4 Ekim 2024 Cuma

Diyarbakır halkı devlete de adalete de güvenmiyor

Diyarbakır'da yapılan "İnsan Hakları Algısı Araştırması"nda, adalete "son derece" güvenenlerin oranı 1.2'de kalırken, katılımcıların yüzde 61.9'u en çok insan hakları ihlali yapanın "devlet" olduğunu söyledi.

Diyarbakır halkı devlete de adalete de güvenmediğini söyledi, en çok insan hakları ihlali yapanın devlet olduğunu vurguladı. Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Haftası kapsamında Rawest Araştırma Merkezi'yle ortak yaptığı, "Diyarbakır'ın İnsan Hakları Algısı Araştırması" başlıklı saha araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Baronun Tahir Elçi Konferans Salonu'nda gerçekleşen basın toplantısında, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren konuştu. Eren, araştırmanın 27 Kasım-4 Aralık tarihleri arasında Diyarbakır merkez ve 44 mahallesinde, bin kişiyle yüz yüze gerçekleştirildiğini aktararak, anket sonuçlarını açıkladı.

ADALETE GÜVEN YOK
Ankete katılanlar, "Türkiye'deki adalet sistemine ne kadar güveniyorsunuz?" sorusuna yüzde 41.3 "Hiç" cevabı verdi. Bu soruya "Son derece" cevabı veren katılımcıların oranı ise 1.2'de kaldı.

Katılımcıların yüzde 38'i, "90'lı yıllarda ve bu dönemde Türkiye'nin insan haklarına ne kadar önem verdiğini puanlayabilir misiniz?" sorusunu "1" şeklinde puanladı. Katılımcıların 1.2'si bu soruyu "10" şeklinde puanladı. Bu puanlamanın "1" kısmı 90'lar için yüzde 42.1 olurken, "10" kısmı 14.5 oldu.

EN ÇOK KADINLAR VE KÜRTLERİN HAKLARI İHLAL EDİLİYOR
"Sizce Türkiye'de hakları en çok ihlal edilen grup hangileridir?" sorusuna birden fazla yanıt veren katılımcıların yüzde 68.7'si "kadınlar", 55.1'i "Kürtler", yüzde 30.5'i "çocuklar", yüzde 15.9'u "yoksullar", yüzde 14.2'si "işsizler", yüzde 4.7'si "azınlıklar", yüzde 3.7'si "Aleviler", 2.9 "eşcinseller", 2.1 "mülteciler", yüzde 2.1'i "başörtülüler" ve yüzde 0.2'si "seküler" cevabı verdi.

EN ÇOK DEVLET İHLAL YAPIYOR
"En çok insan hakları ihlali yapanlar kimler?" sorusunu katılımcıların yüzde 61.9'u 'devlet", 45.9'u "erkekler",  25.3'ü "yargı", yüzde 21.1'i "polisler", 19.4'ü "medya", yüzde 11.8'i "asker", 10.3'ü "şirket", 0.7'si "anne", 3.7'si "baba" diye yanıtladı.

DİYARBAKIR HALKI KAYYUMA KARŞI
"Gerektiğinde belediye ve üniversitelere kayyum atanabilir" fikrine katılımcıların sadece yüzde 5.4'ü "kesinlikle katılıyorum", yüzde 17.9'u "katılıyorum", yüzde 9.5 "ne katılıyorum ne katılmıyorum", yüzde 24.1 "katılmıyorum", 30.5 "kesinlikle katılmıyorum" ve yüzde 11.5 "fikrim yok" cevabı verdi.

"Anadilde eğitim ve hizmet alamamak insan hakları ihlalidir" fikrine katılanların oranı yüzde 67.2 iken, "Kamu personeli alımında güvenlik soruşturması hak ihlalidir" fikrine katılanların oranı ise yüzde 55.5 olarak tespit edildi.

Diyarbakır halkının yüzde 81.20'si "Andımızın" zorunlu olarak okutulmasını hak ihlali olarak görürken, "Devlet sırlarını halkın faydasına haber yapan gazetecinin tutuklanmasının" hak ihlali olarak görenlerin oranı da yüzde 71.9 olarak tespit edildi.

YÜZDE 70.4 'KÜRDİSTAN' TUTUKLAMASINA KARŞI
Anketin en çarpıcı sonuçlarından biri de "Kürdistan" tanımını kullanan kişilerin tutuklanmasına ilişkin soruya verilen yanıtta ortaya çıktı. Katılımcıların yüzde 70.4'ü "Kürdistan" diyenlerin tutuklanmasının "hak ihlali" olduğunu söyledi.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTTI
Katılımcıların büyük bir kısmı İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmenin kadına yönelik şiddeti arttırdığı yönünde görüş bildirdi. Anket sorularına yanıt verenlerden yüzde 28.2'si "katılıyorum", yüzde 25.8'i "kesinlikle katılıyorum", yüzde 13.1'i "katılmıyorum" ve 5.1'i "kesinlikle katılmıyorum" yanıtlarını verdi.

"1990'lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetlere ilişkin yargı süreçleri toplum vicdanını tatmin edecek şekilde adil yürütülmüyor" fikrine katılımcıların yüzde 22.4'ü "kesinlikle katılıyorum", 34.6 "katılıyorum" şeklinde yanıtladı.

'İHLALLER KÜRT SORUNUYLA BAĞLI'
Eren, anket sonuçlarının ardından yaptığı açıklamada, yaşanan hak ihlallerinin faili meçhul cinayetlerin yaşandığı 1990'lı yıllara oranla çok fazla arttığına dikkat çekti. Türkiye'de artan hak ihlallerinin Kürt sorunuyla yakından bağı olduğuna dikkat çeken Eren, şunları söyledi: "Diyarbakır bu ihlallerin en çok yaşandığı kentlerden biri. Bunun da özünde yatan Kürt meselesinin halen savaş ve çatışma ortamında devam ediyor olmasıdır. Yani güvenlikçi politikalar, çatışmalar her zaman içerisinde hak ihlallerinin barındıran yöntemler. Bu nedenle sorunun çözümünün demokrasi ve diyalog yoluyla çözülebileceğini her fırsatta dile getiriyoruz."