4 Ekim 2024 Cuma

Diyarbakır'da Gökkuşağından Ezgiye Mektuplar kitabının imza günü etkinliği 

Gökkuşağından Ezgi'ye Mektuplar kitabının imza günü etkinliğinde konuşan yazar Elva, kitabın fobiye karşı yürütülen mücadelede bir araç olacağını kaydetti. SKM Sözcüsü Otlu ise sosyalistlerin içindeki fobiyle mücadele etmenin bir boyun borcu olduğunu vurguladı. 

Suruç şehidi Aydan Ezgi Şalcı'nın yarım kalan düşünü tamamlayan Loren Elva'nın kaleme aldığı Gökkuşağından Ezgi'ye Mektupları'nın imza günü Diyarbakır'da düzenledi. Gülistan Doku İçin Adalet Komisyonu'nun Eğitim Sen'de düzenlediği etkinliğe Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Çiçek Otlu katıldı. 

ELVA: KİTAP FOBİK ANLAYIŞLARA KARŞI MÜCADELENİN BİR ARACI OLACAK
Loren Elva "Aydan Ezgi'nin düşü LGBTİ+'ların yaşamını anlattığı mektuplardan oluşan bir kitap yazmaktı. Bu kitabı yazamadan Suruç katliamında yaşamını kaybetti. Onun düşünü gerçekleştirmek benim için bir borçtu. Onun düşünü yarım bırakmamak için yazmaya başladık. Sürekli önümüze bazı zorluklar çıktı. Sonunda kitabı çıkardık. Çok olumlu dönüşler aldık. LGBTİ+fobik olanlar kitabı okuduğunda fikirlerinin değiştiğini söylediler. Fobik anlayışlara karşı mücadelenin bir aracı olacak kitap. Aydan Ezgi'nin kurduğu Kızıl Okyanus şimdi birçok kentte var. Kitabın ilk tanıtım söyleşisini ve imza gününü Samsun'da yapmak ayrı önemliydi. İkincisini Amed'de yapmak da başka anlamlı. Aynı zamanda kitabın geliri yoksul çocukların ihtiyacını karşılamak ve hapishanelerdeki LGBTİ+'ların ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılacaktır." 

OTLU: İÇİMİZDEKİ FOBİK YAKLAŞIMLARI ÖLDÜRMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR
SKM Sözcüsü Çiçek Otlu da AKP faşist rejiminin 7 Haziran seçimin yenilgisinin intikamını almak için IŞİD'le birlikte Suruç katliamını gerçekleştirdiğini hatırlattı. Otlu, "Kobane'yi birlikte savunanlar birlikte inşa etmenin, halklarla birlikte kardeş olmanın güzelliğiyle Amara Kültür Merkezi'nde buluştular. Katledilenlere baktığımızda Lazdılar, Araptılar, Çerkestiler, Türktüler, Kürttüler. Halkların köprüsü olmak için çıktıkları bu yolda düşler kurdular. Aydan da düş kuranlardan biriydi. Şimdi Loren'in yazdığı kitapla LGBTİ+ların yaşamlarını bize sunarak fobik yanlarımızla mücadele ettiriyor. Evet biz LGBTİ+'lar ilk hayatımıza girdiğinde nefret cinayetlerine maruz kalıyorlar diye üzülüyorduk. Gezi ayaklanması anında ‘Alışın Buradayız' dediler. Sonra da alışmaya başladık. Ve kimlik mücadelelerini sahiplenmenin yetmediğini fark ettik. Ve parti içerisinde LGBTİ+ların haklarını savunan komisyonlar kuruldu" diyerek süreci hatırlattı. 

Otlu, şöyle devam etti: "Ama özellikle hapishanede LGBTİ+ olmak, hele trans olmak en zoru. Aileleri reddettiği için sahiplenenleri yoktur. Avukatı da yoksa dışarıyla hiçbir bağlantısı olmaz. Beyanlarını değil kimlikte yazan cinsiyeti kabul ettiği için idare onlara kimlik cinsiyetine göre yaklaşır. Üst ve hücre aramaları, hücre yerleştirmeleri buna göre yapılır. Hapishanelerde ötekinin ötekisidirler. LGBTİ+'ların taleplerini savunmak, içimizdeki fobik yaklaşımları yok etmek önümüzdeki görevlerden biridir."

Söyleşi kitap imza etkinliği ile bitirildi.