24 Eylül 2024 Salı

Dersim emek ve demokrasi güçleri yasağa rağmen yürüdü

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri "Geçinemiyoruz, artık yeter" şiarıyla gerçekleştirecekleri mitinglerinin yasaklanması üzerine kent merkezinde yürüyüş düzenledi, basın açıklaması yaptı.

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri'nin "Geçinemiyoruz, artık yeter" şiarıyla gerçekleştireceği mitin Tunceli Valiliği tarafından yasaklandı. Yasağı tanımayan yüzlerce kişi Seyid Rıza Meydanı'nda toplanarak slogan ve alkışlarla Sanat Sokağı'na yürüdü.

Yürüyüş boyunca "Zam, zulüm, işkence, işte faşizm", "Baskılar bizi yıldıramaz", "Kahrolsun faşist diktatörlük" sloganları atıldı.

Sanat Sokağı'nda ulaşıldığında, Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri adına Kadir Ulaş açıklama yaptı.

Geçinemediklerini ve emekten, halktan yana bir bütçe istediklerini söyleyen Ulaş, ekonomik kriz her geçen gün artarak devam ederken Erdoğan ve avenesinin görmezden geldiğini, yokmuş gibi davrandığını kaydetti.

Döviz kurundaki artış, işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, derin yoksullaşmaya rağmen AKP iktidarının savaş ve talan bütçesinde ısrar ettiğini vurgulayan Ulaş, "Temel tüketim maddelerine, gıdaya, kiralara, petrol ve doğalgaza gelen zamlar karşısında ücretlerin erimesi, asgari ücretin açlık sınırının altında olması, ekonomik krizin olumsuz etkilediği piyasa şartları, işçiler, emekçiler ve yoksul halk açısından hayatı yaşanmaz kılıyor" dedi.

Tek adam rejiminin hayatı 'saraydan' ve onun yarattığı bir avuç yandaşın koşullarından ibaret sandığını söyleyen Ulaş, "Bu soygun düzeni ile ülkenin bütün gelirleri iç edilirken ormanlar, doğal alanlar, yaban hayatı sermayenin talanına terk edilmiştir" diye konuştu.

KHK ve kayyum rejimine de değinen Ulaş, "Emekçilerin başında iktidarın sopası haline gelen bu argümanlar örgütlenme ve ifade özgürlüğü gibi en temel insan haklarını da işlevsiz hale getirmiştir. İktidar çevresi dışında neredeyse herkesin 'terörist' ilan edildiği bir ortamda insanlar zapturapt altında tutulmaktadır. Kapitalizmin en ilkel koşullarının yaşandığı bu düzen yoksul halkın, işçilerin ve muhalefette olanların kabusu olmuştur" diye belirtti.
     
Saray ve çevresinin 'Lale Devri' sefahati yaşadığına, halk, ağır vergiler altında ezildiğine, karnını doyurabilecek koşulları yaratmakta zorlandığına işaret eden Ulaş, "Döviz kuru ve enflasyondaki yükseliş hayatı daha çekilmez hale getirirken 'ekonomik kurtuluş savaşı' elbette ki sermayenin refahı içindir. Bu sömürü düzeninin sürmesi içindir" vurgusunda bulundu.

2022 yılı için belirlenen asgari ücrete de değinen Kadir Ulaş şunları söyledi: "Açık ki, iktidar asgari ücreti 'standart ücret' haline getirerek milyonlarca emekçiyi açlık sınırında sınamaya devam etmektedir. Yüksek enflasyon ve TL'nin sürekli değer kaybına rağmen 4.000 TL bandına kamuoyunun hazırlanması da bunun bir ifadesidir. Sonuç, asgari ücretlinin yüksek enflasyona ezdirilmesidir."

Dolar ve eurodaki artışa işaret eden ve yeni asgari ücretin emekçiye nefes olmayacağını vurgulayan Ulaş, yap-işlet-devret anlaşmaları, şehir hastaneleri sözleşmelerinin döviz üzerinden imzalandığını hatırlattı. Ulaş şöyle konuştu: "Sonuç olarak, belirlenen asgari ücret oranı asgari geçim ücreti bile değildir, kabul edilemez! Ayrıca önümüzdeki dönem TİS görüşmelerinde belirlenmiş taslakların yeniden güncellenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Geçmiş dönem kamu TİS'leri ve kamu emekçilerinin aldığı ücretler de asgari ücret seviyesine düştüğü için ek zam gereklidir. Hükümetin açıkladığı asgari ücrete bakıldığında bu kış zor geçecektir. İşçi ve emekçiler için mücadele henüz başlamaktadır ve zam yağmuruna, sefalet ücretine karşı tek savunma kalkanı birleşik mücadeledir."

Ulaş son olarak taleplerini sıraladı:
"♦ Çalışanları ücretlerine son iki yılda yaşanan kayıpları telafi edecek zam yapılmalıdır.
♦ İstihdamı arttıracak acil önlemler alınmalıdır.
♦ Asgari ücret acilen insanca yaşanacak bir tutara çıkarılmalı, vergiden muaf tutulmalıdır.
♦ Mal ve hizmetlere son iki yılda yapılan zamlar geri çekilmeli, denetim sağlanmalıdır.
♦ Elektrik, doğal gaz ve suyun bir kısmı devlet ve belediyeler tarafından karşılanmalı.
♦ Herekse yaşanabilir bir ücret düzeyinin altında olmamak kaydıyla "temel gelir güvencesi" verilmesi için bütçeden kaynak ayrılmalıdır.
♦ Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmelidir.
♦ Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan pay acilen arttırılmalı.
♦ Çiftçilik ve hayvancılık acilen desteklenmeli.
♦ Patronlara ve zenginlere servet vergisi getirilmeli.
♦ Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe hayata geçirilmeli.
♦ Doğa talanına acilen son verilmeli."

Taleplerin hayat bulması için mücadele etmeye ve alanlarda olmaya devam edeceklerini kaydeden Ulaş, Dersim'de yaşanan yaban hayatına yönelik katliamlara da değinerek, buna izin vermeyeceklerini söyledi.