23 Eylül 2024 Pazartesi

ETF işçileri: Sermayenin kadını erkeği yok

12 gündür ETF Tekstil fabrikasında direnişi sürdüren tekstil işçileri, direniş sürecini anlatarak, emeklerini gasp eden patron Sanem Dikmen'in yıldırma politikalarına karşı hakları için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.

ETF Tekstil fabrikasında çalışan işçiler Müzeyyen Tombul, Songül Baş, Tülay Akdemir ve Sema Lermi, fabrikayı kapatan ve bu süreçte haklarını gasp eden patron Sanem Dikmen'e karşı, hakları için direnmeye devam edeceklerini vurguladı. Kadın işçiler öncülüğünde süren direniş boyunca Dikmen'in kendilerini hiçbir şekilde muhatap almadığını kaydeden işçiler, patron ve polis işbirliğindeki yıldırma çabalarına karşı, emeklerinin arkasında duracaklarının altını çizdi.

TOMBUL: PATRON 'HAK KAYBI OLMAYACAK' DEDİ HAKKIMIZI GASP ETTİ
6 yıldır ETF'de çalışan tekstil işçisi Müzeyyen Tombul, fabrikanın kapatılacağını 1 Temmuz'da öğrendiklerini ancak çalışmaya devam ettiklerini söyledi. ETF patronunun haklarını eksiksiz vereceğine dair söz verdiğini fakat 24 saat geçmeden 30 işçiyi işten çıkardığını anlatan Tombul, arabulucuların da işçilerin haklarının üçte birinin ödenmesini teklif ettiğini kaydetti.

Bunun üzerine avukatlarla görüştüklerini ve toplu eylem hakları olduğunu öğrendiklerini aktaran Tombul, ertesi gün makineleri kapatarak iş bıraktıklarını ve direniş başlattıklarını dile getirdi. Üyesi oldukları Deriteks Sendikasının en başta patronlarla yasal süreci devam ettirdiğine işaret eden Tombul, işçilerin o gün iş bırakarak patronun ofisi önünde toplanması üzerine sendikanın da toplu eylem kararını desteklediğini söyledi.

Direniş süresince astıkları pankartın bile patron Sanem Dikmen'in kızı tarafından sökülmeye çalışıldığına dikkat çeken Tombul, Dikmen'in kendilerini hiçbir şekilde muhatap almadığını belirtti. "Biz burada mücadele veriyorsak sen de bu insanların haklarını ver. Şunu da anladım, sermayenin kadını erkeği yok. Kadın da aynı şeyi yapıyor, erkek de aynı şeyi yapıyor" ifadelerini kullanan Tombul, işçi ve emekçiler başta olmak üzere bütün demokratik kamuoyunu direnişe destek olmaya çağırdı.

BAŞ: KENDİ EMEĞİM İÇİN DİRENİYORUM
17 yıldır ETF Tekstil'de çalışan Songül Baş, direnişlerinin 12'nci gününde yapılan demir kapıyla işçilerin bölünmeye çalışıldığına işaret ederek, polisin tehditlerine rağmen dışarı çıkmayacaklarını ve eylemlerini sürdüreceklerini vurguladı. Kıdem, ihbar tazminatlarının, senelik izinlerinin, maaş ikramiyelerinin gasp edildiğini belirten Baş, patronun iyileştirme olabilir vaadini hatırlatarak, "Ben sadece haklarımı talep ediyorum. Yoksa ben onun fabrikasını, mülkiyetini istemiyorum. Benim istediğim alınterim, kendi emeğim. Kendi emeğim için burada direniyorum, direne direne de kazanacağız" dedi.

AKDEMİR: PATRONUN CEVABI 'ŞOVU KESİN' OLDU
Direnişteki ETF işçilerinden Tülay Akdemir de patron Sanem Dikmen'in direniş sürecinde işçileri muhatap almadığını belirtti, direnişin beşinci gününde sesini duyurmak için çatıya çıkan arkadaşları Sema Lermi'yi hatırlatarak, "Patronumuzun cevabı sadece 'Şovu kesin' oldu. İnsan hayatını hiçe saydı ve onun bir şov olduğunu söyledi. İçler acısı bir durum. Yani yukarıdaki kadının 3 çocuk annesi olduğunu unuttu, onun da bir ailesi olduğunu unuttu. O sadece kendisi için çıkmadı, hepimizin sesini duyurmak için çıktı. Biz burada sadece hakkımızı istiyoruz, zaten haksızlığı hazmedemediğimiz için buradayız" ifadelerini kullandı.

LERMİ: BEN HAKKIMI ARARKEN AHLAKSIZ OLUYORUM DA PATRON HAKKIMIZI YERKEN ÇOK MU AHLAKLI
6 yıldır ETF fabrikasında çalışan tekstil işçisi Sema Lermi, ETF patronlarının haklarının üçte ikisini gasp ettiği için direnişte olduklarını söyledi. Fabrikanın kapatılacağını öğrendikten sonra çalışmaya devam ettiklerini ancak hak gasplarıyla direnişe geçtiklerini anlatan Lermi, patronların direniş sürecinde içeride kalan yıllık izin günlerini zorla işçilere kullandırmaya çalıştığına dikkat çekti.

Direnişin 5'nci gününde patron Sanem Dikmen'in kendileriyle görüşmeyi reddetmesi ve yıldırma politikalarına devam etmesi sonucu çatıya çıkan Lermi, çatıya çıktığı gerekçesiyle Kod 25'le işten atıldığını ve "ahlaksızlıkla" damgalandığını vurguladı. Direnişin 12'nci gününde fabrikanın, içeride nöbet tutan işçiler için demir kapılarla kapatılarak hapishaneye çevrildiğini söyleyen Lermi, şöyle devam etti: "Ben şimdi soruyorum: Ben hakkımı ararken ahlaksız oluyorum da kendisi hepimizin hakkını yerken çok mu ahlaklı oluyor? Emek hırsızı Sanem Dikmen, ben çocuklarıma onurlu bir gelecek bırakacağım, sen ne bırakacaksın? Beni zaten attın, tazminatsız çıkışımı verdin, ama arkadaşlarımın hakkını ver."

Her türlü engelleme çabalarına karşı direnişi sürdüreceklerini söyleyen Lermi, Kod 25'le damgalanmasına ve haklarının gasp edilmesine karşı hem yasal yollarla hem de direnişi sürdürerek mücadele edeceklerini vurguladı.