yücel, mücadelenin sadece hukuk örgütleriyle sınırlı kalmasının yeterli olmayacağını vurgulayarak davaya katılım çağrısında bulundu.